Bundan iki yıl kadar önce Danimarka ulusal televizyon kanallarının birinde ”Hipnoz katilleri” adında hipnoterapi (hipnoz) ile ilgili bir program izlemiştim. Programda hipnotize edilen insanların neler yapabilecekleri anlatılıyor, ”Modern hipnoz yöntemleriyle insanlara istemedikleri şeyler yaptırılabilir mi?” sorusuna yanıt aranıyordu.
Programda bu soruya yanıt bulabilmek için bir deney yapıldı.
18 yaşlarındaki genç bir kız bir bankanın önüne getirildi. Kızdan bankayı soyması istendi. Kız kesin bir ses tonuyla karşı çıktı ve bunun çılgınca işlenecek bir suç olduğunu söyledi.
Ancak uzman kızı oracıkta hipnotize edip, bu bankayı soyması talimatını verdi ve eline de içinde kuru sıkı mermi bulunan bir tabanca verdi. Bankaya girdiğinde tabanca ile havaya bir el ateş edip, bunun bir soygun olacağını söylemesini istedi.
Genç kız kendisine söylenenleri harfi harfine yerine getirdi ve daha sonra uyandırıldığında neden banka soymaya kalkıştığına anlam veremediğini söyledi.
Her ne kadar Hipnoterapistler, kişide bir yatkınlık olmadığı sürece hipnoz yoluyla suç işletmenin mümkün olmayacağı tezini savunsalar da, ben bu tezin doğruluğundan artık kuşku duymaya başladım.
Bu kuşkumda yalnız da değilim. Bireyi ya da kitleleri istekleri dışında, bazı davranışlara yönlendirmede hipnozun beyni kontrol etmede kullanılabileceğini savunan uzmanlar da (doktorlar) var.
Bu uzmanlar, hipnozun korkutma, sindirme, dürtüleri harekete geçirme, ideolojileri değiştirme, manipüle etme, bilinci etkileme ve daha bir çok alanda beyni kontrol etmede kullanılabileceğini belirtiyorlar. Kullanıldığı alanlar arasında da, eğitim, üretim, alışkanlık kazandırma, propaganda, kışkırtma, inanç kontrolü ve sürü psikolojisi oluşturma olduğunu ifade ediyorlar.
Geçenlerde İsveç’in başkenti Stockholm’de bir intihar bombacısının giriştiği ve büyük bir katliamın eşiğinden dönülen terör eyleminden sonra, acaba bu intihar bombacısı radikaldinci bir örgüt tarafından hipnotize mi edildi? sorusu geldi aklıma.
18 yıl İsveç’te yaşamış, İngiltere’de üniversite bitirmiş 29 yaşındaki bir genç nasıl oluyor da kendi canına ve başkalarının canına kıymayı göze alabilecek kadar beyni yıkanabiliyor?
Daha önce Londra metrosuna da saldırı düzenleyen bombacıların da İngiltere’de yaşayan ve üniversitelerinden mezun olan kişiler olduğunu öğrenmiştik.
Psikolog ya da terör uzmanı olmadığım için bu konuda sizlere burada ahkam kesecek konumda değilim, ama sadece televizyonda izlediğim hipnoz ile ilgili o yayından sonra anormal insan davranışları üzerine kafamda bazı soru işaretleri oluşmaya başladı.
İnsanlar sadece beyinleri yıkandıkları, fanatik, cahil oldukları ya da anormal oldukları için mi intihar bombacısı oluyorlar?
İnsanlığı esir edebilen, beyni kontrol altına alan bu görünmez silahı, yani hipnoz etme gücünü elinde bulunduran köktendinci örgütler, terör örgütleri, suç odakları insanlara bu suçu işletemez mi?
Mutlu yıllar…
- Emeklerin boşa gitmedi, rahat uyu Sadi… - 16/08/2020
- Heykelleri yıkarak tarihi silebilir miyiz? - 16/06/2020
- Danimarka’da normalleşme sürecine girildi - 20/04/2020
- Korona günlerinde aşk… - 19/03/2020
- Nazi işgali altındaki Danimarka’daki basının gözüyle modern Türkiye - 27/09/2016
- Güle güle usta - 18/09/2016
- Sosyal Demokratlar erimeye mahkum - 28/04/2014
- Ne şiş yansın, ne kebap - 29/03/2014
- Bu ülkede yok yok… - 02/03/2014
- Yalanın İcadı… - 29/01/2014
- İçinden Meriç geçen bir yaşam öyküsü - 12/12/2013
- 100 aday, 38 üye… - 26/11/2013
- Bir arpa boyu yol gidilmiş… - 19/10/2013
- Besle kargayı, oysun gözünü! - 28/08/2013
- Oturun oturduğunuz yerde - 24/06/2013
- Avrupalı Türk mü… Hadi ordan! - 23/05/2013
- Dünyanın en güçlü kadınları…! - 24/04/2013
- İfade özgürlüğü tehdit altında mı? - 25/02/2013
- Yalanlara inanmaya devam… - 23/01/2013
- Çocuk olamadan anne olan çocuklar… - 18/10/2012
- Kardeş kanı dökmenin açıklaması ne olabilir ki? - 25/09/2012
- Aynı tas aynı hamam - 24/08/2012
- Siyaseti sevdirmenin yolları… - 18/06/2012
- Alanya: Bir dünya kenti - 06/06/2012
- Pizzacısın sen, pizzacı kal… - 22/05/2012
- 23 Nisan’ın ardından… - 25/04/2012
- Avrupa can çekişiyor - 22/03/2012
- Ateş düştüğü yeri yakıyor - 22/02/2012
- Bu nasıl hükümet! - 25/01/2012
- Göçmenler kimin için önemli? - 15/12/2011
- Biz büyük resme bakalım - 20/11/2011
- Tünelin sonu karanlık - 21/10/2011
- Kaybederken kazanmak… - 27/09/2011
- Türk çocuklarının vize çilesi - 24/08/2011
- Türkler Avrupalı değil… - 20/06/2011
- Arap baharı mı, Avrupa’nın kara kışı mı? - 18/05/2011
- İskandinav modelinin sonu geldi - 27/04/2011
- Bu insanlara kim sahip çıkacak? - 23/03/2011
- Modern köle pazarı - 20/02/2011
- Ölen öldüğüyle kalmasın artık! - 18/01/2011
- Hipnotize olmuş teröristler? - 20/12/2010
- Aşırı sağcılar kimin tetikçisi… - 24/11/2010
- Danimarka’nın varoşları: ‘Gettolar’ - 28/10/2010
- PKU’lu çocuklarımız Danimarka’dan seslendi: ‘Sesimizi duyun’ - 22/10/2010
- Tencere dibin kara… - 21/09/2010
Kahramancığım, çok güzel bir konuya değinmişsin yine. Ama benim de kafama takılan şeyler var:
1. Yapılan bir terör eyleminden kimler kazançlı çıkıyorsa yapan veya yaptıran odur.
2. Bu eylem, o an için ve gelecekte kimlere yarar sağlayacaktır?
3. Eylemi yapan-yaptıran gerçekte kimlerdir?
4. Başta ABD olmak üzere birçok ülke kişisel ve toplumsal temelde uzmanlar yetiştirmekte, teknik ve teknoloji geliştirmektedir.
Adamlar tek bir dünya devleti kurmanın eşiğine geldiklerini ilan etmektedirler. işte size bir örnek:
http://www.youtube.com/watch?v=nqyOUmDUmh4
Bu duruma göre aklı dönmüş bu adamı, müslümanları/islamı gözden düşürmek ve hedef tahtası yapmak için uğraşanların, kendi uzmanları marifetiyle yönlendirmedikleri ne malum? Örnek videoda da görülebileceği gibi adamlar mikro chip takıp kontrol etmek istiyorlar. Üstelik bilim kurgu da değil. Gerçek. En iyisi youtube’den izleyip daha iyi bir fikir sahibi olmak. Korku propagandası da diyebilirsiniz ona. Ama her ne ise o da gerçek.
İkiz kulelere saldırılmasaydı Afganistan’ı, Irak’ı işgal edebilecekler miydi? Baskı yasalarını içerde çıkarıp dışarda dikte ettirebilecekler miydi? En gizli, ayıp yerlerine kadar bakıp yoklayabilecekler miydi? İngiltere’de bombalar patlatılmasaydı belli bir sayıya ulaşmış göçmenleri bastırıkta tutan yasaları çıkartabilecekler miydi? Bir göçmen üç-beş çocuk yapıyor, bir ingiliz iki çeyrek çocuk… Alt sınıftan üst sınıfa geçmelerine izin verirler mi?
Daha değişik açıdan bakmaya yardım edecek, gözü dönmüş adamların neler yapabileceğine dair başka bir yazıya da Google’dan ulaşabilirsiniz:
F. William Engdahl “kıyamet günü tohum bankası”