Mehmet Yolyapar, yalnızca yazan değil, yazdıklarıyla Çorum’a yön veren, bize yol gösteren bir aydın duruştur.
İnsan yaşamında bazı tanışmalar vardır, yönümüzü tayin eder, içimizdeki ışığı harlandırır, kalemimizi cesaretle kâğıda bastırır. Benim için bu isimlerden birisi de Sayın Mehmet Yolyapar’dır. 14 Haziran 1973 günü, daha bir ortaokul öğrencisiyken, yazdığım ilk öyküyü elime alıp Çorum Gazetesi’ne gittiğimde tanıştım onunla. “Acı ve Gerçek” adlı öykümle yazılı basına ilk adımımı attım. Ciddi bir toplumsal konuyu ele alan bu yazım, 15 Haziran 1973 tarihli Çorum Gazetesinde yayımlandı. O gün, Sayın Yolyapar bana olumsuz yaklaşsaydı, eleştirisini kırıcı yapsaydı, yazmaya küsecek ve belki de bir daha hiç yazmayacaktım. Ama o, tebessümle karşılayıp dosyasına koydu. İşte bu insani duruşu, bu inceliği, insan yıllar sonra bile unutamıyor.
Bugün, yarım asrı aşkın gazetecilik geçmişiyle yalnızca Çorum’un değil, Türkiye’nin de örnek gazetecilerinden biri olan Mehmet Yolyapar’ın başarılı bir sağlık operasyonu geçirdiğini sevinerek öğrendim. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, en kısa sürede sağlığına kavuşmasını diliyorum.
Mehmet Yolyapar, yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda bir aydın, bir demokrat, bir yurtsever ve her şeyden önce Çorum’un gerçek bir sevdalısıdır. Onun gazetecilik serüveni 1970 yılında muhabirlik yaparak başladı. Ardından Yazı İşleri Müdürlüğü, Genel Yayın Müdürlüğü gibi birçok sorumluluk taşıdı. 1985 yılında, ÇORUM HABER’i haftalık olarak yayımlamaya başladığında yanında yine halktan yana isimler vardı. Ertesi yıl gazeteyi günlük hale getirerek Çorum basınında yeni bir sayfa açtı.
Yolyapar’ın gazeteciliği yalnızca haber aktarmaktan ibaret olmadı, Çorum’un kalkınması, modernleşmesi, eğitim ve sağlık yatırımlarından bölünmüş yollara kadar birçok alanda mücadele etti. Şeker Fabrikası’nın kentimize kazandırılması, Çorum-Ankara yolunun yapımı gibi hizmetlerde onun kaleminin, onun ısrarcı yayıncılığının izleri vardır.
Çorum’a üniversite kurulması sürecinde de kalemiyle adeta meydan savaşı verdi. Süleyman Demirel’le yaşadığı gazetecilik polemiği hâlâ hafızamızda. “Çorum’da Menderes’in Çimento Fabrikası, Özal’ın Şeker Fabrikası var. Sizin ne eseriniz var, gösterin!” diyerek yaptığı altın vuruş, yalnızca bir gazetecilik başarısı değil, halk adına yapılan bir hesap sorma cesaretiydi. Bu duruşu nedeniyle halk onu yalnızca gazeteci olarak değil, halkın sesi olarak da görür.
Benim için Mehmet Yolyapar, kalemiyle yol açan, düşüncesiyle ufuk açan bir öğretici oldu. Eğer bugün yazıyor, üretmeye devam ediyorsam, bu yolculukta onun bana kazandırdığı özgüvenin payı büyüktür. Bugün de altı yıldır kesintisiz yazdığım Çorum Haber Gazetesi’nde onun genel yayın yönetmenliğinde yazıyor olmam, benim için ayrı bir onur ve sorumluluktur.
Mehmet Yolyapar, Çorum’un hafızasıdır. Çorum onun kaleminde dirilir, gelişir, eleştirilir ve savunulur. Elli yılı aşan bu emeğin, bu idealizmin önünde saygı duymamak mümkün mü? kendisine sağlıklı ve huzurlu nice yıllar diliyorum.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.