Toplumsal eleştirinin güçlü sesi, ödüllü Danimarkalı yazar Kirsten Thorup, 22 Ocak 2026’da düzenlenecek Danca-Türkçe Şiir Akşamı’nda modern yaşamın sınırlarını ve insan deneyiminin derinliklerini şiirleriyle paylaşacak.

Hüseyin DUYGU
huseyin.duygu@haber.dk
22 Ocak 2026 tarihinde Kopenhag’da yapılacak Danca-Türkçe Şiir Akşamına katılacak olan Kirsten Thorup, d. 9.2.1942, Danimarkalı yazar. Kirsten Thorup, önemli ve geniş çapta okunan modern, toplumsal eleştirel bir realisttir. Dil bilincine sahip, etkileyici bir anlatım tarzıyla, çağdaş deneyim ve toplumsal tecrübe biçimlerini aktarır.
Toplumda ötekileştirilmiş ve psikolojik ve toplumsal normları ihlal eden insanları tasvir ederek, yaşadığımız ve birbirimize sunduğumuz hayatta hem sınırlamalara hem de hayal bile edilemeyen olasılıklara işaret eder.
İç ve dış, benlik ve dünyanın, İçeride – Dışarıda (1967) şiirlerinde olduğu gibi, birbirine karıştığı yüzen bir modernizmle başladı. Trieste’den Aşk (1969) ve Bugün Papatya (1971) şiirleri, karakterleri yabancılaşmış bir sahne arkası dünyasında uyurgezerler olarak soğukkanlılıkla uzaklaştıran, rafine bir nokta formunda şiirsel anlatılardır.
Bebek (1973), benzer kimliksiz, narsisist tipleri, karakterlerdeki içgörü eksikliğini hem taklit eden hem de okuyucuda harekete geçiren bir “ve” üslubuyla Kopenhag gecekondu mahallelerine tanınabilir bir şekilde yerleştirir.
Aşağıdaki önemli çağdaş tarihi roman serisi, yazarın kariyerinde ve döneminde önemli bir eser haline gelmiştir. Lille Jonna (1977), Den lange sommer (1979), Gökyüzü ve Cehennem (1982) ve En Dış Sınır (1987), 1950’lerden 1980’lere kadar yaşam kalıplarındaki değişimleri konu alır. Anlatıcı Jonna, zaman zaman arayış içindeki insanların, özellikle de kadınların arkasında kaybolur. Ortak nokta, yaşanan ve hayal edilen yaşam arasındaki gerilim ve erotik ve toplumsal kimlik oluşumlarındaki ani atılımlardır.
Bilinmeyen Sevilenler (1994), 1990’ları benzer, ancak kültürel açıdan daha karamsar bir şekilde, iki adamın dinsel fanatizmi üzerinden tasvir eder. Kirsten Thorup’un draması, Cennet Projesi’nde (1997) olduğu gibi, toplumsal bağlılığından beslenir.
2000 yılında, yönetmen Ib Thorup ile önceki evliliğinden esinlenerek yazdığı Estetik Esrar adlı romanı yayımlanır. Hiç Kimsenin Toprağı (2003), yaşam ve ölüm arasındaki durumu, yaşlılığa ve zayıflığa yer bırakmayan modern, hızlı tempolu yaşam tarzıyla tezat oluşturan afazi hastası yaşlı bir adamın portresinde tasvir eder.
2011 yılında, kariyer sahibi bir kadının genç bir Afrikalı kadına yardım etme takıntısını ve bu takıntıyı konu alan Şans Tanrısı adlı roman yayımlanır ve böylece hem bir nesil kadının karşılaştığı zorlukları hem de küreselleşmenin sonuçlarını ve zorluklarını tasvir etmeyi başarır.
Kirsten Thorup, birçok ödülün yanı sıra, Danimarka Sanat Vakfı’nın üç yıllık çalışma bursu 1970-72, Otto Gelsted Ödülü 1974, Altın Defneler 1983, Søren Gyldendal Ödülü 1987, LO Kültür Ödülü 1988, Danimarka Akademisi Büyük Ödülü 2000 ve BG Bank Edebiyat Ödülü (bkz. Danske Bank Edebiyat Ödülü) 2004’ü aldı.
AŞIKLAR
El ele tutuşarak otele girdik.
Birbirimiz olmadan yapamayız.
İki saatliğine bir oda kiraladık.
Hotel Nord’un mütevazı gri cephesi,
paramız yettiği sürece bizi çağırıyordu.
Kapıcı bize bakmadan parayı alıp anahtarı uzattı.
Carlo gözlerini yarı kapatıp uzun süre gülümsedi.
Önümüzde iki saatimiz vardı.
Otelin birinci katındaki koridor duvar kağıdıyla kaplıydı ve
25 numaralı odaya girmek için sabırsızlanıyorduk.
Odanın zemini yumuşak çim, penceresi gökkuşağı,
perdeleri açık yeşil yapraklı, yatağı nilüfer çiçeği gibiydi
ve hala aşktan ölebilirdik.
————————————-
BİR HİKAYE
1 – 4 geniş ekran,
kaynar su
ve açık şömineli
oturma odası.
2- Kaset çaları durdurdu ve
Çığlık atmaya başladı.
Yıllar sonra geldiğimde.
O ev şimdi beyaza boyanmıştı.
3- Gülümsemeler ve açık kapılar sona erer.
Mutluluk bir filmdir.
Her zaman yaz gibidir.
4- (Akşam hikayesi)
Çiçekler ve şizofreni.





























Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.