İsmail Hakkı Tonguç’un öncülüğünde Türkiye’de başlatılan Köy Enstitüleri ile Grundtvig’in fikirleriyle şekillenen Danimarka Halk Okulları, yoksul halk çocuklarını aydınlatma ve toplumu dönüştürme amacıyla kuruldu. İki sistem de eğitimde eşitlik, üretkenlik ve yaşama hazırlık ilkeleriyle örnek oldu.

Köy Enstitülü yazar ve ozan Mehmet Başaran
Hüseyin DUYGU
huseyin.duygu@haber.dk
Köy Enstitüleri niçin açılmıştı? Amaç, her köye öğretmen yetiştirmek, hem de modern üretim araçları ve tarım yöntemleri sağlamak ve eğitimin mali yükünü hafifletmek içindi. İsmail Hakkı Tonguç yönetiminde böyle başlamıştı bu proje. İsmail Hakkı Tonguç (1893 – 23 Haziran 1960), Türk eğitim bilimcisi, Köy Enstitülerinin mimarı ve dönemin İlköğretim Genel Müdürüydü.
Köy Enstitülerinin amacı; köyden gelen yetenekli çocukların tam donanımlı olarak yetiştikten sonra, tekrar köylerine dönmelerini, geride kalan ve okuma olanağı bulmamışları eğiterek ülkenin okuryazar düzeyini yukarı taşımaktı.
Türk eğitim tarihinde önemli bir yeri olan Köy Enstitüleri, ilkokul öğretmeni yetiştirmek üzere 17 Nisan 1940 tarihinde açılmıştır. Köy Enstitüleri yalnızca eğitim kurumları değil, “yokluktan var etme” ve “yaşayarak ve uygulayarak öğrenme” ilkeleri yeriydi.
Buradan mezun olanların aynı anda hem okul öğretmeni hem de toplumun eğitmeni oluyordu. Öğrenciler aslında kendi okullarını, evlerini, yurtlarını, iş yerlerini inşa ettiler ve birlikte yaparak ve yaşayarak üretim ile eğitimi kaynaştırdılar.
Türkiye Cumhuriyeti, Köy Enstitüleri ile hem kendi hem de dünya eğitimine katkı sağlayacak bir atılım gerçekleştirmişti. Cumhurbaşkanı İnönü, İsmail Hakkı Tonguç’u 25 Eylül 1946’da görevinden alarak’ Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine getirmesi tarihi bir yanlışlıktı. Soğuk savaş başlamıştı o dönem. 1946 yılı Cumhuriyet kazanımlarına saldırmanın başlangıç yılı oldu. Çok partili sistem başladı, tüm Cumhuriyet kazanımları oy pazarına sürüldü. Enstitüler ‘komünist’ yuvası sayılarak kapatıldı. O günden bugüne Türkiye eğitim sistemi karanlık bir çıkmaza sürüklendi.
Köy Enstitülerinin yaşamasına izin verilmemesi, barışçı ve yurtsever aydınların hemen her dönemde cezaevlerine kapatılmaları, öldürülmeleri; buna karşılılık gerici örgütlenmelerin toplumun dokularına kadar inmelerine göz yumulmasından dolayı geçim sorunumuz, verimlilik sorunumuz, eğitimde çağdaş seviyeyi yakalama sorunumuz ve adalet sorunumuz hep oldu.

Danimarka ‘Halk Okulları’ yaratıcısı papaz, şair ve politikacı olan N.F.S. Grundtvig
Danimarka ‘Halk Okulları’ yaratıcısı papaz, şair ve politikacı olan N.F.S. Grundtvig, daha 1840 yıllarda köylü çocukların ve kadınların eğitilmesinden yana biriydi.
Grundtvig, Danimarka toplum ve kültürünün hemen her alanında hizmetlere imza atmış en önemli şahsiyetlerindendir. Danimarka’nın siyasî ve kültürel hayatının temellerini oluşturan en önemli köşe taşlarından birisidir. Özellikle eğitim alanındaki düşünceleri ve ortaya koydukları ile bu alanda lider bir rehber olarak bilinmektedir. Grundtvig’in insana bakışı, eğitimle ilgili fikirlerini derinden etkilemiştir, bunun neticesinde fikir babası ve kurucusu olduğu HALK OKULLARI ortaya çıkmıştır.
Grundvig’in başlattığı halk okullarının temel amacı, halk çocuklarını gerçek yaşama nitelik kazandırarak hazırlamaktı. Halk eğitimi ve demokratik eğitim konularında aydınlanma, eğitim, topluma aktif katılım ve kişinin kendi hayatının sorumluluğunu alması gibi temalara özel olarak odaklanıyordu bu halk okulları.
Grundtvig’e göre, bir toplumun kalkınmasının tek yolu EKONOMİK gelişme değildir. Çünkü ekonomik bir gelişme bile, gelişme sürecini destekleyecek sağlam bir topluma ihtiyaç duyar. Böyle bir toplumun oluşabilmesi için üç aşamalı bir eğitim sistemi gereklidir. Bireyin önce kendisini, sonra toplumunu, daha sonra da bütün insanlığı anlayıp kucaklayabilecek eğitim seviyesine yükselmesiyle bu mümkün olabilir. Böyle bir eğitim sisteminin, toplumun bütün kesimlerin birleştirebilen bir işleyişi ve fonksiyonu olmalıdır.
Grundtvig, bu Halk Okullarına HAYAT OKULLARI demiştir. Toplumu, hayatı, dünyayı ve insanlığı anlama esası üzerine kurulan bu okullar; hayatın içinde yerini bulamamış ölü kelimeleri ezberlemek ve kuru bilgiler öğrenmek yerine, yaşayan kelimeleri öğretmek ve bu bilgileri hayata geçirmek için açılmıştır. Danimarka Halk Okulları, pek çok ülke için de çok önemli bir uyanışa katkıda bulunmuştur. Onun için Avrupa’da Grundtvig, HALK AYDINLANMASININ EFENDİSİ olarak bilinir.
Sonuç olarak Köy Enstitülerinden tam yüz yıl önce kurulan Danimarka Halk okullarının, Köy Enstitüleri ile ortak noktası çoktur. İki okul sistemi de yoksul, köy kız ve erkek çocuklarının eğitim almasını, yaşama eşit yurttaş olarak tutunmasını ve toplumun aydınlanmasını hedeflemiştir.
Danimarka Halk Okullarından çok sayıda yazar ve aydın insan yetişmiştir. Köy Enstitülerinden de öyle. Fakir Baykurt’u, Mahmut Makal’ı, Dursun Akçam’ı, Osman Bolulu’yu, Mustafa Gazalcı’yı tanıdım, onlarla sohbet ettim. Osman Bolulu ve Mustafa Gazalcı Ankara’da bir grup Danimarkalıya Köy Enstitüleri üstüne sunum yapmışlardı. Dursun Akçam, Mustafa Gazalcı ve Osman Bolulu Kopenhag’da da bu konuda düşüncelerini hem Danimarkalılara hem de Danimarka’da yaşayan Türklere aktarmışlardı. Yine Kopenhag’da 1996 yılında Mehmet Başaran’ın 70. Doğum yılını kutlamak ve Köy Enstitüleri üstüne konuşmak için bir etkinlik düzenlemiştik, ne yazık ki Mehmet Başaran eşinin ağır hastalığından dolayı onu bırakıp gelememişti. Mehmet Başaran’ın mesajını Kopenhag’da şair Kemal Özer okumuştu. Hatun Birsen Başaran ile Mehmet Başaran’ı yakından tanıdım. Mehmet Başaran ile yıllarca yazıştık, zaman zaman görüşüp eğitim ve edebiyat üstüne konuşurduk…
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.