🔊 Sesli dinle

İsveç Televizyonu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sokak gösterilerini “sokak terörizmi” dediğini umursamadığını belirterek, tutuklanan İmamoğlu’nun kolay bırakılmayacağı yorumunda bulundu.

Abdullah GÜRGÜN

STOCKHOLM – İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması olayı İsveç’te geniş yankı yarattı. İsveç basını olayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakibini bir an önce etkisiz hale getirmeye çalıştığı şeklinde yorumladı.

Sosyal Demokrat Aftonbladet Gazetesi olayı, “Erdoğan’ın rakibi gözaltına alındı” şeklinde verdi. İsveç Televizyonu internet gazetesi bu başlığı, “Erdoğan’ın büyük rakibi gözaltına alındı” şeklinde güçlendirdi. Dagens Nyheter ise “Erdoğan herhangi bir ciddi rakibe izin verir mi?” sorusunu başlık yaptı.

İsveç Televizyonu olaya özel yer ayırıyor. 23 Mart Pazar günü de olay ilk haber olarak verildi. İstanbul Muhabiri İmamoğlu’nun tutuklanması haberini, “bomba gibi düştü” diyerek verdi ve tüm protestolara karşın Erdoğan’ın umursamaz bir tutum içinde olduğunu ve gösterileri “sokak terörü” olarak adlandırdığını ve İmamoğlu’nun uzun süze hapiste tutulabileceği yorumunu yaptı.

İsveç’in en büyük sabah gazetesi Liberal Dagens Nyheter’in muhabiri Nathan Shachar, “Her şey rejimin İmamoğlu’nu 2028 seçimlerinden çok önce etkisiz hale getirmek yolunda ilke kararı aldığını gösteriyor” yorumunu yapıyor ve devam ediyor:

“Rejim harekete geçmek için rahat bir zamanı seçti. Dünya siyasi durumu bundan daha elverişli olamazdı. ABD Başkanı Donald Trump bunun için Erdoğan’ı  cezalandırmayacak. AB insan haklarını çiğneme nedeniyle Türkiye’yi eleştirme fırsatını kaçırmazdı ama Ukrayna krizi nedeniyle Türkiye’ye her zamankinden çok gereksinimi var. Hem Ukrayna’ya savaş malzemesi üretmesi hem de Rusya . Ukrayna ateşkesi durumunda barış gücü birlikleri göndermesi açısından çok önemli. Öte yandan demokratik ülkelerin medyası Trump, Gazze ve Ukrayna ile meşgul. Türkiye’deki siyasi baskıların bunlarla yarışabilmesi şaşırtıcı olur”.

Muhabir,  Orhan Pamuk’tan da bir demeç almış. Pamuk, “Bizim on yıldır gerçek demokrasimiz, anlatım özgürlüğümüz yok. Sadece seçim demokrasimiz var” diyor.

Dagens Nyheter’in Başyazarı Isobel Hardley-Kamptz başyazısına, “Erdoğan’ın zulmü kimsenin güvenine gereksinim duymuyor” başlığı atmış. Erdoğan’ın iktidarda olduğu sürece günden güne daha da sertleştiğini, medya, kurum ve kuruluşlar ve üniversiteler üzerinde denetimini güçlendirdiğini yazıyor.

Başyazar, “Güç gösterisi olarak düşünülmüş ama çaresizlik olduğu anlaşılıyor. Erdoğan’ın yasaklarını çiğneyerek sokaklarda gösteri yapanlar bir umut oluşturuyor” diyor.

Ve yazının son tümcesi: “Erdoğan İmamoğlu’nu hapsederek kahraman bir rakip yarattı”.

İsveç’in en büyük sabah gazetelerinden muhafazakar Svenska Dagbladet Gazetesi, “Erdoğan kendisine meydan okuyanlara Putin’in yaptığını yapıyor’ başlığını kullandı. Rusya’da hapiste ölen muhalefet lideri Aleksej Navalnyj’i işaret etti.

Gazetenin Ortadoğu analizcisi Jasper Sunden Erdoğan’ın başkanlığa devam etmek istediğini, erken seçim olursa aday olabileceğini ancak kamuoyu araştırmalarında durumun Erdoğan lehinde olmadığını vurguluyor. Bu durumda  güçlü rakibini etkisiz hale getiren Erdoğan’ın ayrıca PKK’ya yanaşarak Kürt oylarını kendine çekmeyi amaçladığını belirtiyor.

Gazete başyazısını bir Türke, Özge Öner’e yazdırmış. Başlık: “Korkmuyorum. Türkiye benim yurdum”.

Özge Öner Türkiye’deki İmamoğlu taraftarlarının görüşlerini sıraladığı yazısını şöyle sonlandırıyor:

“Ben Özge Öner, İsveç ve Türkiye yurttaşı ve yurtseveriyim. Cambridge Üniversitesi’nde doçentim. Ülkemin geleceğine sahip çıkmasını istiyorum. Cambridge’de akademik dünyada kalabilirim ya da siyasi kargaşası olmayan İsveç’e dönebilirim. Türkiye’ye dönmek zorunda değilim. Ama yurduma dönmeliyim. İmamoğlu’nun yanında durmalıyım. Görevim olduğu için değil; doğru olduğu için. Bu mücadele sadece Türkiye için değil. Zulme sessiz kalmak istemeyen herkesin sorunu bu. Adalet talebi susturulmamalı. Ben Özge Öner. Korkmuyorum”

CHP’li İsveç Türkleri de 23 Mart Pazar günü başkent Stockholm merkezinde Sergel Meydanı’nda oy kullandılar. CHP’li olmayan pek çok Türk de toplantıya katılarak “hak, hukuk, adalet” gösterisini desteklediler.

İsveçliler ve Stockholm’ü ziyaret eden turistler de göstericilerden Türkiye hakkında bilgi aldılar ama durumu anlamada zorluk çektikleri her hallerinde belliydi.