DANİMARKA, YASA DIŞI GÖRÜNTÜLERİN SOSYAL MEDYADAN 24 SAATTE KALDIRMASI İÇİN YASA ÇIKARIYOR.
Danimarka’da hükümet, yasadışı görüntülerin 24 saatte, yazıların da 7 gün içinde sosyal medya platformlarından kaldırılması veya engellenmesi için harekete geçti.
Danimarka’da hükümet, başta Facebook ve Google olmak üzere sosyal medya platformlarını yazılı ve görsel yasadışı içerikleri sayfalarından kaldırmaları için yeni yasa çıkarıyor.
Geçen ay Avrupa Komisyonu da kadınlara ve savunmasız azınlıklara yönelik çevrimiçi nefret söylemini suç saymak için bir plan hazırladı. Son yıllarda Avrupa’da, sosyal medyadaki yasaları çiğneyen içeriklerle baş edilmesi için hükümetlere yönelik baskılar artması üzerine Danimarka’daki partiler de bu alanda bir adım atılması için hükümete baskı yapmaya başladı.
Danimarka, iki milyondan fazla kullanıcısı olan tüm platformları, kendilerine bildirildikten 24 saatten kısa bir süre sonra “açıkça yasa dışı” gönderileri kaldırmaya veya 50 milyon Euro’ya kadar para cezasına çarptırmaya zorlayan Almanya’nın izinden gidiyor. Fransa ise, şirketlere terör propagandası yapan veya çocuk istismarı görüntüleri gibi son derece rahatsız edici içerikleri kaldırmaları için bir saat kadar kısa bir süre veriyor.
YASADIŞI İÇERİKLER DANİMARKA REKABET VE TÜKETİCİ KURUMUNA ŞİKAYET EDİLEBİLECEK
Yeni sosyal medya yasa tasarısına göre, sosyal medya platformlarının yeni mevzuata uygun olup olmadığını Danimarka Rekabet ve Tüketici Kurumu denetleyecek. Söz konusu kurum aynı zamanda, sosyal medya platformlarının yasanın gerekliliklerine uymaması durumunda Danimarkalıların şikayet edebileceği yer olacak.
Yeni yasa tasarısıyla; Facebook, Twitter, Google, Youtube, İnstagram vb. sosyal medya platformları, yetkililerden gelen sorulara hızlı ve verimli bir şekilde yanıt verebilecek bir temsilci ataması istenecek.
HÜKÜMET BASKI ALTINDAYDI
Danimarka’da önümüzdeki haftalarda parlamentoda oylanması muhtemel olan sosyal medya yasası üzerinde birkaç aydır çalışılıyor. Çalışmalar, özellikle Vesterager Jespersen’in ailesinin yaşadıklarını anlatan bir televizyon belgeseliyle arttı.
İsimsiz trollerin 2018’de Louisa Vesterager Jespersen’ın öldürülme görüntülerini Facebook’ta yayınlamalarından sonra Facebook gibi sosyal medya şirketlerinin, yasadışı gönderileri 24 saat içinde kaldırmaları istenmişti.
Hükümet, 2018’de İslam Devleti destekçileri tarafından Fas’ta kafası kesilen 24 yaşındaki sırt çantalı Louisa Vesterager Jespersen davasında kamuoyunun tepkisi üzerine platformları kısıtlamak için baskı altındaydı.
Cinayetten bu yana, 24 yaşında öldürülen Louisa’nın annesi ve kız kardeşi, Facebook aracılığıyla Louisa’nın başının kesildiği görüntülere maruz kalmaya devam etti. Facebook’un aileden gelen şikayetlere rağmen videoları ve görüntüleri silmediği iddia edildi. Olaylar kamuoyunda tepkilere yol açtı ve Facebook, Twitter, YouTube gibi platformlara yönelik yaptırım beklentisini artırdı.
LOUISA VESTERAGER CİNAYETİ
Jespersen, Fas’taki Atlas dağlarında seyahat ediyordu. Norveç’ten arkadaşı 28 yaşındaki Maren Ueland ile Toubkal Dağı’nın eteklerinde bir yürüyüş parkurunda kayboldu. İslam Devleti’ne bağlılık sözü veren aşırı İslamcı bir çete tarafından yakalandılar. Ölüm cezasına çarptırılan üç cihatçı, kadınların kafalarını keserken bu anları filme aldı.
Olaydan sonra sahte isimle açılmış bir Facebook hesabı, videoyu Louisa’nın annesi Helle Vesterager Jespersen’e gönderdi. Bu hafta sonu, kamu yayıncısı Danmarks Radio’ya konuşan acılı anne, sahte hesabın o zamandan beri görüntülerle onu ısrarla rahatsız ettiğini söyledi.
Olayı, Facebook’a bildirdiğini, ancak bazı durumlarda videonun hâlâ görüntülenebildiğini söyledi. Ayrıca Danimarka polisinin suçluyu teşhis edemediğinden şikayet etti.
VİDEO HALEN YAYINDA
İnternet düzenlemesinden sorumlu Simon Kollerup, Facebook’un zayıf çabasının, sosyal medyada daha katı AB kurallarına duyulan ihtiyacı gösterdiğini belirtti.
Facebook’un İskandinav ve Benelüks bölgeleri için kamu politikası başkanı Martin Ruby, bu durum için üzgün olduğunu söyledi, ancak görüntüleri ortadan kaldırmak için elinden gelenin en iyisini yaptığı konusunda ısrar etti. Videoların kodunun, Facebook’un sansür algoritmalarından kurtulmak için sürekli olarak değiştirildiğini söyledi. Danmarks Radio’ya verdiği demeçte, “Sorun şu ki, bu kötü insanlar orada oturuyorlar ve formatı değiştiriyorlar. Devam eden bir savaş bu” dedi.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.