🔊 Sesli dinle

Sühendan Erdin’in “Kırık Kalpteki Ayna” romanı, aşkın yıkımından doğan iyileşmeyi, kendini yeniden bulmanın sessiz ama güçlü yankısıyla anlatıyor.

Hasan Akarsu

Yazar Sühendan Erdin, İzmir doğumlu olup Almanya’da büyür. Türkiye’de gazetecilik ve psikoloji eğitimi alır. Perdelenme romanından sonra “Kırık Kalpteki Ayna” romanıyla okurlarına ulaşırken bu romanı içindeki “Güzel”in yazdığını söyler ve “Bir ayrılığın iyileşme öyküsünü” başarıyla yansıtır.

Romanda Selanik 1924 göçmeni bir ailenin ikinci ve üçüncü kuşağı anlatılır. Tuğba adlı genç kız bu ailenin üçüncü kuşağındandır ve üniversitede gastronomi öğrenimi görür. Kız arkadaşları olan Sanem ve Mediha’yla çok iyi anlaşır. Bir gün yanlarına yaklaşan ve işletme okuyan Arda, onlardan şarj aleti ister. Tuğba verir ve böyle tanışırlar. Arda ile Tuğba’nın ilişkileri ilerler. Birbirilerini delice severler. Ancak Arda, zaman zaman dengesiz davranışlarda bulunur. Bu da Adana’daki aile baskısından kaynaklanır. Dedesi fabrikaları kumarda yitirince, aile toparlanmak için yine varlıklı ailenin kızı olan Tilbe’yle Arda’ya söz keser. Bir yanda sözlüsü Tilbe, diğer yanda sevdiği kız Tuğba vardır.

Tuğba’nın kalbinde kara bir delik Arda

Tuğba’nın babası Ayhan, genç yaşta, Tuğba küçükken kalp krizinden ölür. Annesi Zeliha ve anneannesi üzerine titrer kızlarının. Tuğba’daki değişikliği görürler. Birkaç zaman sonra Arda’nın ailesiyle tanışmak isterler. Arda uzak durur ve gizini kimseye söyleyemez. Annesine çok bağlı olup bir dediğini ikiletmez. Faruk ve Ercan arkadaşlarıyla aynı evde kalır İzmir’de. Haziran’da pikniğe giderler kızlarla. Arda’nın tutarsız davranışları, umursamazlığı ilgi çeker. Kız arkadaşları Tuğba’yı uyarsa da tutkuyla sever Arda’yı. Arda’da ayrıca “âşık anne sendromu” vardır. Ablası Meltem’i sevmediğini belli eder annesi Fatma. Arda, okulu bitirip bir yıllığına İngiltere’ye kariyer için gider. Tuğba için zor günler başlar. İletişimlerinde aksaklıklar olur, Tuğba ona ulaşamadığında çok üzülür. Arda bir yıl olmadan yurda döner. Tuğba, Arda’yı sosyal medyada bir kızla görür ve terk edildiğini anlar. Tuğba, ilk aşkında yıkıma uğrar, bunalıma girer. Arda, istemese de Adana’da Tilbe’yle evlenir. Tuğba’yla iletişimini keser. Sanem ile Mediha ve annesi Zeliha, Tuğba’yı yalnız bırakmaz ve avutmaya çalışırlar. Psikoloğa giden Tuğba, yaşadıklarını yazmaya başlar. Arda’yı unutamadığı için önce otelin mutfağında çalıştığı işini bırakır. Mide, karın ağrısı ve iştahsızlığı yaşarken Arda’yı anımsatan tüm eşyaları ortalıktan kaldırır. Arda, onun yüreğinde kara bir deliktir artık. Düşünde görür onu, karabasanlar içindedir ve öfkelidir, unutmak ister. Psikolog desteğinin yararını görür. Duygu dalgalanmaları yaşarken, ayrılık acısını yansıtan, sorgulayan öyküler yazar.

Sinan’la gelen yaşama sevinci

Arda, ailesiyle Adana’dan İzmir’e gelir ve oradaki evlerinde kalırlar bir süre. Restoranda Tuğba, Sanem, Mediha yemek yerken Arda ve ailesini görür aylar sonra. Tuğba gidip Arda’yı kutlar, ayrılır. Arda gelir yüzleşirler, niçin haber vermeden evlendiğini anlatır. Tuğba yaralarının yeniden açıldığını duyumsar, Arda’yı görmek iyi gelmez. Arkadaşları ona bir erkek arkadaş bulmasını önerir. Tuğba, kendini yeniden keşfeder, kitaplara ve yazmaya sarılır. Kendisiyle yeniden buluşmanın sevincini yaşar. Arkadaşlarıyla dinlence için gittikleri Eski Foça’da mühendis olan Sinan’la tanışan Tuğba, ona ilgi duyar ve birbirilerini severler. Dinlence sonrasında buluşurlar, evliliğe giden ilişkileri sürer. Tuğba, “Her bitiş yeni başlangıçları doğuracak…” (s.279) diyerek kendini sevmenin, tanımanın ve sevginin önemini vurgular. Zamanın her şeyin ilacı olduğunu düşünür. “Anlamların birbirinin zıddıyla bilindiği gerçeğini, olduğu gibi görünmenin önemini bilerek her şeyin kendisi için olduğuna ve olacakların kendisinin yararına olacağına inanır.

Yazar Sühendan Erdin, “Kırık Kalpteki Ayna” romanında Tuğba’nın Arda’dan ayrıldıktan sonra yaşadığı acıları, bunalımları, Sinan’la tanıştıktan sonra nasıl sevince, coşkuya dönüştüğünü yalın, akıcı bir dille anlatır.