Danimarka’daki Camiler adlı bu kitap, Danimarka’daki camileri ve ülkede yaşayan müslümanların, yine bir o kadar da Danimarka halkının akıllarına takılı bir çok soruya yanıt arıyor.
Aarhus Üniversitesi’nde Din Bilimler araştırmacısı Prof. Lene Kühle ve yine aynı konuda Arhus Üniversitesinde araştırmacı Malik Larsen’in birlikte ortaya koydukları bu kitaptan amaç bugünkü durumuyla Danimarka’daki camileri analiz etmek ve tasvirlerini yapmak. Bu anlamda bu kitap, “Danimarka’daki Camiler” adı altında, 2006’da Peygamber Karikatürleri krizi sırasında yayımlanmış olan kitabın güncelleştirilmiş ve genişletilmiş bir çeşit araştırması/raporu niteliğinde. Bu kitabın asıl özelliği, kitapta yer alan belgeler, bilgiler 2016 yılında TV2 kanalından yayımlanan ve izleyici rekorları kıran “Moskeerne Bag Sløret (Camilerin Arka Perdesi)” adlı, müslümanlara ve İslam’a karşı toplumda ve siyasi alanda büyük yankılar uyandıran bir belgesel diziden sonra derlenmiş olması.
2006’da Jyllands-Posten gazetesinde yayımlanan Peygamber Karikatürleri sadece Danimarka’da değil İslam Dünyası’nda da büyük tepkiler uyandırmış, zamanın Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’nin “-Bu kriz 2. Dünya savaşından bu yana Danimarka’nın yaşadığı en büyük dış politika krizidir” şeklinde ifade ettiği bir kriz olmuştur. 2016 yılındaki TV2’nin dizisi sonucu gelişen ikinci bir “müslümanlara” karşı ortaya çıkan kriz ise dış dünyada olmasa da Danimarka’da büyük tepkilere yol açmış, bazı yasalar da çıkarılmıştı. İşte bu iki olayın etkileri, tepkileri, sonuçları v.s. daha kitabın 1. bölümünde geniş bir şekilde irdeleniyor (s. 15 – 47)
Bu irdelemeler içinde dikkati çeken bir nokta, Peygamber Karikatür krizine tepki gösteren müslüman gruplaşmaların, örgütlerinin ortaya çıkışı, ancak kısa bir süre içinde bu gruplar, örgütler arasındaki çeşitli uzlaşmazlıklar, “sen-ben” sürtüşmeleri, birlik olamamak, gibi müslümanlar arasındaki diyalog bozukluklarının görülmesi.
Yazarların araştırma ve incelemelerinden çıkan dikkat çekici bir başka sonuç, Danimarka medyasının İslam ve müslümanlar konularındaki haberlerin, konuların, tartışmaların genelde olumsuz, Norveç ve İsveç ile karşılaştırıldığında daha sert olması.
Kitabın önemli bir bölümü, kitabın adı her ne kadar “Danimarka’daki Camiler” ise de, Danimarka’da yaşayan müslümanlara ilişkin çok çeşitli incelemelere ve sonuçlarına, etkilerine yer veriyor: Danimarka’daki müslüman nüfun yapısı, bunun yanısıra Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan müslümanların gelmiş oldukları ülkelere göre etnik nüfus yapısı, mezhepler, camilerin statüleri, benzerlikleri, farklılıkları, vakıflar, örgütler, v. b. gibi karşılaştırılıyor. Danimarka’daki müslümanların tek bir grup olmadığı, çok farklı gruplardan ve mezheplerden oluştuğu, aynı bir müslüman ülkeden geldikleri halde kendini dindar görmeyen bir çok kişinin olduğu ve diğer bazı nedenlerden dolayı Danimarka’daki müslüman sayısını tam ve kesin olarak söyleyebilmenin mümkün olmadığı ayrıntılı olarak irdeleniyor. İki yazarın tahminlerine göre Danimarka’daki müslümanların sayısı 300 bin dolaylarında.
Bu bağlamda kitabın 6. bölümünde, müslümanların etnik açıdan bir tipolojisi (farklı etnik özellikleri açısından) Türk Camileri çevresi (Diyanet Vakfı -s.204 – 216), Arap Camileri çevresi, Pakistanlı Camiler çevresi, Somalili Camiler çevresi gibi bir sınıflandırılması yapılıyor. Bu incelemelere göre en düzenli cami çevresi örgütünün Türk müslüman çevresinin olduğu belirtiliyor.
Diğer ilginç bir araştırma ve inceleme de (s. 102 – 108) özel müslüman okulları ile ilgili açıklamalar. Fethullah Gülen okulları da dahil.
Yine Danimarka toplumunda en çok tartışılan “imamlar” ve imamların müslüman toplum üzerindeki etkileri, politikacıların bazı imamlar konusundaki yaklaşımları, bu konuyla ilgili çıkarılmış olan bir kaç yasa ve ilgili tartışmalar hiç kuşkusuz okuyucunun ilgisini çekecek irdelemeler.
Kitabın en son bölümünde Danimarka’daki Camilerin bulundukları yerlere göre ve adlarını içeren uzun bir listesi de yer alıyor.
Kısaca söylemek gerekirse, din bilimleri araştırmacıları Prof. Lene Kühle ve Malik Larsen’in birlikte ortaya koydukları 315 sayfa büyüklüğündeki (notlar, kaynakça ve camilerin listesi hariç) bu kitap, Danimarka’da yaşayan müslümanların, yine bir o kadar da Danimarka halkının akıllarına takılı bir çok soruya yanıt olabilecek kıvamda.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.