‘Yasa ve Ülke’ adlı kitap, Danimarka’nın 800 yıllık Anayasa tarihini ayrıntılı bir şekilde irdeliyor.
Bundan önce bu gazetenizde sözünü ettiğimiz çok önemli, “Politik der Forandrede Danmark” ve “Land at Lede” adlı iki yapıtın yazarı Kaare R. Skou bu kez de yine çok önemli bir yapıta daha imzasını attı: LOV & LAND (Yasa ve Ülke.) Bu yapıt, Danimarka’nın 800 yıllık Anayasa tarihini ayrıntılı bir şekilde irdeliyor.
Danimarka’da Anayasanın başlangıçtan buyana geçirdiği evrimin iki temel özelliğini Gazeteci-Yazar Kaare R. Skou kitabın giriş bölümünde şu şekilde açıklıyor: 1-Savaşçı Krallar dönemi, 2- Yasalarla ülke yönetimi. Savaşçı krallar dönemi kılıç gücüne dayanıyordu ve krallar kılıç gücüyle mülkiyet hakkı kullarını kendileri tayin ediyor, kimlerin nelere hakkı olup olmadığını belirliyorlardı. 1300’lü yıllara kadar olan bu durum daha sonra değişti ve güç paylaşımı (ki bu güç paylaşımı önceleri asil tabakaya ait bir haktı) artık yasalarla belirleniyordu.
“Anayasa, (aslında adından da anlaşılacağı gibi) bir devletin düzeninin ve yapısının ana çizgilerini belirler, devlet ile bireyler arasındaki ilişkilerin sınırlarını çizer.“ diyen yazar Kaare R. Skou, anayasaların hukuk olmanın yanısıra bir okadar da kültür olduğunun altını çiziyor. Yazar, anayasaların ve kültürün, devlet gücünün toplumun bireyleri ile kendisi arasındaki görüşünü ve gücün toplumun üst kurumları arasındaki paylaşımını ifade ettiğini vurguluyor.
LOV & LAND – (Yasa ve Ülke), 1241 yılında gerçekleştirilen JYSKE LOV (Jutland Yasası) başlıklı ilk Anayasa’dan bu yana Danimarka’da çeşitli değişikliklere uğramış tüm anayasaları irdeliyor. Burada bir noktaya işaret etmek gerekir; İlk JYSKE LOV (Jutland Yasası) “Bir ülke yasalarla inşa edilir.” kavramının yazılmış olduğu ve bugün adliyelerin duvarlarını süsleyen tarihi bir kavramdır.
Her ne kadar Danimarka anayasası olmasa da Avrupa Birliği’ne ilişkin kabul edilmiş ve Danimarka’yı da yakından ilgilendiren Roma, Maasticht, Edinburg, Amsterdam, Nice, Lizbon Antlaşmaları da bu irdelemelerin içinde ayrı başlıklarla yer alıyor.
Bu yapıtın girişi üç ayrı bölümle yaplıyor. (Olağanın dışında bir durum.) Birinci bölümde yazar, anayasanın tarihi gelişimi neden sadece hukuku değil de tüm toplumun yapısını yansıtır, sorusunun yanıtını veriyor. İkinci giriş bölümünde ise yazar, son yıllarda tartışılmakta olan yeni anasa değişikliği tartışmalaraının neden çıkmaza girdiğini irdeliyor. Üçüncü bölümde ise, Kaare R. Skou, eninde sonunda toplum düzenini ve güç dağılımını düzenleyen bir anayasa çıkarma hakkının kime ait olduğunu irdeliyor.
Danimarka tarihinin bu çok önemli yapıtı, hukukla ilgilenlerin yanı sıra Danimarka toplumunu tanımak açısından herkesin elde bulundurması gereken önemli bir yapıt.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.