Modern fiziğin en büyük isimlerinden biri olan İngiliz evrenbilimci ve fizik profesörü Stephen Hawking, 76 yaşında hayatını kaybetti.
Ailesinin yaptığı açıklamaya göre, ünlü fizikçi ve çağımızın en büyük dehalarından Stephen Hawking, 76 yaşında hayata gözlerini yumdu. Ölüm sebebi açıklanmamış olsa da, Cambridge/İngiltere’deki evinde “huzur içinde öldüğü” belirtildi.
İngiliz teorik fizikçi, karadelikler ve görelilik teorisi ile ilgili yaptığı önemli çalışmalarla bilinmekteydi. Dahası, dünya çapında çok satanlar listesine girmeyi başarmış Zamanın Kısa Tarihi ve Ceviz Kabuğunda Evren gibi kitapların da yazarıydı. Çocukları Lucy, Robert ve Tim, yaptıkları açıklamada şöyle dediler:
“Sevgili babamızın ölümü bizi derinden üzdü. Müthiş bir bilim insanı ve sıradışı bir adamdı. Çalışmaları ve ismi uzun yıllar boyunca yaşayacaktır. Bize bir keresinde, ‘Eğer ki sevdiğiniz insanların evi olmasaydı, evren pek de anlamlı olmazdı.’ demişti. Onu sonsuza dek özleyeceğiz.”
Stephen Hawking’e, 20’li yaşlarında sürdürdüğü doktora çalışmaları sırasında ALS (Lou Gehrig Sendromu) teşhisi kondu ve sadece 2-3 sene yaşayacağı belirtildi. Ancak gördüğü sıradışı tıbbi ve ailevi destek sayesinde Hawking, 76 yaşına kadar yaşamayı başararak hem herkesi şaşırttı, hem de insanlığa müthiş katkılar yapmayı başardı. BBC’ye 2017 yılında verdiği bir röportajda şöyle demişti:
“75 yaşına erişeceğimi hiç tahmin etmezdim. Ardımda bırakacaklarım üzerine derinlemesine düşünme fırsatı bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum.”
Ünlü İngiliz kuramcı, uzay bilimi, kara delikler ve kuantum fiziğiyle ilgili çalışmalarıyla biliniyordu. Doktorlar, Hawking’in 22 yaşındayken yakalandığı hastalık nedeniyle yalnızca iki yıl ömrü kaldığını söylemişti, İngiliz bilim insanı ise 76 yaşına kadar çalışmalarına devam edip birçok teoriye, kitaba imza attı.
Hawking, Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere adlı 1988’de yayımlanan bilim kitabında, büyük patlama (Big Bang), kara delikler, ışık konikleri, superstring kuramı kavramlarını açıklamıştı. Kitap 10 milyondan fazla sattı.
‘Karmaşık teorileri erişilebilir kılmasıyla hatırlanacak’
Stephen Hawking’in ölümü ardından ilk taziye mesajı paylaşan isimlerden biri modern internet World Wide Web’in kurucusu Tim Berners-Lee oldu. Bernerts-Lee, İngiliz bilim adamını “Müthiş bir aklı, muhteşem bir ruhu kaybettik. Huzur içinde uyu Stephen Hawking” sözleriyle andı.
Apple’ın kurucularından Steve Wozniak “Stephen Hawking’in bütünlüğü, bilime olan bağlılığı onu saf mükemmelliğin de üstüne taşıdı” dedi.
Microsoft’un Genel Müdürü Satya Nadella’nın mesajı şöyle: “Bugün büyük birini kaybettik. Stephen Hawking bilime olağanüstü katkılarıyla, karmaşık teorileri, konseptleri kitlelere daha erişilebilir kılmasıyla ve karşılaştığı tüm engellere rağmen evreni tamamen anlamak için izlediği yol ve ruhuyla hatırlanacak”
Stephen Hawking, 2013 yılında yazdığı anı kitabında motor nöron hastalığına yakalanmasıyla ilgili duygularını şöyle dile getirmişti: “Çok büyük bir haksızlık olduğunu düşündüm. Neden benim başıma geldi? O zamanlar hayatımın sona erdiğini düşünmüştüm ama şimdi, 50 yıl sonra hayatımdan çok memnunum.”
Stephen Hawking kimdir?
İngiliz fizikçi, evrenbilimci, astronom, teorisyen ve yazar Prof. Dr. Stephen Hawking, 8 Ocak 1942 yılında doğdu. 8 yaşındayken Londra’dan 20 mil uzaktaki St Albans’a gitti. 11 yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti. Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi. Hawking daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge’e gitti. O zamanlar Oxford’da evren bilimi üzerine çalışma yoktu. Cambridge’de danışman olarak Fred Hoyle’u istemesine karşın Dennis Sciama atanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College’de profesör asistanı oldu.
1973’de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra Stephen Hawking, Uygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979’dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlamento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669’da Isaac Newton’a verilmişti. Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucu da karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.
Stephen Hawking 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking’i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti. Ünlü bilim insanı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyor. Şu anda Hawking, bilimsel uğraşlarında ve günlük yaşantısında çevresinden ve ailesinden büyük destek almaktadır. Konuşmak istediği anda, elindeki elektronik aleti sıkarak, sandalyesine bağlı özel bilgisayarının ekranına, dakikada ortalama 10 kelimeyi sıralayabilmektedir. Bu sessiz konuşan dehanın, özel bilgisayarının hafızasında yaklaşık 2600 kelime bulunmaktadır. Böylece herhangi bir kelimeyi söylemek istediğinde ekrana yazabilmektedir. Sağlıklı insanların konuşmalarında kullandığı kelime sayısı da 2500 civarındadır. Dolayısıyla Hawking, duygularını ifade etmede kelime sıkıntısı çekmemektedir.
Ünlü fizikçi en son 25 Kasım tarihinde Vatikan’da “Evrenin Kaynağı” başlıklı bir konferans vermiş ve Papa Francis ile görüşmüştü. 1942 yılında İngiltere’nin Oxford kentinde doğan Steven Hawking, kuantum fiziği ve kara delikler üzerine yaptığı çok kapsamlı çalışmalarla tanınıyor. Bilimsel araştırmaları 40’ın üzerinde dünya diline çevrilen Stephen Hawking, bilim çevrelerinde Albert Einstein’dan sonraki en büyük dahi olarak görülmektedir.
Kaynak: BBC Türkçe, Ajanslar
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.