Bu kitap, hem yaşamakta olduğumuz bu ülkenin şu anda içinde bulunduğu pandemi konusundaki gelişmeleri başından itibaren anlayabilmek, sağlık kurumları ile Sağlık Bakanlığı, Başbakanlık ve bilim adamları, hükümet ile muhalefet arasındadaki güç mücadeleleri ile ilgili perde arkasında ne gibi olaylar yaşandığını görebilmek, ülkenin nasıl yönetilmekte olduğunu kavrayabilmek hem de Başbakan Mette Frederiksen’in kişiliğini anlayabilmek için okunması gerekli bir kitap.
HABER.DK
Yazar Anne Sofie Kragh, aslında bu kitabı iki yıl sonra yayınlamayı planlamıştı ve Başbakan Mette Frederiksen ile ilk anlaşması buydu. Ancak, Sosyaldemokratları’ın lideri Mette Frederiksen’in Haziran 2019’da Parlamento seçimiyle yönetime gelmesinden kısa bir süre sonra ortaya çıkan hiç beklenmedik olağanüstü olaylar sonucu bu kitap, planlanmış olan 2 yılı beklemeden şimdi yayımlandı.
Mette Frederiksen yönetime geldiğinde ilk hükümet toplantısında/seminerinde, hükümet oldukları dönemde yapılacak işlerin sırayla, aceleye gelmeden 4 yıllık süreye dağıtılacağının altını çizmişti. Ancak, birden bire patlak vererek tüm dünyayı saran corona pandemisi tüm projeleri, çalışma planlarını alt üst etmişti. Öncelikle halledilmesi gereken işler ertelenmiş beklemeye alınmıştı. Bu güncel durumda yapılacak çalışmalar corona belasındanen az zararla atlatılacak olması noktasında yoğunlaşmıştı. Çok yoğun ve yorucu bir çalışma durumu ortaya çıkmıştı. Bu olgu sonucu yazar Anne Sofie Kragh, sadece bir yıllık çalışma dönemini kapsayack şekilde kitabını yazma planını değiştirdi. O kadar çok ve karmaşık olaylar yaşanmıştı ki bu kitabın bir yıl daha beklemesi artık mümkün değildi. Ve kitap İlk Bir Yıl adı altında 31 Mayıs 2021’de piyasaya çıktı.
2004 yılında diğer bir başbakan Anders Fogh Rasmussen’in de bir biyografisini yazan Anne Sofie Kragh’a, bu kitabını yazabilmesi için hükümetin açık yada kapalı bir çok toplantılarını, toplantı masalarına oturmadan bir köşeden izleme olanağı tanınmış. Yazar Anne Sofie Kragh, her şeye rağmen “Bu kitap Mette Frederiksen’in yazdığı bir kitap değildir. Benim kitabımdır. Eksikleri, yanlışlıkları bana aittir.” açıklamasını yaparak tarafsız bir kitap yazmış olduğunun altını çiziyor. Kitabı okuyunca da okuyucuda da aynı kanı uyanıyor.
Üç ana bölümde yazılmış bu kitabı şimdi okumak bir anlam taşır. Hem yaşamakta olduğumuz bu ülkenin şu anda içinde bulunduğu corona pandemisi konusundaki gelişmeleri başından itibaren anlayabilmek, sağlık kurumları ile Sağlık Bakanlığı, Başbakanlık ve bilim adamları, hükümet ile muhalefet arasındadaki güç mücadeleleri ile ilgili perde arkasında ne gibi olaylar yaşandığını görebilmek, ülkenin nasıl yönetilmekte olduğunu kavrayabilmek hem de Başbakan Mette Frederiksen’in kişiliğini anlayabilmek için okunması gerekli bir kitap. Yukarıda sayılan nedenlerden dolayı bu kitabı 2 yıl sonra okumak, sadece eskiye dönmüş olmaktan öteye büyük anlam taşımaz.
Buraya eklenmesi gereken bir diğer nokta: Her ne kadar yönetimde bir siyasi parti ya da bir koalisyon hümeti olsa da, bakanlıkların üst düzey kendi alanlarında uzman memurlarının ve gerek bakanların gerekse Başbakan’ın özel danışmanlarının ülke yönetiminde, alınan kararlarda etkilerinin de olduğunu da anlıyoruz. Yine diğer çok önemli bir nokta da, söz konusu bakanlık üst düzey memurları her hükümet değişikliğinde değiştirilmezler. Bu uzman memurlar görevlerinde kalıcıdırlar. Buna karşılık bakanlar kendi özel danışmanlarını kendileri seçebilirler.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.