1 Mayıs sıradan bir gün değildir. Dünya işçi sınıfının birlik, dayanışma ve uğraş günüdür.

Foto: AA
Mustafa AYDINLI
Dünyanın yüzü aşkın ülkesinde aynı duygu, aynı coşku, aynı uğraş anlayışı çerçevesinde birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak kutlanmaktadır. Dünya işçi sınıfı açısından anlamı ve önemi büyüktür.
İşçiler emekçiler dünya kapitalistlerinin vahşi saldırıları karşısında insani, vicdani, ilkeli ve asil bir duruş sergilerler. Bu duruş “Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halkları birleşin” ülküsünde vücut bulur.
İnsanlık tarihi bu güne kadar dört toplum evresi yaşadı.
İlkel Toplum; Sınıfsız bir toplumdu. Tarih öncesi sosyoekonomik bir oluşum. Topluluğun yaşaması için tüm bireyler ortaklaşa üretir, ortaklaşa paylaşırlardı. Üretim ilişkilerinin değişmesi ile bağrından köleci toplumu çıkardı.
Köleci Toplum; Özgür insanların ve köle beylerinin varlıklarını sürdürmeleri için ücretsiz kölelere ve emeğine gereksinim vardı. Hakim çelişki köleler ve köle beyleri arasındaydı. Köleci toplumun bağrından ise feodal toplum yeşerdi.
Feodal Toplum; Tarımsal bir oluşum. Toprak ağaları ile ortakçı, yarıcı, serflerin (Toprakla birlikte alınıp satılan köle), hakim olduğu düzen. Hakim çelişki, toprak ağaları ile emrinde çalışanlar arasındaydı. Modern tarım, makineleşme ve üretim ilişkileri sonucu, bağrında kapitalist toplum şekillenmiştir.
Kapitalist Toplum; Bu gün içinde yaşadığımız toplum düzenidir. Üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Sermayeyi elinde bulunduran kesime burjuvazi denir. Varlığını işçi ve emekçilerin çalışanların üzerinden sağladığı artı değere bağlı olarak sürdürür. Kapitalist düzenin hakim çelişkisi burjuvazi ve işçi sınıfı arasındadır. Emperyalizm ise kapitalizmin geldiği en üst, en son aşamadır. Diğer bir deyimle dünyanın emperyalist güçler tarafından paylaşılmasıdır. Gelişmiş kapitalist düzenin ise sosyalist topluma evirilmesi bilimsel bir olgudur.
Sosyalist Toplum; İnsanın insan tarafından sömürülmesinin ortadan kalktığı bir toplum düzeni. Kapitalist düzenin bağrından çıkar. İşçi sınıfının sınıf bilincine varmasıyla ve örgütlü uğraşı ile gerçekleşir. 1917’de Rusya’daki Büyük Ekim Sosyalist Devrimi ile vücut buldu. Varlığını pekçok olayla kanıtladı. Ancak 1917 de Rusya’da işçi sınıfının tam olarak gelişmediği için, bunu bir “erken doğum” olarak niteleyen ve 70 yıl gibi kısa sürede yıkılmasını da buna bağlayan bilim adamları vardır. Ayrı bir inceleme konusudur.
Karl Marks ünlü Kapital adlı eserinde; “Sermaye ölü emektir, ancak vampir gibi canlı emeği emerek yaşar ve ne kadar çok emek emerse o kadar çok yaşar” demektedir. (Marx, 1977- 342)
İçinde yaşadığımız dünyanın devindiren gücü, motoru emek ve sermaye çelişkisidir. İşçi sınıfı, ancak kapitalist düzende vardır ve bir sınıftır. Sermaye de bir sınıftır.
Sonuç olarak 1 Mayıs; Tarihsel süreçte kapitalist düzen içerisinde oluşan bir olgudur. 1886 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde işçilerin “8 saatlik iş günü” için ayaklandıkları, kapitalizmin doymak bilmez azgın sömürüsüne ve baskılarına karşı, tarihe işçi sınıfının birlik, dayanışma ve uğraş günü olarak yazdırdıkları gündür. Ülkemizde de arada kesintiye uğrasa da 1906 yılından beri kutlanıyor. 1 Mayıs, dünya işçi sınıfına, ezilen halklarına ve tüm insanlığa kutlu olsun.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.