Cesur insan hakları savunucuları birçok ülkede baskı altında, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü: Yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü ihlalleri arttı
Bugün 10 Aralık BM İnsan Hakları Günü’nü kutluyoruz. Ve 1948 BM Genel Kurulu’nda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilmesini kutlamak için kesinlikle bir neden var.
Tam 73 yıl önce, çığır açan bu belge, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok sayıda başka BM kararının önünü açtı. BM İşkenceye Karşı Sözleşme ve dünyanın her yerinde korumayı gerektiren evrensel haklara ilişkin çağdaş anlayışımız için.
Ne yazık ki, insan haklarının korunması her yerde o kadar iyi gitmiyor.
Bugün, hükümetlerin kritik insan hakları örgütlerinin çalışmalarını boğmaya veya baltalamaya çalıştığı çok sayıda ülkedeki durumu değerlendiriyorum.
İNSAN HAKLARI İÇİN MÜCADELEYE DESTEK
Ciddi ve saygın kuruluşlardaki cesur insan hakları savunucuları, terörizm veya yabancı ajans suçlamaları veya yetkililere kayıt için anlamsız bürokratik talepler olabilecek taciz ve müdahale ile karşılanmaktadır. Bu yöntemlerin çoğu, örn. Danimarka ya da AB’nin önemli yardımlarından yararlanmakta ve insan haklarını çiğneye çiğneyehiçbir yaptırımla karşılaşmadan ilişkilerini sürdürmektedir
İşkenceye karşı ve insan hakları için çalışan aktif mücadele edenlere karşı son derece kınanması gereken yöntemler ve müdahaleler kullananlar sadece Beyaz Rusya gibi acımasız diktatörlükler değil. Ne yazık ki, demokratik olarak seçilmiş hükümetlerin, örneğin, İsrail ve AB ülkesi Macaristan ile Türkiye insan hakları konusunda pek iyi durumda değiller.
Olması gereken, Danimarka ve AB’nin sivil toplumun baskı altında olduğu ülkelerde insan hakları savunucularına desteği artırması olmalıdır. Hükümetler demokrasi ve insan haklarını hedefleyen mali desteğin önüne engeller koyduğunda, desteği bağımsız sivil topluma kanalize etmenin yeni yollarını bulunmalı.
Bu mesajla size gerçekten iyi bir İnsan Hakları Günü diliyorum!
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.