Köge kasabası, Kopenhag’a 40 km mesafede küçük bir kasabadır ve bizim vatandaşlarımız Köge demekte zorlandıkları için buraya Köy diyorlar.
İlk zamanlarda burada oturanlara ’nerede oturuyorsun?’ diye sorduğumda Köy’de diye cevap verdiklerinde, hangi köy diye sormaktan kendimi alamıyordum. Ancak nice sonra anladım ki Köge’ye Köy diyorlar.
Köge’de oturan oldukça çok vatandaşımız vardı. Burası deniz kenarında ve gezilecek yerleri çok olan bir kasaba. Burada oldukça çok Şarkışlalı olup bir iki kişi de Kayseri Pınarbaşılı vardı. Ben de Gürünlü olup köyümün Uzunyayla’ya yakın olması nedeniyle Şarkışla ve Pınarbaşılılar da beni kendilerine oldukça yakın hissediyorlardı. İlkokulu Pınarbaşı’nda okuduğum için oralarda birçok tanıdığım vardı.
Köge Dernek Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Ali Ünsal ve Şarkışlalı Hamdi Arıkan ile Pınarbaşılı Yılmaz Bey sık sık beni arıyorlardı. Bu arayış ve sormalar nedeniyle Köge’ye gidiş gelişler de artmıştı. Artık ben de nereye gidiyorsun dediklerinde Köy’e gidiyorum diyecek hale gelmiştim.
Tabii ki bu cevap benim hasretliğimin gitmesine de vesile oluyordu. Çünkü köye gidiyorum derken Türkiye’deki köye gidiyorum gibi bir anlam çıkıyor ve benim hasretliğimi bir nebze olsun gideriyordu.
Bu nedenle Köge’ye yani Köy’e daha sık gider oldum. Bu gidişlerde Hamdi Arıkan kardeşim bana daha çok eşlik ediyor ve daha önce oralarda şoförlük yaptığı için çoğu yeri çok iyi biliyordu. Bundan dolayı beni Köge’nin her yerini, tarihi ve turistlik yerlerini hem de iyice açıklayarak gezdirdi.
Hamdi Bey’in rehberliğine diyecek yoktu. Hele hele bilgisayarı iyi kullandığından yaptığı klipler övgüye değerdi. En son Danimarka’dan ayrılırken yapmış olduğu “yolun sonu görünüyor” klibi unutulacak gibi değildi.
Hamdi Bey’in yaptığı klipleri youtube’da izlerken oralara yeniden gidiyor gibi oluyorum. Sağolasın Hamdi Bey, sağolasınız Köge’deki vatandaşlarımız.
Yazımızın sonunda uzun yıllar Emniyet Müdürlüğü yaptığımdan 155 Polis İmdat telefonuna gelen ihbar ve istekler ile polis telsiz konuşmalarından bir iki cümle de yazarak, biraz da gülelim.
Emniyet Müdürü olarak görev yaptığım doğu illerinden birisinde:
155’i arayan şahıs: “Polis amcası çocuğum konuşmayı yeni öğreniyor, ona telefonda bir alo der misin?”
155’i arayan şahıs: “Polis amcası oğlum çok yaramazlık yapıyor, ona telefonda bir bağırır kızar mısın?”
155’i arayan çocuk: “Polis amca annem bana harçlık vermiyor, ona telefonda bana bol bol harçlık vermesini söyler misin?”
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.