2024 yılının insanlık için artık iyi bir yıl olmasını hepimize diliyorum.
Hüseyin DUYGU
huseyin.duygu@haber.dk
Evet, hükümetlerin göçmenlere, mültecilere ve farklı inanç veya renkten olan herkese kötü gözle baktığı olumsuz havayı biliyorum. Avrupa’da ırkçılık yükselişte…Gazze’de soykırım var.
Tarihin en büyük zorluklarıyla karşı karşıyayız. İklim çöküşü bize tamamen yeni yaşam koşulları dayatıyor. Gerçekten iyi bir dünya olsun diye mücadele vermek zorunda mıyız?
Belirsizliğin bir çeşidi de gençlerin bir an durup kendilerine yaptıkları seçimin doğru olup olmadığını sorduklarında yaptıkları şeydir. Yani kendi hayatlarını ve içinde yaşadıkları dünyayı ciddiye alır gençler. Beceriksiz yönetimlerin bilmediği bir kavramdır bu! Ama gençler kendi kendini incelemeye zaman tanırlar. Çoğunluğu elde etmiş bir yönetim için bunun gereksiz bir çaba olduğunu düşünür. Hatta kimi yönetimlerin gözünde gençler, elinde akıllı telefonla dolaşan asalaklardır.
Dünyaya ne verebilirim? Gençlerin kendilerine sorduğu bu, hükümetlerin gözünde en aptalca sorudur bu, çünkü yüksek maaşlı danışmanlarının aklına gelen tek önemli soru şu: Dünya benim için ne yapabilir?
Hükümetlere göre sınav, hayatın tüm büyük sorularının toplamından daha fazlasını ifade ediyor. Gençlerin alışılmış yollarda yürümesi gerekiyor beceriksiz yönetimlere göre. Eğer bir an için tek yol budur düşüncesi hakkında düşünürsek, bu sadece alışılmış yollar anlamına gelmiyor, aynı zamanda garip bir çifte açmazla umutsuzluk yolları anlamına da geliyor.
Ve konu gençlerin geleceğine gelince, yönetimlerin beklediği gençlerin resmi politikanın sınırları içinde kalması. Gençleri çağdaş bir geleceğe hazırlamak yerine onları potansiyel asalak ve kontrol altında tutulması gerekenler olarak görür beceriksiz yönetimler ve hükümetler. Seçmenlerinden destek ve oy isterken eski reformlardan, dinden ve geçmişten hep hamasi politik dille konuşurlar. Örneğin iklim sorunu, gençlerin geleceğe umutsuz bakmaları, geçim derdi gibi konulardan pek konuşmazlar. Bu anlayıştaki hükümetlerin çekirdek seçmenleri, pek fazla geleceği olmayan yaşlı insanlardan oluşur.
Bunun yerine, kendi seçtikleri gruplara, özellikle bir zamanlar kamu yararı olan ve artık özel şirketlerin yararına ve yönetimine bırakılan ekonomik modelde marjinal iyileştirmeler vaat edilen bir sadaka ve rüşvet demokrasisine sahibiz. İş dünyası da banka hesapları dışında herhangi bir şeyi önemsemez böyle yönetimlerde.
Gençleri bir kenara itilmekte, konuşulması çok zor olduğu için, geleceğe sırtımızı dönmekteyiz.
Büyük, zahmetli kelime “Neden?” demokrasinin itici gücüdür. Ayrıca gençler de demokrasinin itici gücüdür. Gençlerin geleceğinin sadece sınavlardan ve kısa vadeli faydalardan daha fazlasını içerdiğini söyleyebiliriz. Artık bu yıl, en önemli gençlik yılı olmalı.
Şu anda, ‘sessizliği konuşmaya tercih eden gerçeği’ inkar edenlerden oluşan bir sisteme sahibiz.
Bu nedenle 2024 yılının, büyük, zor soruların nihayet sorulduğu ve gerekli cevapların başlangıcını hissettiğimiz bir olmasını diliyorum.
2024’te birbirimizin koruyucu ellerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız olacak.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.