ABD ve Türkiye arasında son dönemde baÅŸta Suriye, YPG (Halk Savunma Birlikleri), Irak, Türkiye’deki haklar ve özgürlükler, 15 Temmuz darbe giriÅŸimi ve Fethullah Gülen’in iadesi olmak üzere çeÅŸitli konularda gerilim yaÅŸanıyor.
BBC Türkçe’den Mahmut Hamsici’nin haberine göre, ABD’nin 45. baÅŸkanı seçilen Donald Trump, seçim kampanyası döneminde genel olarak dış politikaya çok eÄŸilmedi, Türkiye’den ise hiç bahsetmedi.
Ancak Trump’ın genel dış politika anlayışı son dönemde Orta DoÄŸu, Suriye, Kürtler ve Rusya’yla ilgili açıklamaları ile Türkiye’yle ilgili de konuÅŸtuÄŸu Amerikan New York Times gazetesine verdiÄŸi röportaj, onun olası Türkiye politikaları hakkındaki çıkarımları mümkün kılıyor.
Öncelikle, önümüzdeki dönemde Trump’ın Türkiye politikasını belirleyecek en önemli konulardan biri Suriye olacak gibi görünüyor.
‘Suriye konusunda Trump’ın siyaseti Ankara’dan çok farklı’
Donald Trump, izolasyoncu dış politika anlayışına paralel olarak, Orta DoÄŸu’da rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi için gerçekleÅŸtirilen askeri müdahaleleri de, bu deÄŸiÅŸikliklere kaynak aktarımını da eleÅŸtiriyor.
Yeni muhafazakârlarla (Neo-con’lar) bu açından ayrışan, partisinin hükümeti tarafından gerçekleÅŸtirilen Irak Savaşı’nı eleÅŸtiren Trump, Clinton’ı da, ABD DışiÅŸleri Bakanı olduÄŸu dönemdeki Libya müdahalesi nedeniyle defalarca eleÅŸtirdi.
Trump, IŞİD’le savaşı sürdürmekle birlikte Suriye krizini de Rusya ile görüşerek çözmek istediÄŸi izlenimi veriyor.
BBC Türkçe‘ye konuÅŸan Oklahoma Ãœniversitesi Orta DoÄŸu Çalışmaları Müdürü Prof. Dr. Joshua Landis, bu konuda Trump ile Türk hükümetinin hedeflerinin çeliÅŸtiÄŸini belirtiyor:
“Donald Trump, IŞİD’i yenmek için Rusya’yla çalışmak istiyor, bu da dolaylı olarak Esad’la çalışmak istediÄŸi anlamına geliyor.
“Trump, Orta DoÄŸu’daki savaÅŸlarla Amerika’nın deÄŸil Orta DoÄŸu güçlerinin kendilerinin baÅŸ etmesi gerektiÄŸini düşünüyor. O, güçlü liderlerin bugünkü Orta DoÄŸu’ya çözüm olduÄŸunu söylüyor. Bu, Türkiye için iyi bir ÅŸey olarak görülebilir. Çünkü tabii ki ErdoÄŸan güçlü bir lider. Ancak Trump’ın politikası, ErdoÄŸan’ın Suriye’de Esad’dan kurtulma politikasıyla çeliÅŸiyor”.
‘Türkiye için Suriyeli isyancıları terk etmek zor olur’
Peki Trump yönetiminde, ABD ve Türkiye’nin, Esad’ın iktidarının sürmesi konusunda anlaÅŸması olasılık dışı mı?
Landis, olasılık dışı olmadığını ama çok zor olduğunu düşünüyor:
“ErdoÄŸan eÄŸer Ruslar ve Trump’la anlaÅŸma yapacaksa bu, onun için iyi olacaktır. Esad da Suriye’de bağımsız bir Kürdistan istemiyor. EÄŸer ErdoÄŸan, Esad’ın Kürt bölgesi dahil tüm ülkedeki egemenliÄŸini kabul ederse tabi ki Türkiye, Trump çözümünü kucaklayabilir.
“Bu ise büyük oranda Rusya’nın çözümü olacak. Ama bu durumda Türkiye’nin Suriyeli isyancıları terk etmesi gerekecek. Türkiye için bunu yapmak zor olacaktır.”
‘Trump da Suriyeli Kürtleri desteÄŸi savunuyor’
Demokrat baÅŸkan adayı Hillary Clinton’ın Türkiye’nin eleÅŸtirdiÄŸi YPG (Halk Koruma Birlikleri) ile iliÅŸkide çok daha ısrarcı olduÄŸu biliniyordu.
Ancak Trump da Suriyeli Kürtlerin desteklenmesini savunuyor.
Trump, Temmuz ayında New York Times’ta yayımlanan röportajında “Ben Kürtlerin büyük hayranıyım” demiÅŸ, soruyu soran gazetecinin “Ama ErdoÄŸan deÄŸil, bu durumla nasıl baÅŸ edeceksiniz” diye sorması üzerine ÅŸu cevabı vermiÅŸti:
“Ä°deali, onların hepsini bir araya getirmek olur. Ve bu bir olasılık olur. Ama ben Kürt güçlerin büyük bir hayranıyım. Aynı zamanda, Türkiye’yle potansiyel olarak çok baÅŸarılı bir iliÅŸkimizin olabileceÄŸini düşünüyorum. Ve ikisini bir ÅŸekilde bir araya toplamak gerçekten harika olacaktır.”
BBC Türkçe‘ye konuÅŸan, uluslararası düşünce kuruluÅŸu Carnegie Europe’un uzmanlarından, eski Avrupalı diplomat Marc Pierini ise YPG gerilimi konusunda, “ABD ve Türkiye’nin bu konudaki pozisyonundaki geniÅŸ boÅŸluÄŸun kolay kapanıp kapanmayacağı net deÄŸil” diyor ve Ankara-Washington hattında bu konudaki sert görüş farklılıklarının var olmaya devam etmesinin muhtemel olduÄŸunu belirtiyor.
‘Trump, Türkiye’deki demokrasinin durumunu umursamaz’
Özellikle 2013’ten bu yana, ABD ve genel olarak Batı’dan, AKP hükümetine ve CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a yönelik demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğüyle ilgili yöneltilen eleÅŸtiriler artıyor.
Joshua Landis, “Trump’ın demokrasinin desteklenmesiyle ilgisi yok, o istikrara bakıyor. Ve o, güçlü liderlere inanıyor” diye konuÅŸuyor.
Trump’ın izolasyoncu dış politika anlayışı ve güçlü liderlere desteÄŸi düşünüldüğünde yeni ABD liderinin Türkiye’ye, demokrasi ile insan hakları ve özgürlükler konusundaki eleÅŸtirileri artırmayacağı düşünülüyor.
Donald Trump’ın Türkiye’de tasfiyeler sorusuna cevabı, “Önce kendi hak ihlallerimize bakalım” olmuÅŸtu.
Trump, New York Times’taki röportajında, ErdoÄŸan’a yönelik, 15 Temmuz darbe giriÅŸimi sonrası yürütülen tasfiyelerle ilgili eleÅŸtirilerin hatırlatılması üzerine, “Bizim ülkemizin de birçok yurttaÅŸlık hakkı sorunu var” cevabını vermiÅŸti.
Asıl olarak ABD içindeki yurttaşlık hakkı sorunlarına odaklanmayı savunan Trump röportajda, 15 Temmuz gecesi sokağa çıkan insanlara hayranlığını da dile getirmişti.
‘Fethullah Gülen’in iadesi kararı yargının’
Türkiye ile ABD arasında son dönemki gerilimin önemli baÅŸlıklarından biri de, ABD’nin 15 Temmuz darbe giriÅŸimiyle iliÅŸkisi iddiası ve Fethullah Gülen’in iadesi konusu oldu. Trump, iade konusunda herhangi bir açıklamada bulunmadı. Ancak uzmanlar, Gülen’in olası iadesi konusunda ‘bunun yargının iÅŸi olduÄŸu’ söyleminin öne çıkacağını söylüyor.
Marc Pierini, “Türkiye’nin Gülen’in iadesi talebi konusu ABD’nin yeni baÅŸkanının kim olacağıyla ilgili deÄŸil. Bu, ilgili kiÅŸinin temyizini de içerecek ÅŸekilde doÄŸal seyrini izleyecek bir yargı sürecidir. Bu süreç de, yeni baÅŸkanın görev süresinin en az yarısına kadar devam edecektir” diyor.
“Åžu ana kadar Washington’da hiç kimsenin elinde, darbe giriÅŸimini emrini Gülen’in verdiÄŸine dair kanıt yok. Türkiye bunu sunarsa bu deÄŸerlendirilecektir” diyen Landis ise iadenin Türkiye’deki siyasi geliÅŸmelere de baÄŸlı olduÄŸunu düşünüyor:
“ErdoÄŸan daha fazla gazeteyi kapattıkça, gazetecileri tutukladıkça, ifade özgürlüğünü kısıtladıkça ve üniversitelerin peÅŸine düştükçe ABD siyasi açıdan Fethullah Gülen’i iade etmeyi daha az tercih edecektir”.
Trump’ın Müslümanlara yönelik yaklaşımı etki yaratabilir
Bütün bunların yanında doÄŸrudan Türk-Amerikan iliÅŸkileriyle ilgili olmasa da Trump’ın bazı politikalarının Türkiye’de tepkiyle karşılanması ve iç siyasetin konusu olması da mümkün.
ErdoÄŸan’ın dünya Müslümanlarının önemli liderlerinden biri olma iddiası ve Türk kamuoyundaki olası tepkilerin, onu, baÅŸkan olması durumunda Trump’ın ABD’deki Müslümanlara yönelik olası ayrımcı politikalarını eleÅŸtirmeye itebilir. Bunun da Ankara ve Washington’ın karşılıklı söylemlerine etki edebileceÄŸi düşünülüyor.
Tabii, Trump’ın Müslümanlara yönelik seçim zamanında savunduÄŸu politikaları hayata geçirmeyebileceÄŸi yorumları da yapılıyor. Ayrıca Trump’ın özellikle zengin Körfez ülkeleriyle iliÅŸkileri derinleÅŸtirmek istediÄŸi de biliniyor.
‘ABD, Türkiye’yi müttefik olarak tutmak isteyecek’
Olası bütün farklılıklara raÄŸmen uzmanlar, ABD’nin bölgedeki çıkarları nedeniyle Türkiye’yle müttefikliÄŸine önem vereceÄŸi görüşünde.
Pierini “Ankara ve Washington arasındaki ayrımlar sürüyor ve sürecek gibi duruyor. Bundan dolayı bir sonraki ABD BaÅŸkanı’nın temel hedefi, ABD seçim kampanyasındaki ve Türkiye’deki iç siyasetteki anlatıların ötesinde, bu farklılıkları ve minimize etmek, bunları yönetmektir” diyor.
Landis de, “GeniÅŸ anlamda olarak ABD politikasına bakarsak bu ÅŸudur: Türkiye’yi bir müttefik olarak tutmak ABD çıkarlarına uygundur. Türkiye temelde stratejik olarak çok önemli bir ülke” diye konuÅŸuyor.
Trump döneminde Türk-Amerikan iliÅŸkilerinin nereye gideceÄŸini zaman gösterecek. Ama bilinen ÅŸu ki, Washington-Ankara iliÅŸkisi Orta DoÄŸu’daki geliÅŸmelerden de büyük oranda etkilenerek seyir alacak.
Kaynak: BBC Türkçe
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.