Suriye’de barış ve istikrar için barışçıl geçiş, güvenlik endişelerinin giderilmesi ve yeniden inşa sürecinde işbirliği hız kazanıyor.
Meral ALTINDAL
meral@haber.dk
ANKARA – Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Türkiye ziyareti, iki tarafın ortak çıkarlarına dayalı bir işbirliği sürecine işaret etti. Suriye’deki kriz ve Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri bağlamında dikkat çeken mesajlar verildi.
Görüşmede, ticaret, güvenlik ve Suriye krizi gibi kritik başlıklarda tarafların birbirini tamamlayıcı bir rol oynayabileceği mesajı verildi. Türkiye’nin AB üyelik hedefi ve AB’nin Suriye’deki barışçıl geçiş sürecine yönelik planları, bu diyalogun gelecekte de devam edeceğinin göstergesi oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında von der Leyen, Türkiye’nin meşru güvenlik endişelerinin dikkate alınması gerektiğini vurgularken, Suriye’de çözüm için şeffaf ve kapsayıcı bir geçiş süreci önerisinde bulundu.
Von der Leyen’in ifadeleri, Suriye krizine dair Avrupa’nın yenilenen stratejik yaklaşımının ipuçlarını verdi. Avrupa Birliği, ülkedeki insani yardım faaliyetlerini bu yıl 160 milyon avroya çıkarırken, Şam’da üst düzey diplomat bulundurmayı planladığını açıkladı. Bununla birlikte, HTŞ dahil olmak üzere bölgedeki çeşitli aktörlerle angajmanın süreceği vurgulandı.
Von der Leyen, “Suriye halkının barışçıl bir geçiş dönemine ihtiyacı var. Bu dönem, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve devlet kurumlarının korunmasını öncelikli kılmalı” diyerek, uluslararası toplumun sorumluluklarını yeniden hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, Suriye’de çözüm sürecine uluslararası toplumun aktif desteği olmaksızın ulaşılamayacağını belirtti. Erdoğan, “Suriye’nin komşuları, dost ve kardeş ülkeler, AB ve uluslararası kuruluşların güçlü desteği şart” ifadeleriyle ülkedeki yeniden yapılanma çabalarının önemine dikkat çekti. Türkiye’nin 12,5 yıl sonra Şam’da yeniden elçilik açması, bu çabaların bir parçası olarak yorumlanıyor.
AB-Türkiye Ortaklığı: Ticaret ve Güvenlik Bağları
Von der Leyen’in açıklamaları, Türkiye ve AB arasındaki ekonomik bağların derinleştirilmesi gerekliliğini de gözler önüne serdi. AB’nin Türkiye’nin en büyük ticaret ve yatırım ortağı olduğunu hatırlatan von der Leyen, çift taraflı ticaret hacminin 206 milyar avroya ulaştığını belirtti ve gümrük birliği güncellenmesi için görüşmelerin başlatılmasının önemine işaret etti.
“Bu ilişki karmaşık, ancak bir o kadar zengin. Ticaret engellerinin kaldırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda ilerleme kaydetmeliyiz” diyen von der Leyen, AB yatırım bankasının Türkiye’de yeniden faaliyetlere başlayacağını duyurdu.
Erdoğan ise, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefini sürdürdüğünü bir kez daha vurguladı. AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin “kazan-kazan” formülüyle ilerletilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı, vize serbestisi ve askıya alınan yüksek düzeyli diyalog mekanizmalarının yeniden başlatılması için somut adımlar beklediklerini ifade etti.
Suriye Krizi: Gelecek için ortak sorumluluk
Von der Leyen’in önerdiği “gönüllü, güvenli ve onurlu” mülteci geri dönüşleri, Türkiye ve AB arasında kritik bir gündem maddesi olmaya devam ediyor.
Türkiye, şu ana kadar milyonlarca Suriye mültecisine ev sahipliği yaparak uluslararası toplumun çözüm bulmada yetersiz kaldığı bir çatışma bölgesinde önemli bir rol oynadı.
Von der Leyen, bu çabaları desteklemek amacıyla 2024 yılı için ek 1 milyar avro yardım tahsis edildiğini açıkladı.
Erdoğan ise, ülkedeki terör varlığının sona erdirilmesinin yeniden yapılanma süreci için temel bir öncelik olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı, “Türkiye, hem DEAŞ’ı hem de PKK’yı sahada bozguna uğratan tek NATO müttefikidir. Bu örgütlerin bölgede yeniden güçlenmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Ayrıca, AB’nin Suriye’deki yeniden inşa çalışmalarına yönelik daha güçlü destek vermesi gerektiğini hatırlattı.
Türkiye’nin insani yardım ve altyapı yatırımlarıyla Suriye’nin kuzey bölgelerinde etkin rol oynadığını belirten Erdoğan, AB’nin de bu sürece dahil olmasını beklediklerini söyledi.
Von der Leyen ise, “AB’nin Suriye’deki katkıları, müeyyidelerin kaldırılması ve yeniden yapılanmaya yönelik adımlarla şekillenecek” diyerek, sürecin kademeli ve diplomatik bir çerçevede ilerleyeceğini vurguladı.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.