Bir yerin tarihini anlatırken hep olumlu şey ve örneklerin öne çıkarılmasını istenir. Miras kavgası yapan kardeş ve akrabalardan bahsedilsin istenmez, suç işleyenlerden, hapse girenler anlatılmaz. Çukuryurt ve insanını küçük bir kitapta anlatmaya çalıştığım için mutluyum. 1880’lerde kurulan Çukuyurt’un gelişimini ve kendi insan manzaralarını bu kitapta bulacaksınız.
Hüseyin DUYGU
Çukuryurt, Tekirdağ iline bağlı Saray Kasabasının bir mahallesidir. Kitabın başlığını bugün 40 yaşlarda olan Çukuryurtlu gençler belirledi. ‘Çukuryurtluyum Çok Mutluyum’ yıllardır Çukuryurt’un tarihini ve bugüne gelişini anlatan bir kitap yazılmalı diye konuşulurdu buralarda. Her ülkenin, toplumun, şehrin, köyün tarihi ve yaşamı önemlidir. Yerel halk buradaki değerlerle kimliğini oluşturur. Bir köydeki bir yaşamöyküsü kimi kez birçoğumuzun yaşam öyküsü olabiliyor.
Bir yerin tarihini anlatırken hep olumlu şey ve örneklerin öne çıkarılmasını istenir. Miras kavgası yapan kardeş ve akrabalardan bahsedilsin istenmez, suç işleyenlerden, hapse girenler anlatılmaz. Çukuryurt ve insanını küçük bir kitapta anlatmaya çalıştığım için mutluyum. Bu kitaptan sonra Çukuyurt’u anlatan daha kapsamlı kitapların yazılacağına inanıyorum. 1880’lerde kurulan Çukuyurt’un gelişimini ve kendi insan manzaralarını bu kitapta bulacaksınız.
Kitabı yazarken çok sayıda insanla konuştum, kitap yazma düşüncemi heyecanla karşıladılar. Kimileri anılarını anlatarak, kimileri fotoğraf göndererek katkı verdiler. Hepsine teşekkür ediyorum. Remzi Özcan öğretmene, Bilecen AVM’nin sahibi İsmet Bilecen’e, emekli albay Özcan Gökmen’e, Bil-mar Market zinciri sahiplerinden Bülent Bilecen’e şükran borçluyum. Ayrıca adını anmadığım diğer katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.
Çukuryurt, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşından sonra kurulmuştur. Bu savaşa 93 Harbi de denmektedir. Rus katliamından kurtulmak için at ve eşek arabaları ile gelirler bugünkü topraklarına. Mahallenin ilk kurucularının bir kısmı Kırım’ın Bahçesaray Bölgesinden, bir bölümü de Balkanlardan ve Bulgaristan‘ın Tırnova kasabası, Kalgırova mahallesinden Çukuryurt’a yerleşmiştir. Geldikleri zaman burada 1840-50 lerde yapılmış bir su değirmeni var.
Değirmen şu anda hizmet vermese de yapı olarak duruyor. 1981 yılında bu değirmende Tarık Akan ve Müjde Ar’ın oynadığı Delikan filminin değirmen sahneleri çekildi. Çocukluğumda Çukuryurt’ta iki değirmen daha vardı. Çukuryurt’un dışında, Saray yönünde, Ergene kıyısındaki dolap değirmeni ve Marangoz Mustafa Yıldız’ın kendi elleriyle inşa ettiği köy içindeki mazotla çalışan değirmen.
Bulgaristan ve Balkanlardan gelen aileler, insanı sevme felsefesini merkeze alan Bektaşi geleneğindendi. Çocukluğumda çok sayıda evin duvarlarında Hazreti Ali’nin resmi asılıydı. Çukuryurt’un ilk adı Ahmet Ağa tarafından Yeşilyurt olarak konulmuş, ancak coğrafi konumundan dolayı ve Cumhuriyetin ilanından sonra Çukuryurt olarak değiştirilmiştir. 1937 yılının Ağustos ayında Atatürk Çukuryurt’a askeri görevlilerle birlikte uğrar. Özellikle Pomak Hasan (Hasan Borman) ile sohbet eder ve kimi küçük çocukları kucağına alıp sever.
Mahalle Ergene ovasına kurulmuştur. Yüzölçümü 11.000 metrekaredir. 1980 li yılların sonlarında Çukuryurt büyütüldü, bugün yeni yerleşim yeri olarak bilinen bölgeye çok sayıda modern evler yapıldı. Bugünkü nüfusu yaklaşık 3000 dolayında. Istranca Dağı eteklerindeki Güneşkaya bölgesinden doğan Ergene Nehri Çukuryurt’un kıyısından geçer. Yaklaşık 2 km uzunluğundaki arktan verilen Ergene Nehri suyu değirmenin taşlarını döndürürdü.
Çocukluğumda Ergene nehrinin kıyısında pirinç ve şeker pancarı yetiştirilirdi. Rakım 130 metredir. Karasal iklim görülür, kışları çok sert ve kuru yazları sıcak ve kurak geçer. Yağışlar genellikle kış ve ilkbahar aylarında yağar. Son yıllarda iklim değişikliğinden Çukuryurt da olumsuz yönde etkilendi. 2023 kışı ve yazı çok kurak geçti, hava sıcaklığı mevsim normallerinin üstüne çıktı. Bu yıl buğday ve ayçiçeği verimi kuraklıktan dolayı çok düşük. Ayçiçek kafaları eskiden 25-30 cm büyüklüğündeydi, şimdi 10-15 cm büyüklüğünde.
Çukuryurt’un Saray İlçesine uzaklığı 3 km’dir ve yolları E-5 asfaltına bağlıdır. Çukuryurt’a elektrik ilk kez 1974 ve telefon hizmeti 1989 yılında verilmiştir.
Çukuryurt’un ilk imamı 1912 yılında Çerkezköy’den gelip köyümüze yerleşen medrese eğitimi görmüş Hasan Karagöz’dür. Ahşap minareli tek odalı camide imamlık yapar. Cumhuriyetin ilk yıllarda başlatılan latin alfabesi kurslarına katılan Hasan Karagöz, aynı zaman da Çukuryurt’un ilk öğretmeni olmuştur. Öğretmenliği 1945 yılına kadar sürer. 1940 yılı öncesinde doğan Çukuryurtluların ilk üç sınıftaki öğretmeni bu Hasan Hoca’ydı. Babamın dediğine göre 3 metre uzunluğunda ince bir sopası varmış, sınıfta yaramazlık yapan öğrencinin kafasına oturduğu yerden bu sopayla vururmuş. 1950’li yıllarda ahşap minareli caminin yerine tek minareli daha büyük bir cami yapılır. 2002 yılına gelindiğinde bu cami de yetersiz kalır ve bu caminin yerine alt katı dükkan olarak kullanılan iki katlı yeni bir cami yapılır.
Çukuryurt’un önemli gelir kaynağı tarımdır. Ekilebilir arazi yaklaşık olarak 11.000 dönümdür. Istranca Dağlarının eteğinde kurulan Çukuryurt’un arazisi ovadır, tarım ve hayvancılığa elverişlidir. Tarımda üretim genellikle buğday ve ayçiçeği ile yerel halkın yiyecek gereksinimi karşılayacak kadar sebze ve meyve yetiştirilmektedir. Son yıllarda serada üretim de yapılmaktadır. Çocukluğumda buğday orakla biçilir, ayçiçeği kafaları çekme adı verilen bir el bıçağı ile kesilirdi.
Hayvancılık da önemli gelir kaynağıdır. Koyun, keçi ve süt ineği beslenmektedir. Hemen her hanede tavuk da vardır. Çerkezköy ve Çorlu sanayi bölgelerine kurulan işletmelerin çoğalması ile birlikte hem ilçede ve mahallerinde yaşayan hem de buraya göç eden insanların işletmelerde çalışma olanakları var. Çukuryurt’tan yüzlerce eğitimli kişi bu fabrikalarda çalışıyor. Makine operatörleri, kalite kontrolcüler, laboratuvar çalışanı, makine teknisyenleri, büro elemanları ve yönetici olarak çalışıyorlar. Saray ve çevresinde öğretmen, hemşire, banka memuru, avukat vb. olarak çalışan 30-40 yaşları arasında çalışanların sayısı da pek az değil.
Kitabın Çukuryurt’ta her evde okunmasını, çocuklarımıza ve başka meraklılara küçük bir kaynak olarak kalmasını diliyorum.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.