TÜRK SİNEMASININ EN SEÇKİN YAPIMLARI KOPENHAG’DA SİNEMASEVERLERLE BULUŞUYOR
Türk sinemasının başarılı, seçkin yapımları, başkent Kopenhag’daki Park Bio’da gerçekleşen Türkiye Sinema Günleri kapsamında sinemaseverlere unutulmaz anlar yaşatıyor. Açılış filmi “Adresi Olmayan Ev” büyük beğeni toplarken, etkinlikte birçok ödüllü yapım gösterilecek.

“Adresi Olmayan Ev” filminin yönetmeni Hatice Aşkın ve başrol oyuncusu Boran Kuzum başkent Kopenhag’ın Österbro semtindeki Park Bio sinemasında izleyicisiyle buluştu. Foto: Tülay Çetinkaya Saraçoğlu/Haber.dk
Tülay Çetinkaya Saraçoğlu
tulay@haber.dk
KOPENHAG – 27 Şubat – 1 Mart tarihleri arasında gerçekleşen Türkiye Sinema Günleri’nin açılış filmi dün akşam başkentin gözde sinemalarından Österbro semtindeki Park Bio’da “Adresi Olmayan Ev” ile yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Türk Hava Yolları’nın destekleriyle gerçekleşen sinema günlerinde, Türkiye sinemasının başarılı yapımlarından “Adresi Olmayan Ev” filmi Danimarkalı ve Türk izleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı.

“Adresi Olmayan Ev” filminin yönetmeni Hatice Aşkın (ortada), oyuncusu Boran Kuzum (Solda) ve TC. Kopenhag Büyükelçiliği Kültür Müşaviri Derya Şerbetçi Acar. -Foto: Tülay Çetinkaya Saraçoğlu/Haber.dk
Genç kuşak sinemacılarından Hatice Aşkın’ın yazıp yönettiği film, güçlü hikayesi ve etkileyici görsel dünyasıyla dikkat çekerken, başrol oyuncusu Boran Kuzum’un performansıyla büyük beğeni topladı. Özellikle mekan tasarımı ve sanat yönetimi açısından öne çıkan yapım, Kuzum’un etkileyici oyunculuğu sayesinde ödüle layık bir eser olarak değerlendirildi.
Boran Kuzum: “Karakterimin içsel çatışmasını yansıtmaya çalıştım”

Foto: Tülay Çetinkaya Saraçoğlu/Haber.dk
Filmin başrol oyuncusu Boran Kuzum, canlandırdığı karakterin ahlaki çatışmaları ve filmin distopik atmosferinin kendisini nasıl etkilediği sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
“Filmde bir avukatı canlandırıyorum. Karakterim, hukuk düzenine olan bağlılığı ile kendi duygusal çatışmaları arasında sıkışmış bir figür. Bu yüzden yaşadığımız dünya ile çok paralel duygular içeriyor.”
Kuzum, “Adresi Olmayan Ev”deki deneyiminin önceki projelerinden nasıl farklı olduğu sorusuna ise yapım sürecine olan aktif katkısından bahsederek yanıt verdi:
“Bu filmde sadece oyuncu olarak değil, aynı zamanda yapım sürecinde de aktif olarak yer aldım. Ortak yapımcılık deneyimimin yanı sıra, cast seçiminden styling sürecine, prodüksiyon aşamasındaki problemlerin çözümüne kadar birçok farklı alanda birebir çalıştım. Tüm bu süreç, oyunculuğumun ötesinde bana çok farklı bir bakış açısı kazandırdı.”

Soldan sağa: Kültür Müşaviri Derya Şerbetçi Acar, yönetmen Hatice Aşkın, oyuncu Boran Kuzum ve Kopenhag büyükelçisi Hakan Tekin. – Foto: Tülay Çetinkaya Saraçoğlu/Haber.dk
Hatice Aşkın: “Filmin ilham kaynağı Dante’nin ilahi komedyası”
Filmin senaristi ve yönetmeni Hatice Aşkın, senaryoyu oluştururken en çok hangi olay veya unsurdan ilham aldığı sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
“Dante’nin ’İlahi Komedya’sında tasvir edilen cehennemden ilham aldım. Filmde iç ve dış mekanlarda kullanılan semboller, ışık oyunları ve renk seçimleriyle bu atmosferi yansıtmaya çalıştım. Görsel dilin güçlü olması benim için çok önemliydi.”
Adalet ve unutulma kavramlarını ele alma biçimiyle izleyicilerde nasıl bir etki yaratmayı amaçladığı sorulduğunda ise Aşkın, filmi mümkün olduğunca geniş bir kitleye ulaştırmak istediğini belirterek şunları söyledi:
“Bu sanat filminin hikayesini olabildiğince çok insana ulaştırmak istiyorum. Bu nedenle farklı ülkelerde gösterimler düzenliyoruz. Kopenhag, filmimizin üçüncü gösterim yeri. Daha önce Tallinn’de dünya sinemalarından seçkilerle birlikte gösterildi, ardından Kanada’da izleyicilerle buluştu. Şimdi burada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. Türkiye Sinema Günleri’ne davet edilmemizi sağlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkür ederim.”

Foto: Tülay Çetinkaya Saraçoğlu/Haber.dk
Akşamın önemli anlarından biri de, gösterimde çevirmen olarak görev alan Efe Kaan Boysan’ın başarılı performansı oldu. İngilizce çevirisiyle izleyicilerle film arasında güçlü bir bağ kurmayı başaran Boysan, oyuncu Boran Kuzum ve Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçisi Hakan Tekin tarafından takdirle karşılandı ve tebrik edildi.
Türk sinemasının uluslararası alandaki başarılarını ve sanatsal gücünü yansıtan “Adresi Olmayan Ev”, Kopenhag’daki izleyicilerden büyük ilgi gördü. Türkiye Sinema Günleri kapsamında Türk filmleri, Danimarkalı sinemaseverlerle buluşmaya devam edecek.
Gülizar
Sinema Günlerinin ikinci gününde, Parkbio sinemasında bu akşam saat 20.00’de yönetmenliğini Belkıs Bayrak’ın yaptığı Gülizar filmi gösterilecek. Gülizar, düğün hazırlıkları sırasında tacize uğrayan genç bir kadının hikayesini konu ediyor. Film sonrası Belkıs Bayrak, izleyicilerle buluşarak sinema deneyimlerini paylaşacak.
Sinema günlerinin son günü Cumartesi günü de 1 Mart’ta, Tereddüt Çizgisi ve Son Hasat filmleri izleyicilerle buluşuyor.
1 Mart |14.30 Tereddüt Çizgisi
Selman Nacar’ın ikinci uzun metrajı Tereddüt Çizgisi, patronunu öldürmekle suçlanan bir işçiyi savunan bir kadın avukatın karar duruşmasının görüleceği gün yaşadıklarına odaklanıyor.
1 Mart | 17:00 Son Hasat
Cemil Ağacıkoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği Son Hasat filminin başrollerinde Hilmi Ahıska, Sevgi Temel, Gökhan Yıkılkan yeralıyor.
Ali, eşi Aysel ile küçük bir Anadolu kasabasında yaşayan bir adamdır. Geçimini kamış hasadında çalışarak sağlayan Ali, köydeki çeyete boyun eğmeyi reddeder ve bu nedenle ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelir. Yaşadıkları geçim sıkıntısından bunalan Aysel, çetenin işlettiği kamış deposunda çalışmaya karar verir. Bu durumdan rahatsız olan Ali, karısını kararından vazgeçirmeye çalışırken tüm hasadından olur. Çöle sığınmaktan başka çaresi kalmayan Ali, burada kazara çetenin adamların birinin ölümüne neden olur. Ali bu sırada karısı ile arasını düzelttiği için rahatlasa da köyde ölen adamın aranmaya başlanmasıyla sıkıntıları artar.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.