Refah Devletine Göç, Aarhus Universitetsforlag Yayınevi’nin 100 Danimarka Tarihi adlı proje ile ilgili tarih dizisi çerçevesinde yazılmış bir belgesel kitap.
Refah devleti sistemi ikinci dünya savaşından sonra hız kazanmaya başladı ve ekonomik gelişme temeli üzerine oturtuldu. Ancak ekonomik gelişme büyük bir ivme kazanınca iş gücü açığı, yetersizliği kendini göstermeye başladı. Bunun sonucu dışarıdan davet edilen “misafir işçilerin”, ki en büyük grup Türkiye’den gelenler idi, 1960’lı yılların birden bire artan tüketim bayramına büyük katkıları oldu.
Kitabın ikinci sayfasında Danimarka’ya misafir işçi olarak ilk gelenlerden kaynakçı Konyalı Mevlüt Kurt’un Danimarka’ya geliş hikayesi ve ondan sonraki misafir işçi alımındaki gelişmeler anlatılıyor.
1960’lı yıllardaki misafir işçi gelişleri doğal olarak Danimarka’da yeni politikaların oluşması sonucu da doğurdu. Danimarka’da Yabancılar Politikası yüzlerce yıl zaten vardı. Ancak 1960 lı yıllarda modern refah devleti sistemi gerği artık “uyum (integrasyon)” adı altında yeni bir politika gündeme geldi. Bugün yaşadığımız uyum politikaları konusundaki tartışmaları daha iyi algılayabilmek için 1960’lı yıllarda başlayan bu olguyu ve bugüne kadar geçen bu dönemin tarihini iyi bilmek gerekir. Bu nedenle bu kitabı öncelikle yeni kuşak göçmenlerin ve mültecilerin okumasında büyük yarar var. Özetle vurgulamak gerekirse, bugünkü göçmenler, mülteciler ve uyum konularındaki tüm tartışmalar ve gelişmeler 1960’lı, 1970’li yıllarda da vardı.
Globalleşme, Tükçe deyimiyle küreselleşme, 1960’lı yıllardan sonra Danimarka’yı da sardı. Bu olgu yeni yeni kültürleri, dinleri beraberinde getirdi. Son yıllarda da hepimizin bildiği başörtü, burka, noel ağacı, domuz eti, helal et, demokrasi, insan hakları, sendikal haklar, sosyal haklar, eşitlik, uyum, refah, toplumsal değerler gibi ilkesel ve duygusal tartışmalar hız kazandı.
1960’lı yıllarda belirgin bir Yabancılar ve uyum politikaları hemen hemen yok gibiydi. Ancak 1960’lı ve 1970’li yıllardan sonra bu konuda bir çok yasalar çıkarıldı. Her yeni çıkan yasayı bir yenisi izledi. Bugün hala yeni bir yasa çıkarılıp şimdiki yasaların daha da sertleştirilmesi için yeni kuralların getirilmesi tartışılıyor. Örneğin, son 8 yılın bir yılı Danimarka dışında yaşamış olanların sosyal yardımlarının kesilmesi, gibi.
Danimarka’da Türkiye’den gelenlerin sayısındaki artışlar sonucu Danimarka ile Türkiye arasında ikili Sosyal Güvenlik Anlaşması da yapıldı ve bir-iki kez de değişikliğe uğradı.
Okunması çok yararlı olan bir kitap.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.