Gelen gideni aratır sözü, illallah dediğimiz 2020’den sonra 2021 için geçerli olacak mı sorusunu sormakla haklı olmayı istemem.

İkinci dalgayı mutasyona uğramış virüs ile başladığımız 2021’de, yetmezmiş gibi bir de aşı krizi yaşanıyor. Siyasi iktidarların DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü)’nün yönlendirmeleriyle geliştirdiği ve uyguladığı politikalar, kargaşa önleme adına susmak zorunda kalan halkın bir kesiminde güvensizlik de yaratıyor.

Geçtiğimiz yıllarda teröre karşı güvenlik nedeniyle çıkarılan yasalar gibi pandemi nedeniyle çıkarılan yasaların da insan ve birey haklarını ihlal etmesi dünya kamuoyunda tepkilere yol açıyor. Hani haklılık payı yok değil: Hastanelerde yatak sayısı endişesiyle bir avuç suda fırtına koparılıyor gibi bir izlenim edinmemek mümkün değil.

Bütün bunların devamında evden çalışma ve özellikle uzaktan eğitimin yarattığı dijital dünyaya bağlılık tavan yapacak. Sosyal hayat minimizasyonu hoşgelmiş!

Tamam, evde kalınca dinleniyoruz, tatile harcanacak paradan tasarruf yapıp başka yatırım yapıyoruz falan, eyvallah da ya yaşamak? Dünyanın sonu gelmedi ya, yaratılan korku bizim sağlığımız için gibi görünse de boyutuna bakınca acaba neler oluyor demeden geçilemiyor. Yaratılan korkunun ilerisinde sanki arzu etmediğimiz bir tehdide razı edileceğiz kuşkusu uyanıyor.

Birileri bizi kontrol altında tutacak ve yönetecek diye eziyetini de biz çekiyoruz.

Büyük Sıfırlama (RESET) ya da Yeniden Yapılandırma ya da dördüncü endüstri devrimi tanımlamalarının ışık tutabileceği bir gelecek tasarlandığından hareket edilirse, salgının başlamasıyla birlikte dillendirilmesi, küreselci, kapitalist, dünya ekonomik forum başkanı Prof Klaus Schwab merkezli, 2021’in il kurbanı  baş aşağı indirilen ulusalcı ilk lider Trump’ın rakibi Biden’nın da akranlarının yer aldığı, yakından tanıdığımız dinazor bir kadroya işaret ediyor. Bunların cevaplarını Birleşmiş Milletler’den DSÖ’e, Microsoft’tan IMF’ye kadar daha bir çok dünya gücü sömürü düzenini yeniden düzenleyecekleri DAVOS’ta öğreneceğiz.

The Economist dergisinin ”The World in 2021” kapağından da bu ipuçlarının doğruluğunu  zamanı gelince belki de görebileceğiz.
Çip takılmadan direnişe geçilecek mi onu da göreceğiz.