“30 YIL SAVAŞI”adlı bu kitapta, Avrupa’yı kasıp kavuran, etkisini dünyanın diğer kıtalarında da gösteren bu 30 yıllık savaş dönemini tarihe yeni bir bakış açısıyla ve ayrıntılı olarak anlatılıyor.
1618-1648 arasındaki 30 yıl savaşı aslında Dünya genelinde birinci savaş, başka bir deyişle 1. Dünya Savaşı niteliğinde bir savaş dönemi. 30 yil Savaşı’nın başladığı 1618 yılının 400. Yıldönümünde 3 Mart günü yayımlanan yeni bir tarih kitabı, Avrupa’yı kasıp kavuran, etkisini Dünya’nın diğer kıtalarında da gösteren bu 30 yıllık savaş dönemini tarihe yeni bir bakış açısıyla ve ayrıntılı olarak anlatıyor.
1618 yılında bir gurup kızgın Protestan’ın, Katolik İmparator’un üç temsilcisini Çek Cumhuriyeti Başkenti Prag’daki Kraliyet Şatosunun bir penceresinden atarak öldürmesi bu 30 yıl savaşının başlangıcı olarak gösterilir. Bu olayın ardından, sadece Avrupa karmakarışık bir sürece girmekle kalmadı, Avrupa’daki karışıklıklar Danimarka ve İsveç’inde etkin olarak katıldığı Afrika ve Amerika kıtalarında vahşetin, şiddetin, siyasi entrikaların hüküm sürdüğü sömürgeciliği de doğurdu.
30 Yıl Savaşları sonunda Danimarka, önemli bir devlet ve ekonomik güç olma özelliğini kaybetti. İsveç ise güç kazandı.
Tarihçi Dick Harrison, tarihçilerin 30 yıl savaşı tarihini çok eksik yazmış oldukları eleştirisinde bulunuyor. Dick Harrison tarihçilerin, 30 yıl savaşlarını genel olarak, çok yuvarlak bir deyişle,bir kaç güçlü ülke arasındaki güç paylaşımı kavgasıymış şeklinde yazdıklarını öne sürüyor. Alman tarihçilerin 30 Yıl Savaşını bir Alman savaşıymış gibi, İsveçli tarihçilerin yine bu savaşı İsveç gözlüğüyle irdelediklerini ve bunun gibi 30 Yıl Savaşının milliyetçi yaklaşımlarla yazdıkları eleştirilerinde bulunuyor. Tarihçi Dick Harrison, örneğin o zamanki Almanya’da savaşların, anlaşmazlıkların, beylikler, derbeylıkler ve diğer küçük yerel güçler arasında ilgi kavgası şeklinde olduğunu, bunun da ötesinde kiralık askerlerin kurdukları çetelerin yaşamlarını sürdürebilmek için rasgele oraya buraya saldırdıklarını, kimin dost, kimin düşman olduğunu görebilmenin çok zor olduğunu, her kesin kendi çıkarları için birbirlerini yediklerini anlatmaya çalışıyor.
1618 – 1648 30 Yıl Savaşı süresi içinde hemen hemen tüm Avrupa’da, irili ufaklı devletler, halklar bir şekilde bu savaşın içine çekilmişler. Bu tarih kitabıyla yazar, 30 Yıl Savaşı’nın, hem insanların, sivil halkın günlük yaşamlarını nasıl etkilemiş olduğunu hem bu savaşın Avrupa genelinde manzarasını anlatıyor. Bu savaş bir açıdan Avrupa’da küçük derebeylıklerin yavaş yavaş yerini ulusal devlet kurmaya doğru gidiş sonucunu doğuran bir savaş süreci olarak görülüyor. Yine aynı şekilde kiralık askerlerden oluşan savunma güçleri yerini yavaş yavaş düzenli ordular kurmaya bırakıyor.
Okuyucularımıza, bu yazımızın bir tanıtma yazı olduğunu hatırlatalım. 1618 – 1648 Savaşı’nın nedenlerini, gelişmelerini, sonuçlarını özet şeklinde de olsa yazmamız sayfalarca yer alır. Onun için biz burada sadece çok genel olarak bir kaçını yazmakla yetiniyoruz. 500 sayfayı aşkın bu yapıt, tarihle ilgilenenler, tarih öğrenimini yapmakta olar için çok önemli bir yapıt.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.