Dergi son sayısında, Türkiye’nin gelecek yıl karşılaşabileceği sorunları ele aldı. Yazıda “Giderek otoriterleşen Türkiye Cumhurbaşkanı’nı ciddi sorunlar bekliyor” deniyor ve “Erdoğan’ın hedeflerine ulaşmasının zor olabileceği” yorumu yapılıyor.
İngiliz Economist dergisi son sayısında, Türkiye’nin gelecek yıl karşılaşabileceği sorunları ele aldı. Dergideki yazıda, “Giderek otoriterleşen Türkiye Cumhurbaşkanı’nı ciddi sorunlar bekliyor”deniyor ve “Erdoğan’ın hedeflerine ulaşmasının zor olabileceği” yorumu yapılıyor.
Dergiye göre, ekonomiden AKP içi çekişmelere kadar birçok konu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedeflerine ulaşmasına engel olabilir.
“Geçmişe ilerlemek: Heybetli İslamcı Cumhurbaşkanı Türkiye’nin geçmişteki zaferlerini yeniden canlandırabilir mi?” başlıklı yazı, 2015’in Çanakkale savaşının 100. yıldönümü olduğu hatırlatılarak başlıyor:
“Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, İngiltere önderliğindeki güçlere karşı askerlerini cesaretlendirmeye çalışırken ‘Ben size savaşmayı emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum’ demişti. Atatürk’ün askerleri boğazlar için verilen o muharebeyi kazandı. Ama Osmanlı İmparatorluğu savaşı kaybetti. 25 Nisan’da milyonlarca kişi Çanakkale’de kazanılan zaferi Atatürk’ün laik Türkiyesinin ilk tohumları olarak görüp kutlayacak.”
“Atatürk’ün mirasından geriye ne kaldı?” sorusunu soran dergi, “Erdoğan’ın daha fazla yetkiyi ele geçirebilmek için Anayasa’yı değiştirmeye çalıştığı bir dönemde, bu soru her zamankinden daha ciddi hale geldi” diyor.
‘AKP’ye üçte iki çoğunluk gerek’
Yazıda Türkiye’nin halkoyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha fazla yetkiyle birlikte Türkiye’yi Sünni İslam anlayışının hakim olduğu ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde alınan zaferlerin yeniden diriltildiği bir döneme sokmayı hayal ettiği de vurgulanıyor.
Erdoğan’ın heybetli’ planları olduğu yorumu
Bu planların hayata geçebilmesi için de AKP’nin üst üste dördüncü kez genel seçim kazanması gerektiği vurgulanıyor. Haziran ayında Türkiye’nin genel seçimlere gideceği hatırlatılan yazıda“AKP’nin seçimi kazanabileceğinden şüphe duyan çok az insan var” deniyor.
“Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) darmadağın bir halde” yorumu yapılan yazıda, yine de AKP’nin tek başına Anayasa’yı değiştirebilmesi için Meclis’te üçte iki çoğunluğu elde etmesi gerektiği hatırlatılıyor.
‘Parti içi çekişme sinyalleri var’
Erdoğan’ın 2015’te karşılaşabileceği sorunlar ise şöyle ele alınıyor:
“Yakın zamanda parti içi anlaşmazlık sinyalleri gelmeye başladı. Erdoğan’a yakın isimlerden Binali Yıldırım’ın 5 Ocak’ta Bakanlar Kurulu’na Erdoğan’ın başkanlık edeceğini söyledi ve bu açıklama Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu rahatsız etti…Erdoğan’ın dalkavuklarının bir ‘gölge kabinesi’ olduğu dedikoduları dolaşıyor. Dahası Cumhurbaşkanı’nın yaklaşan seçimlerde partinin aday listesini belirlemek istediği de konuşuluyor.”
Yolsuzluk iddialarının da Erdoğan için sorun yaratmaya devam ettiği belirtilen yazıda “Küçük ancak giderek büyüyen bir grup partili, Erdoğan ve yakın çevresine yöneltilen suçlamalardan ötürü rahatsızlık duyuyor” deniyor.
Erdoğan’ın yolsuzluk soruşturmasının ardında Fethullah Gülen’in olduğunu iddia ettiği de hatırlatılan yazı sürüyor:
‘ABD’yle ilişkiler daha da gerilebilir’
“ABD’nin Gülen’i iade talebini muhtemelen reddedecek olması, zaten Ankara’nın Irak ve Suriye konusundaki isteksiz tutumu nedeniyle gergin olan ilişkilerin daha da gerilmesine neden olabilir.”
Yazı ekonomideki görünümle devam ediyor. “Erdoğan’ın belki de en büyük baş ağrısı ekonomi”denen yazıda, her ne kadar petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte cari açıkta iyileşme gözlense de büyüme hızının hâlâ istenen düzeyde olmadığı vurgulanıyor:
“Yaşam standartlarının mevcut düzeyini koruyabilmesi için büyümenin yüzde 3’ü aşması gerek. Ancak Türkiye siyasi açıdan güç reformları hayata geçirmeden bu performansı yakalayabilecek durumda gözükmüyor.”
Türkiye’ye gelen 2 milyonu aşkın Suriyeli mültecinin de ekonomi üzerine ilave yük getirdiği vurgusu da yazıda yer alıyor.
‘Erdoğan’ın ümidi, çözüm süreci’
2015’e girerken Erdoğan’ın ümitli olduğu konunun ise çözüm süreci olduğu ifade ediliyor ve şöyle deniyor:
“Halkların Demokratik Partisi (HDP) genel seçimlere bağımsız adaylıklarla değil, parti olarak gireceğini açıkladı. Eğer yüzde 10 barajını aşamazlarsa AKP Kürt nüfusun yaşadığı Güneydoğu’daki sandalyelerin büyük kısmını alabilir. Bu da Meclis’te Erdoğan’a Anayasa’yı değiştirmek için gereken üçte ikilik çoğunluğu verebilir.”
“Kürtler neden bu riske girer?” diye sorulan yazıda “Kimileri hapisteki isyancı lider Abdullah Öcalan ve Erdoğan arasında gizli bir anlaşma olduğu yolunda spekülasyonlar yapıyor”denmiş ve eklenmiş:
“Kürtler HDP’nin barajı geçecek kadar oy alacağına inanıyor. Eğer barajı geçemezlerse gayriresmi bir meclis kuracaklar. PKK ve hükümet arasında sallantıda da olsa, ateşkes iki yıldır sürüyor. PKK Irak ve Suriye’de İslam Devleti’ne [IŞİD] karşı savaşıyor ve şu an Türkiye ile tekrar çatışma ortamına girmeyi göze alamayabilirler. Ancak AKP Kürtlere verdiği sözleri tutmazsa PKK’nın tekrar ayaklanması an meselesi olur. Böyle bir durumda Erdoğan’ın pek çok planı da darbe alır.”
KAYNAK: CUMHURIYET.COM.TR