🔊 Sesli dinle

Filozofça bakış açısıyla bir çok kitap yayınlayan ve felsefe alanında yaptığı çalışmalarla tanınan yazar-filozof Mehmet Akkaya geçtiğimiz haftasonunda Danimarka’da sevenleri ile buluştu.

Erdal ÇOLAK
KOPENHAG – Ringsted Alevi Kültür Merkezi ve Orta Anadolu Kürtleri Platfomu (PKAN) tarafından düzenlenen programda yazar-filozof Mehmet Akkaya, Århus, Odense ve başkent Kopenhag’da felsefi sunumlar yaptı.

Yazar-filozof Akkaya, eserlerindeki metafizik konumlandırmaların yanısıra klasik filozofların kavramlarla yaptıkları felsefe anlayışından daha çok Marksist felsefe üzerinden hareket ederek felsefe ve felsefenin sorgulandığı bir dizi konferanslar verdi.

Sunumlarında Akkaya, dünyadaki sol hareketin, içinden çıkmayı başaramadığı ve dahası henüz çıkma belirtisini bile gösteremediği bir dağınıklık durumunun egemen olduğu sorunlar yaşadığını dile getirdi.

Akkaya, bu sorunların soldaki kafa karışıklığının, teorik yetersizliklerinin, ideolojik zayıflık ve örgütsel çöküşün göstergesi olduğunu söyledi.

‘Self-determinasyon’ ya da ‘kendi kaderini tayin’ konusuna da deyinen yazar Akkaya, devletlerin, her zaman bu kavramı siyasi amaçlarına uygun olarak yorumlama eğilimi gösterdiklerini ifade etti.

Akkaya, ”Self-determinasyon’un, zaman zaman güç politikasının aracı olarak kullanılmış olsa da tüm tartışmalarda ülke bütünlüğü ve uluslararası istikrar kavramları gözönünde tutulması gerekir, en önemlisi de Self determinasyon bir ülke içindeki etnik/ulusal azınlık ya da yerli halk gibi ayrı topluluklar için de bir anlam ifade etmekte, genel olarak demokratik yönetim, kültürel haklar veya özerklik gibi kavramlar çerçevesinde uygulama alanı bulabilir” dedi.

Filozof-yazar Akkaya`nın Kopenhag’daki sunumuna verilen arada Sadık Acılı güzel yorumu ve bağlamasıyla dinleyicilere güzel bir müzik ziyafeti yaşattı.

Yazar-filozof Akkaya kendisine sorulan sorulara tek tek cevap verirken her kesimin felsefe yapabileceğini filozofluk vasfının Platon, Aristoteles, Locke, Kant, Hegel, Nietzsche gibi nice filozofların tekelinde olmadığını ve kendisine bu yüzden filozof dediğini söyledi.

Akkaya ayrıca, saydığı hiç bir filozofun halkın, toplumun yapısında devrimci, örgütleyici bir anlayışa sahip olmadığını dile getirdi.

Kendi deyimiyle kışkırtıcı konulara değinen yazar Akkaya Danimarka’da yaptığı üç ayrı sunumda, Türkiye’de Alevilikten Kürt sorunu ve emek-sermaye çatışmasına kadar bir çok konuda bilgiler verdi.

Mehmet Akkaya kimdir?

FİLOZOFÇA’nın yazarı olarak tanınan Mehmet AKKAYA, 1964’te Malatya’da doğdu. İlkokulu Malatya’da okudu; orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Kocasinan Lisesi’nden sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nü bitirdi. Maltepe Üniversitesi’nde Psikoloji, İnsan Bilimleri ve Felsefe Bölümü’nde yüksek lisans yaptı; dil ve kültür felsefesi konusundaki tez çalışmasıyla mezun oldu. Çeşitli gazete ve kültür-sanat-felsefe dergilerinde bilim, sanat, felsefe ve politika içerikli yazdığı yazılarla biliniyor. Sanat felsefesi, dil felsefesi, siyaset felsefesi, bilgi felsefesi, tarih felsefesi gibi konularla ilgilenen Akkaya, televizyon ekranlarında yaptığı felsefe/düşünce programlarıyla da tanınıyor.

Daha çok toplumu bilinçlendirip toplumun dinamizmini arttırmak amacıyla felsefe yaptığını ifade eden Akkaya, düşünce üzerine çalışmalarda bulunmuş, farklı düşünceleri zihin dünyasında politika, felsefe, sanat ve sosyal bilimler bağlamında düşünce dünyasından ayrıntılı bilgiler veren bir yazardır.

2008’den itibaren kitap çalışmalarına yoğunlaşan yazarın eserleri düşün, sanat ve politika meraklıları tarafından ilgiyle izleniyor. Eserlerinde ve konuşmalarında “Diyalektik toplumcu gerçekçilik”, “Felsefi-ideolojik bilinç”, “Epistemolojik kopuş”, “Kültürün Dört Unsuru” (Bilim, Politika, Felsefe, Sanat) yanında Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali, Ruhi Su, Yılmaz Güney ve Muzaffer Oruçoğlu’nu kastederek geliştirdiği “Ülkemizin Beş Büyükleri” gibi kendine özgü terimler de kullanıyor. Yurtiçinde ve yurtdışında sunumlar yapan, konferanslar veren Akkaya, “Alternatif Sanat Felsefesi”, “Hangi Felsefenin Mirasçısıyız?”, “Dillerin Kendi Kaderini Tayin Hakkı”, “Estetik Kriz Teorisi”, “Teolojik Epistemoloji”, “Milliyetçi/ulusalcı Pedagoji”, “Bilgi-Bilinç Diyalektiği” başlıklı tartışmalar yapıyor.