İsveç Başbakanı Magdalena Andersson’ın evine baskın yapan polis, yasa dışı olarak çalışan bir göçmen temizlik işçisi kadını gözaltına aldı. Başbakan Andersson, ‘tehlikeli bir işletmeci’ tarafından aldatıldığını iddia etti.
Noel öncesi gerçekleşen baskınla ilgili Expressen gazetesine konuşan Andersson, “Doğru şeyi yapmak isteyen bizler bile tehlikeli firmalara aldanabiliyoruz.” diye konuştu.
“Temizlik firmasıyla tüm bağlantıları kestim. Sendikalarla toplu iş sözleşmesi imzalayıp imzalamadıklarını sorduğumuzda, birkaç kez olumlu yanıt verdiler.” diyen Andersson, “Artık sorumlu kurumların olup biteni derinlemesine araştırmasını bekliyorum.” sözleriyle yetkili mercileri göreve çağırdı.
Ayrıca Andersson, “Diğer birçok İsveçli gibi, ben de hizmet satın aldığımda her şeyin doğru ve düzgün olduğundan emin olmaya dikkat ediyorum. Ancak doğru şeyi yapmak isteyenlerin bile tehlikeli işletmecilere aldanması, çeşitli hile yöntemleriyle mücadele etmek için daha fazla siyasi adım atmaya devam etmemiz gerektiğini gösteriyor.” diye konuştu.
Muhalefetteki Ilımlı Birlik Partisi (Moderate Party) ise bu hafta sonu ortaya çıkan skandalı ‘Städgate’ (temiz kapı) olarak nitelendirdi.
Partinin Meclis Grup BaşkanıTobias Billström, ‘ülkenin başındaki kişinin, başbakanın böylesi bir duruma düşmesinin ciddi ve endişe verici’ olduğunu söyledi.
“Şimdi asıl mesele, bunun tek seferlik bir olay mı yoksa benzer başka örneklerinin de olup olmadığı.” diyen Billström, üst düzey politikacıların evlerinde çalışan yasa dışı göçmenlerin, düşman dış güçler tarafından şantaj amaçlı kullanılabilecek gerçek risk olduğunu kaydetti.
İsveç polisi, 21 Aralık’ta Andersson’ın 2011’den beri ailesiyle birlikte yaşadığı başkent Stockholm’ün dışında yer alan Nacka’daki evine baskın düzenlemişti.
Baskında o gün evde temizlik görevlisi olarak çalışan Nikaragualı kadının ne oturma ne de çalışma izni olmadığı belirlenmişti.
Sınır polisinin bu kadını sınır dışı etmek üzere aradığı ortaya çıkmıştı.
Nikaragualı 25 yaşındaki temizlik işçisi kadın polise, 2020 baharında sınır dışı kararı verilmesinden sonra yasa dışı olarak çalıştığını itiraf etti.
Kadının ayrıca 2020 sonbaharında Stockholm’deki bir mağazada hırsızlıktan suçlu bulunduğu belirlendi.
Temizlik şirketinin yöneticisi ise kadının başka bir temizlik şirketi tarafından kendilerine taşeron olarak gönderildiğini öne sürdü.
Ayrıca firma olarak işçi sendikalarıyla hiçbir zaman toplu iş sözleşmesi yapmadıklarını da itiraf etti.
Kaynak: tr.euronews.com
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.