Başarısız Deney kitabının yazarları Mikkel Andersson ve Niels Jespersen, ”Göçler olmasaydı Danimarka bugün daha zengin ve suç olaylarının daha az olduğu bir ülke olurdu.” tezini savunuyorlar. Ve sonuçta tüm iltica yollarının kapatılması gerektiğinin gerekçelerini öne sürüyorlar.
Son 15 – 20 yıldır Danimarka gündemini en çok meşgul eden konu hiç kuşkusuz “mülteci, göçmen, uyum (integrasyon,din, kültür, kriminal olaylar” konusu oldu ve olmayada devam ediyor. Bu açıdan “Başarısız Deney” adlı bu kitap, konuya ilgi duyan, politikacı, öğretmen, sosyal ilgililer v.b. gibi herkesin ilgisini çekebilecek nitelikte bir kitap. Zaten kitabın iki yazarı analizci gazeteci Mikkel Andersson ve tarihçi Niels Jespersen de bu kitabı yazmaktan amaçlarının, Danimarka’nın mülteci, göçmen ve uyum sorunlarına bir çözüm bulmak değil, kamuoyunda yapılmakta olan tartışmalara katılmak olduğunun altını çiziyorlar. Ama yine de bir dizi önerilerde bulunuyorlar.
Bu küçük hatırlatmadan sonra kitabın içeriğine bir göz atalım:
Yazarlar özellikle, 1983 yılında muhtemelen dünyanın en yumuşak yabancılar yasasının kabulünden sonra, büyük çoğunluğu müslüman ülkelerden olmak üzere toplam 60.000 batılı bir ülkeden olmayan yabancı sayısının bugün 476,000 ‘e ulaştığının altını çiziyorlar. Yazarlar, bu gelişmenin Danimarka nüfus yapısını ve kültürünü önemli boyutlarda etkilediğini, uyumun beklendiği şekilde gerçekleşmediğini belirtiyorlar. Bu nedenle de son 40 yıla yakın bir süredir izlenmiş politikaların ve sonuçlarının bir anlam verip vermediğinin artık bir hesabının yapılması gerektiğini tartışmaya açıyorlar.
Yazarlar bu noktadan çıkarak yazdıkları kitabın son bölümünde 2050 yılında Danimarka’nın nasıl bir görünüm kazanacağına ilişkin üç senaryoyu açıklıyorlar. Bu senaryolardan biri artık spontan ilticacı alımını durdurmak ve aile birleşmlerine sınırlamalar getirmek..
İki yazara göre, ilticacıların bir çok güvenli ülkeden geçip Batı Avrupa ülkelerine gelmeleri yeni bir olgu. İki yazar bu kitapta göçlerin ve iltica olaylarının bir tarihçesini yapmadıklarını, sadece uygulanan göçmenler ve mülteciler politikalarının yetersizlikleri üzerinde durduklarını belirtiyorlar. Bu iki yazara göre son 40 yılın mülteci politikaları gayri insani ve dayanışmacı olmaktan uzak politikalar. Bu politikalar sonucu Danimarka daha fakirleşmiş, toplumda bölünmelere yol açmış ve daha az güvenli bir ülke konumuna gelmiştir. Bu nedenle de uyumun gerçekleştirilebilmesi için mülteci alımını durdurmak gerekmektedir.
Konuyla ilgilenenlere duyrulur.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.