İngiltere’nin başkenti Londra’da yarın başlayacak olan Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) zirvesi öncesi konuşan NATO eski Genel Sekreteri ve Danimarka eski Başbakanı Anders Fogh Rasmussen çarpıcı açıklamalarda bulundu ve “Bu çok riskli bir zirve, 3 şey zirveyi raydan çıkarabilir” dedi.
Cengiz KAHRAMAN
KOPENHAG – NATO’nun kuruluşunun 70. yılının kutlanacağı Londra Zirvesi yarın başlıyor. NATO’nun geleceğinin zirveye damgasını vuracağı öne sürülen zirve öncesi NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, tartışmaların daha da büyümeden çözülmesi ve zaten zorlu geçmesi olası Londra Zirvesi’ni gölgelememesi için yoğun bir diplomatik trafik yürütüyor.
Yarın (Salı) ve Çarşamba günleri yapılacak zirveye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılıyor.
Zirve; ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson dahil çok sayıda lideri bir araya getirecek.
Üç şey toplantıyı raydan çıkarabilir
NATO eski Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen: “Trump, Macron ve Erdoğan kaygılandırıyor”
2009-2014 yılları NATO Genel Sekreterliği görevini yürüten Danimarka eski Başbakanı, zirve öncesi Danimarka ulusal TV kanalı DR’ye yaptığı açıklamada, yarınki zirvenin çok riskli olduğunu ve 3 şeyin zirveyi raydan çıkarabileceğinden kaygı duyduğunu söyledi.
Rasmussen, “NATO’nun askeri kanadının hala kararlı olması ve iyi çalışması, özellikle de Avrupalıların savunmalarına daha fazla para ayırmaya başlamaları ve NATO’nun sorunlarını hafife almamaları olumlu. Ancak askeri ittifakı yöneten liderler arasında yaşanan siyasi tartışmalar, NATO’nun tarihinde görülen en ciddi tartışmalar. Daha önce NATO’nun tarihinde, şimdi gördüğümüz kadar siyasi bir bölünme yaşamamıştık” dedi.
Örgüt içinde bölünmeler nedeniyle istikrarsızlaşma riski olduğuna vurgu yapan Rasmussen, ABD, Fransa ve Türkiye’nin bu zirveyi altüst etme ihtimalinin bulunduğunu söyledi. Rasmussen DR’ye şunları söyledi:
“Birincisi; ABD Başkanı Donald Trump, NATO işbirliğinin çok temel taşı olan, bir üye devlete yapılan bir saldırının hepsine saldırı olduğu anlamına gelen 5. Madde’yi sorgulamaya başlaması ve her fırsatta külfet paylaşımı açısından Avrupalı müttefikleri sert şekilde eleştirmesi. Trump ittifaka bağlılığından şüphe duyuyor.
İkincisi, Macron’un NATO’nun “beyin ölümünün” gerçekleştiğine ilişkin değerlendirmesi. Üye devletler arasında çok fazla tartışma ve iç eleştiri yarattı.
Üçüncüsü ise, 1952’de katılan Türkiye’nin yakın zamanda Kuzey Suriye’de gerçekleştirdiği askeri operasyonlara karşı büyük bir muhalefet oluşması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun birliğini test etmeyi sürdürmesi.”
Anders Fogh Rasmussen’e göre, devlet ve hükümet başkanları arasında yapılacak yıldönümü toplantısında üç konudan birinin ele alınması halinde kolayca raydan çıkabileceği anlamına geliyor.
Eski genel sekreter, bu üç konudan birisinin zirvede gündeme gelmesi halinde Danimarka ve diğer üye devletler için ciddi sonuçlara yol açabileceğini dikkat çekerek, “Tüm bunlara ek olarak, toplantıdan birkaç gün sonra gerçekleşecek olan İngiliz seçimleriyle ilgili belirsizlik var.” dedi.
Türk hükümetinin Ruslardan silah alması ’kaygı’ verici
Rasmussen, “NATO’nun gücünden şüphe duyulması halinde, Rusya Devlet Başkanı Putin NATO’daki kararsızlığı ve zayıf ülkeleri test etmek için harekete geçirebilir. NATO liderlerinin bu tür anlaşmazlıkları göstermesinin çok tehlikeli olmasının nedeni de budur” diye konuştu.
Anders Fogh Rasmussen’e göre, Türk hükümetinin Ruslardan askeri malzeme alması da ’kaygı’ verici.
Rasmussen, “NATO’nun özü, askeri sistemimizin uyum içinde olmasıdır. Türkiye’nin satın aldığı sistem, NATO’nun savunma sistemleriyle uyumlu değil. Bu nedenle Türkiye, NATO savunma işbirliğinde daha fazla marjinalleşme riski taşıyor” dedi ve Türkiye NATO’dan atılmalı mı? yönündeki bir soruya ise Rasmussen, ”Hayır. Aksine, Ankara ile olan kritik diyalogu güçlendirmeliyiz. Onları geri çevirirsek, doğuya doğru daha fazla kayma riskini alırız ve bu tarihi bir stratejik hata olur. Onlara bağlı kalmalıyız, aynı zamanda onlar için kaygılarımızı ifade etmeli ve onları ittifakımızın tamamen bir parçası yapmalıyız” dedi.
Rusya bir ortak değil, NATO’nun stratejik bir rakibidir…
Ancak mevcut Genel Sekreter Jens Stoltenberg ise, NATO’nun bir geleceği olduğuna inanıdığını ve Danimarka’nın NATO’ya güvenmeye devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Stoltenberg, “NATO’ya aslında Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yaptığı saldırıyla yasadışı olarak Kırım yarımadasını aldıklarını ve doğu Ukrayna’daki durumu istikrarsızlaştırmaya devam ettiklerini gördük. Rusya bir ortak değil, NATO’nun stratejik bir rakibidir” dedi.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.