İsveçli küçük bir kız, Greta Thunberg’in iklim değişikliği karşısında acilen adım atılması talebiyle başlattığı kampanyanın yarattığı farkındalıkla bugün dünya çapında onlarca ülkeden milyonlarca insan protesto gösterilerine katılıyor, siyasi liderleri zorluyor.
Greta Thunberg, “İklim için okul grevi” kampanyasını tek başına başlatalı bir yılı biraz geçerken, Time dergisi tarafından yılın kişisi yani 2019 yılında dünyayı en çok etkileyen şahsiyet olarak seçildi. Derginin bugüne kadar yılın kişisi seçtiği en genç isim olan Thunberg’in fotoğrafı derginin kapağında “Gençliğin gücü” başlığıyla veriliyor.
Times dergisinin kararını NBC televizyonuna açıklayan yayın yönetmeni Edward Felsenthal “Greta bu yıl gezegenin yüzyüze olduğu en büyük sorunla ilgili en büyük ses oldu ve kimsenin tanımadığı bir kişiyken dünya çapında bir hareketin lideri haline geldi” diye konuştu.
Yılın kişisi seçildiğinin açıklanmasından kısa süre önce Greta Thunberg Madrid’de yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği zirvesinde, gezegenin kaderinin önümüzdeki 10 yıl içinde atılacak adımlara bağlı olduğunu söylemiş ve dünya liderlerine, gerçek eylemlilikten kaçmak için “yaratıcı iletişim numaralarına başvurmama” çağrısında bulunmuştu.
Thunberg, iklim zirvelerinin ülkelerin etkili adımları tartışmak yerine sorumluluktan kaçınmanın yolları üzerinde pazarlık etme fırsatlarına dönüştüğünü de söylemişti.
Nasıl başladı?
Geçen yıl, 15 yaşındayken Greta, haftada bir gün okula gitmeyi reddederek İsveç parlamentosu önünde protesto gösterisi yapıyor ve elindeki dövizlerle dünya liderlerini çevreyi korumak için adım atmaya çağırıyordu.
Bu kampanyasını hala da sürdürüyor fakat, artık küresel sahnede… Geçtiğimiz aylarda New York’ta yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Eylem Zirvesi’nde yaptığı konuşma büyük ses getirmiş, konuyu gündemin en başına taşımıştı.
Zirvede, siyasi liderlerin bu konudaki yetersizliğini yüzlerine vurduğu ateşli konuşması dünyanın her yerinde izlendi ve ikim değişikliği konusundaki uyarılara kuşkuyla yaklaştığı iyi bilinen ABD Başkanı Donald Trump’a ters ters baktığı fotoğraf internet ortamlarında viral oldu.
Fakat İsveç’li bu kız çocuğu, nasıl oldu da bireysel bir eylemciden, iklim değişikliğiyle mücadelenin küresel sembolüne dönüşebildi?
‘Cumalar, geleceğimiz için’
Her şey Greta’nın haftada bir gün, Cuma günleri okula gitmemeye karar vermesiyle başladı.
2018 yılının 20 Ağustos günü Greta ilk kez İsveç parlamentosu Riksdag’ın önünde iklim değişikliğini protesto eden döviziyle oturma eylemi yaptı ve yetkilileri harekete geçmeye çağırdı.
Dört gün sonra “karbon ayak izini” azaltmak için uçak yolculuğundan kaçındığı mesajını vermek amacıyla, üzerinde bir uçak ve bir uyarı işareti bulunan tişörtüyle çektirdiği fotoğrafı sosyal medyaya koydu.
Aynı zamanda et yemenin de doğaya ve iklime olumsuz etkileri olduğunu düşünerek vegan olmuş ve anne babasını da et yememeye ikna etmişti.
Sekiz yaşında iken iklimin değişmesine insanların sebep olduğunu anladığını ama siyasetçilerin gezegenimizi bambaşka bir yer haline dönüştürebilecek bu krizi konuşmayı reddetmesinin onu şok ettiğini söylüyor.
Greta’nın haftada bir okula gitmeyerek İsveç parlamentosu önünde yaptığı oturma eylemi ve bu kadar genç bir insanın, kendi kuşağından bir çok gencin rahatsızlığını duyduğu bir konuyu böylesine ateşli bir şekilde ifade edebilmesi medyanın giderek artan ilgisinin odağı oldu.
Bir süre sonra Greta dünyanın dört bir yanındaki öğrencilere çağrı yaparak iklim için harekete geçmelerini istedi.
Sosyal medya üzerinden bu çağrı “Cumalar, geleceğimiz için” sloganıyla dev bir kampanyaya dönüştü.
Küresel eylemler günü
Geçen yıl süresince büyüyen kampanyaya dünyanın bir çok farklı yerinde milyonlarca öğrenci katıldı.
Son olarak 20 Eylül’de çağrısı yapılan küresel eylem gününe Asya, Afrika, Avrupa, Avustralya ve Amerika kıtalarında milyonlarca genç ve yetişkin sokaklara döküldü.
Giderek daha çok medyanın ilgisini üzerinde toplayan Greta iklim değişikliği ile ilgili konularda bütün dünyaya yayılan konuşmalar yapmaya başladı.
Mart ayında Nobel barış ödülüne aday bile gösterildi. Şimdiye kadar hiç bu kadar genç biri bu ödüle aday gösterilmemişti.
Bu yılın başlarında İngiltere ve Avrupa Birliği liderleriyle biraraya gelerek, Brexit gibi konularla uğraşmak yerine iklim değişikliğine odaklanmalarını istedi.
Londra’da oluşan “Extinction Rebellion” (Yokoluş İsyanı) kampanyasına katılarak eylemcileri iklim değişikliğine karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırdı.
Dünya liderlerine hesap sordu
BM iklim zirvesinin yapıldığı New York’ta yaptığı son konuşmada dünya liderlerine hitaben “Bu çok yanlış. Burada olmamalıydım. Okyanusun diğer tarafında okulumda olmalıydım. Ama hala umut gençlerde diyorsunuz. Bu ne cüret? Boş laflarınızla benim rüyalarımı, çocukluğumu çaldınız” diye konuştu ve uyardı:
“Gözümüz üzerinizde…”
Greta ve Trump’ın yollarının kesiştiği an
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından örgütlenen iklim zirvesine 60 ülkenin liderleri katıldı.
İklim değişikliği konusundaki uyarıları ciddiye almamasıyla tanınan ABD Başkanı Donald Trump’ın zirveye gelmesi beklenmiyordu ama o bir ara dinleyiciler arasında göründü.
Greta Thunberg’in, önünden geçen Trump’a bakışını yakalayan fotoğraf internet ortamlarında viral oldu.
‘Dünyanın en etkili kişisi‘
Mayıs ayında Greta Time dergisi tarafından “Dünyanın en etkili kişisi” seçildi.
Greta bundan sonra sosyal medyaya koyduğu mesajda “Artık bütün dünyaya konuşuyorum” dedi.
Haziran ayında insan hakları örgütü Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü) Greta’ya 2019 yılı “Vicdan Elçisi” ödülünü verdi.
Fransa’nın Normandiya bölgesinde Greta’ya iklim değişikliğiyle mücadele hareketindekö rolü dolayısıyla “Özgürlük Ödülü” verildi.
Greta aynı zamanda sözlerini, hayatta da uygulayarak örnek olmaya çalıştı.
ABD’deki iklim zirvesine giderken uçağa binmemek için iki haftalık bir deniz yolculuğu yaptı.
Asperger teşhisi kondu
Bundan dört yıl kadar önce Greta’ya otizmin bir türü olan Asperger teşhisi konmuştu.
Greta BBC’ye verdiği mülakatta “Farklı olmak bir şanstır” dedi. “Bu benim verili kalıpların dışındaki şeyleri görebilmemi sağlıyor. Yalana kolay kolay inanmıyorum, arkasındakini görebiliyorum. Herkes gibi olsaydım, okul grevine hiç başlayamazdım.”
Rolling Stone dergisine konuşurken, kendisine ilham veren ilk kadının Rosa Parks olduğunu söylemişti.
“Onun da içe kapalı bir kişi olduğunu öğrenmiştim, ben de öyleyim.”
Rosa Louise McCauley Parks 1950’ler ABD’sinde siyahlara uygulanan ayrımcılıkla mücadelenin sembol isimlerinden.
Yaşadığı Alabama eyaletinin Montgomery kentinde otobüslerde siyahlara ayrılan yerde oturmayı reddeden Rosa Parks ırk ayrımcılığına karşı mücadelenin öncülerinden sayılıyor.
Beyaz yolculara yer vermeyi reddederek başlattığı mücadele önce Alabama sonra bütün ABD çapında otobüs boykotlarına evrilmiş ve ırk ayrımcılığına karşı adımlar atılmasında önemli rol oynamıştı.
Greta Rosa Parks’ın hayatına bakarak, “bir kişinin nasıl büyük bir değişime yol açabileceğini” farkettiğini söylüyor.
O da okul greviyle benzer bir şekilde bütün dünyayı sallayan bir hareketin fitili oldu. Nereye gitse ne söylese milyonlara ulaşabildiği bir yere geldi.
İklim değişikliğine karşı hareketin sesi haline gelen Greta “Hâlâ oy verecek yaşta değilim, sesimi ancak böyle duyurabilirim” diyor.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.