Roskilde Festival’i her yıl olduğu gibi bu yıl da geniş bir müzik yelpazesiyle festival plaketini grup ve sanatçı isimleriyle süsledi ve son şekliyle yayınlandı. Festival, özellikle son 10 yıldır ağırlık verdiği world müziği kapsamında Türk müziğine de yer vermeye başladı.
Savaş KARAKAPLAN
KOPENHAG – Festival her yıl biraz daha büyüyen, aslında müzik bir günlük bir müzik festivali olarak başlasa da, özellikle son yıllarda sanat, aktivizm, yemek, sürdürülebilirlik/dönüşüm ve en önemlisi de çevrecilik öne çıktı.
Yarım yüzyılını 2020’de dolduracak festivalin günümüzde bir hafta süren, her yıl onlarca ülkeden onlarca müzik grupları ve ünlü sanatçıların ağırlandığı bir eğlence köyüne dönüştü.
Dünya Müziği
Özellikle bu müzik türüne dikkat çekmek gerekirse, festival, özellikle son 10 yıldır ağırlık verdiği world müziği kapsamında Türk müziğine de yer vermeye başladı.
Ancak bir iki ünlü isim dışında Türkiye’den gelen her hangi bir gruba yer verilmemesi, bunun yerine Danimarka’da oluşan ve müzik icra eden gruplara yer verilmesi biz Türkler bakımından bir talihsizlik olarak değerlendirilebilir.
Nitekim bu yılın Türk/Türkiye başlığı altında bir grup yerine Danimarka ‘DK’ kökenli bir grup anons edildi. Grubun Anadolu rock tarzında olduğu belirtilse de grup çıkardığı ilk albümde Danca parçalar da söylüyor. Başlangıçta sadece Türkçe coverlar yapan grup kısa sürede bu sayede ün kazandıktan sonra, dinleyici kitlesini değiştirerek Danca müzik yapmaya başladı.
Festival bu ve benzer grupları programına yerleştirmekte zorlanırken, son gün veya sabaha sarkan saatleri doldurmakta kullanıyor. Danimarka’daki Türk sayısı göz önüne alınacak olursa, festivale ilginin neden bu kadar az ilgi çektiğini anlamak mümkün.
Yılın Programı
Taylor Swift
Thom Yorke
Pusha T
Mura Masa
Tropical Fuck Storm
The Whitest Boy Alive
Old Man Gloom
Whitney
The No Ones
Death By Unga Bunga
Hugorm
Land Of Kush
Chai
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.