Danimarka, Almanya, İzlanda, Tayvan, Hong Kong, Yeni Zelanda, Finlandiya ve Norveç… Ekonomik olarak gelişmiş bu 8 ülkenin ortak iki yanı bulunuyor: Koronavirüsle mücadelede diğer devletlere göre oldukça başarılı olmaları ve kadın liderler tarafından yönetilmeleri.
Danimarka Covid 19’u kontrol altına aldı, alınan önlemler kaldırılmak üzere
5,8 milyon nüfusu olan Danimarka’da Başbakan Mette Frederiksen’in 3 dakikalık halka seslenişi ülkede oldukça ses getirmiş, ülkede okullar kamu kurumları, lokanta, kafe ve barlar geçici süreliğine kapatılmıştı. Ülkede bugüne kadar karantina ve sosyal mesafe kurallarına sıkı sıkıya uyuldu ve vaka ve ölü sayısı da bir anda düşüş gösterdi. Danimarka’da bugüne kadar 6 bin 500 koronavirüs vakası görülürken, ölü sayısı 300’ün altında kaldı.
Danimarka Başbakanı, 15 Nisan’dan itibaren önce çocuk yuvaları ile ilkokullarda, 10 Mayıs’tan itibaren de orta ve üst sınıflarda öğretime yeniden başlanacağını kaydetti. Barlar, lokantalar, kafeler ve alışveriş merkezleri ise kapalı kalmaya devam edecek. Kara sınırı kapalı kalırken, yurt dışı gezilerine çıkılması da tavsiye edilmiyor.
Norveç’in kadın Başbakanı Solberg’in çocukları kullandığı kampanya ülke gündeminde
Dünyanın refah seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olan Norveç’i, 2013 yılından bu yana kadın Başbakan Erna Solberg yönetiyor. Solberg ülkede ilginç bir kampanya başlatarak bir anda gündemi koronavirüsle mücadeleye çekti. 59 yaşındaki kadın başbakan, 3 dakikalık bir basın konferansı düzenledi ve bu konferansa yetişkinlerin girmesini yasaklayarak sadece çocukları davet etti.
Çocukların salgınla ilgili sorularını tek tek yanıtlayan Solberg bu hareketiyle bir anda Covid 19’u ülke gündemine çekmeyi başardı. Solberg, salgından oldukça korktuğunu dile getirerek halkı salgın konusunda bilinçlendirmeyi başardı. 5.3 milyon nüfuslu Norveç Avrupa Birliği’ne üye değil. Ülkede bugüne kadar 700’e yakın Covid 19 vakası görülürken, can kaybı ise sadece 139 oldu.
Finlandiya’nın genç Başbakanı Sanna Marin’in sosyal medya kampanyası başarılı oldu
Tarihler 9 Aralık 2019’u gösterdiğinde 34 yaşındaki genç kadın siyasi Sanna Marin, ülkesi Finlandiya’da dünyanın en genç başbakanı unvanını elde etti. Finlandiya’da bugüne kadar 300’i aşkın koronavirüs vakası görülürken, salgın kaynaklı can kaybı ise sadece 64. Bu başarının en büyük nedenlerinden biri de genç Başbakan Marin’in internetin oldukça yaygın olduğu ülkede sosyal medya fenomenlerini kullanarak başlattığı farkındalık kampanyası oldu.
Finlandiya’da influencer denilen internet ünlülerinin, Covid 19 sebebiyle başlattığı kampanya kısa sürede 7’den 77’ye tüm ülkede yayıldı ve salgının yayılma hızını bir anda düşürdü. Daha önceden evlerinden dışarı çıkan ve sosyal mesafe kurallarına uymayan halk, kendini evlerinde karantinaya aldı.
Salgın kaynaklı 8 kişinin öldüğü İzlanda’da koronavirüs testi ücretsiz
Avrupa’nın en uzak kara parçası İzlanda’yı 2017 Kasım’ından beri kadın Başbakan Katrin Jakobsdottir yönetiyor. 360 bin nüfusa sahip İzlanda’da bugüne kadar 2000’e yakın korovavirüs vakası tespit edildi. Bu rakam, ülkenin nüfusuna oranla oldukça yüksek olmasına rağmen İzlanda’da salgın kaynaklı gerçekleşen ölüm sayısı çift haneli rakamlara henüz ulaşmadı.
Başbakan Katrin Jakobsdottir yaptığı açıklamada ülkeye acil bir şekilde Covid 19 test kitleri getirileceğini açıklayarak, bu testlerin tüm vatandaşlara ücretsiz olacağını duyurdu. Ülkenin nüfusu oranlandığı zaman rakamlar İzlanda’nın, Güney Kore’nin 5 katı oranda koronavirüs testi yaptığını ortaya koyuyor.
İzlanda’da kamu kurumları ve okullar kapatılmadı ancak ülkede akıllı telefon uygulaması üzerinden yapılan izleme sistemi sayesinde, semptom gösteren bir kişi yaşı ne olursa olsun hemen karantina altına alınarak hastalığın yayılmasının önüne geçiliyor.
Merkel’in Almanyası koronavirüsle mücadelede Avrupa birincisi
Avrupa’da koronavirüsle mücadelede şüphesiz en başarılı olan ülkelerin başında 83 milyon nüfusuyla Almanya geliyor. Avrupa’nın en büyük ekonomisini yöneten kadın lider Angela Merkel, Covid 19 salgının hemen başında hastalığın oldukça tehlikeli olduğunu belirterek, bu virüsün ülkenin en az yüzde 70’ine bulaşacağını açıklamıştı.
Almanya’da vaka sayısı 130 bini geçse de koronavirüs kaynaklı can kaybı sayısı, Avrupa’da hastalığın hızla yayıldığı İtalya, Fransa, İspanya ve İngiltere gibi nüfusu fazla ülkelerin 5’te biri kadar oldu.
Batı Avrupa’daki ülkelerde ortalama can kaybı sayısı 15 bini bulurken, Almanya’da Covid 19 kaynaklı yaşanan can kaybı sadece 3,261 kişi oldu. Üstelik Almanya sayı olarak diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha fazla yaşlı nüfusa sahip.
Almanya bunun yanında sağlık hizmetleri ve solunum cihazı bakımından da koronavirüsün tedavi sürecinde komşularına büyük fark attı. Ülke, şu anda İtalya ve Fransa’dan Covid 19 hastalarını kabul ederek tedavi masraflarını da üstleniyor.
Ing-Wen’ın yönettiği Tayvan koronavirüsle mücadelede dünya lideri
Covid 19 ile mücadelede şüphesiz en başarılı ülkelerin başında Çin’e coğrafi ve kültürel olarak yakınlığıyla bilinen ada ülkesi Tayvan yer alıyor. Çin’in birçok şehrine her gün yüzlerce uçuş gerçekleşen bu ülkede şimdiye kadar 393 vaka görülürken, salgın sebebiyle sadece 4 kişi hayatını kaybetti.
Yaklaşık 24 milyon nüfuslu Tayvan’ın Devlet Başkanı Tsai Ing-Wen, ocak ayında koronavirüsün yayılmaya başladığı ilk dönemlerde 124 farklı önlem alarak ülke çapında karantina ilan etti. Karantina sürecinde hiçbir okul yurdu, hastane ve kamu binası kullanılmazken, vatandaşların da kurallara sıkı sıkıya uyması sonrası salgın daha başlamadan sona erdi.
Ing Wen şu anda Covid 19 ile mücadele kapsamında Avrupa ve Amerika’ya 10 milyon maske gönderiyor. ABD’li yayın kuruluşu CNN, Covid 19 ile mücadelede Tsai Ing Wen’ın en başarılı devlet lideri, Tayvan’ın da en başarılı ülke olduğunu açıklamıştı.
Sadece 4 kişinin öldüğü Hong Kong’da karantina devam ediyor
Hong Kong geçtiğimiz aylarda öğrencilerin başını çektiği demokrasi yanlısı sokak eylemleriyle gündeme gelmişti. Ancak koronavirüsün tüm dünyayı kasıp kavurduğu şu günlerde 7.5 milyon nüfuslu bir şehir devlet olan Çin’e bağlı Hong Kong Özerk Bölgesi, Covid 19 ile mücadelesindeki başarısıyla ön plana çıkıyor.
Her gün Çin’in sanayi şehirleri olan Guanco ve Şıncın’dan binlerce Çinlinin akın ettiği Hong Kong’da Devlet Başkanı Carrie Lam’in sıkı tedbirleri sayesinde ülkede bugüne kadar 1000’i aşkın vaka görülürken, salgın kaynaklı ölü sayısı sadece 4 oldu.
Hong Kong, salgın sonrası ülkeye günübirlik giriş yapan Çinlilerin vizelerini askıya aldı ve okulları hemen tatil etti. Ülkede kısmi sokağa çıkma yasağı uygulandı ve maskesiz dışarıda gezmek yasaklandı.
Dünyanın nüfus yoğunluğu en fazla olan iki semti Causeway Bay ve Mong Kok’daki tüm dükkan ve tezgahlar acil bir şekilde kapatıldı. Ülkedeki okullar şu anda internet üzerinden çevrimiçi ders verirken, iş ve market alışverişi haricinde kısmi karantina uygulaması hala devam ediyor. Hong Kong’da maske takmadan dışarı çıkanlar bekçiler ve halk tarafından hemen uyarılıyor.
Jacinda Ardern’in yönetimindeki Yeni Zelanda’da Covid 19 kaynaklı ölüm sayısı: 9
Yeni Zelanda’nın kadın Başbakanı Jacinda Ardern ülkede Müslümanlara yönelik gerçekleşen terör saldırısında gösterdiği liderlik ruhu ve dayanışma ile tüm dünyanın ve özellikle İslam ülkelerinin takdirini kazanmıştı.
Yeni Zelanda, koronavirüs sebebiyle tüm ülkenin karantinaya alındığı ilk devletlerden biri oldu. Ülkede en başından beri en yüksek seviyede karantina kuralları uygulandı. 2017 Ekim ayından beri hükümetin lideri olan 39 yaşındaki Ardern karantina ilan ettiği zaman ülkede sadece 6 koronavirüs vakası bulunuyordu. Salgının başladığı ilk dönemlerden beri ülkeye yurt dışından gelen herkese zorunlu olarak 14 günlük ev karantinası uygulandı.
Ardern’in bu başarılı yönetimi sayesinde ülkedeki vaka sayısı 1366 iken. Salgın kaynaklı ölü sayısı sadece 9’da kaldı.
Kaynak: Euronews Türkçe
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.