Danimarka Parlamentosunda genel kurul toplantısında sol görüşlü milletvekilleri aşırı sağcı partileri fena kızdırdı. Bir miletvekili kürsüden ”Danimarka’da ırkçılık var” derken, diğer milletvekili de ırkçı saldırılardan yaşamlarını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşu çağrısı yaptı.
KOPENHAG – Danimarka Parlamentosunda yaz tatili öncesi yapılan son genel kurul toplantısında, iki milletvekilinin kürsüde Danimarka’da ırkçılığın olduğunu söylemesi ve ABD’de bundan bir ay önce polis tarafından öldürülen siyahi George Floyd ve ırkçı saldırılardan hayatını kaybedenler için 1 dakikalık saygı duruşu çağrısı yapması, parlamentodaki aşırı sağcı partileri fena kızdırdı.
Pakistan asıllı Danimarkalı bağımsız milletvekili Sikander Siddique’nin genel kuruldaki kürsüde yaptığı konuşmada, ırkçıların hakaretlerine maruz kaldığını, ayrımcılık yaşadığını ve Danimarka polisinin kendisine ”Maymun” demesini aktaran ve ardından ABD’nin Minnesota kentinde polis tarafından öldürülen siyahi George Floyd ve ırkçılık, ayrımcılık veya nefret suçları nedeniyle hayatını kaybeden herkes için 1 dakikalık saygı duruşu çağrısı yapması genel kurulda gerginlik yarattı.
Aşırı sağcılardan sert tepki
Aşırı sağ parti temsilcileri sert tepki gösterdi. Yeni Burjuva partilli milletvekili Lars Boje Mathiesen Siddique’nin kürsüdeki konuşmasını ve saygı duruşu çağrısını çok utanç verici olarak nitelendirirken, Danimarka Halk Partili milletvekil Bent Bögsted, Siddique’nin Danimarka demokrasisinden, parlamentonun işleyişinden hiç bir şey anlamadığını iddia etti ve ”Parlamentoda daha iyi bir Danimarka için çalışıyoruz. ABD’deki ve sokaktakiler için değil. Siddique’nin bu kürsüde söyledikleri bir mitingde bir bira kasasının üstüne çıkıp söylenebilir. Ama bu çatı altında değil” diyerek tepki gösterdi.
Skipper: “Danimarka’da ırkçılık var”
Yeşiller ve Kızıllardan oluşan Birlik Listesi siyasi sözcüsü Pernille Skipper de genel kuruldaki konuşmasında Danimarka’da ırkçılık ve İslamofobi olduğunu söyledi. Konuşmasında yabancılara ayrımcılık yapıldığına ve eşit davranılmadığına dikkat çeken Skipper, “Bu kürsüde söylenmesi gereken bazı şeyleri söylemek gerek; Evet, Danimarka’da ırkçılık var.” dedi.
Skipper, ismi Arapça’yı çağrıştıranların yüzde 50 oranında daha az işe alındığını ve esmer tenlilerin polis tarafından durdurulup arandığını söyledi.
Danimarka Parlamentosu’nun ırkçılık sorununa çözüm üretmek yerine artmasına sebep olduğunu belirten Skipper, “Halkın seçtiği politikacılar, Müslümanlar üzerinden politika ürettiği sürece günlük hayatımızda ırkçılığı onaylamış oluyor. Yasalar ve siyasi yaptırımlar özellikle göçmenler hedef alınarak yapıldığı sürece, ırkçılık destek buluyor” ifadesini kullandı.
Skipper, aşırı sağ görüşlü Danimarka Halk Partisi’nden Pia Kjaersgaard’ın, “İsmi Ayşe olan birisi iş başvurusu yaptığında işveren belki ‘Çalıştığı dönemde radikalleşirse ne olacak?’ diye düşünecektir. Bu ırkçılık mı? Bence değil.” sözleri üzerine, “Bu ne demek oluyor? İsminiz Ayşe olduğu için radikalleşmiş mi oluyorsunuz? Bu, yalnızca ismi Arapçayı andırdığı için, günlük hayatta işe alınmayanlara yönelik ırkçılığı yasallaştırmaktır.” diye konuştu.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.