Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın tetiklediği güvenlik endişelerinin ve enerji krizinin tırmandığı bir dönemde Danimarka halkı, 179 sandalyeli parlamentoya kimlerin seçileceğini belirlemek için bugün sandık başına gidiyor.
Cengiz KAHRAMAN
Danimarka’da bugün genel seçimler yapılıyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın tetiklediği güvenlik endişelerinin ve enerji krizinin tırmandığı bir dönemde erken genel seçimler için 5.8 milyon nüfuslu ülkede 4 milyon 200 bin seçmen, gelecek dört yıl ülkeyi yönetecek hükümeti seçmek için oy kullanacak.
Son anketler, Sosyal Demokratların diğer sol partilerle birlikte oyların yarısını alacağını gösteriyor. Ancak sağ partilerin de benzer bir oy oranı anketlere yansıyor, kısacası sol ve sağ parti bloklar başa baş gidiyor. Bu nedenle hangi yönetimin ülkeyi yönetmeye talip olacağını kestirmek oldukça zor görünüyor.
Parlamentodaki parçalı yapı nedeniyle ülkede hiç bir parti uzun yıllardır çoğunluk elde edemiyor. Bu da, ülkenin azınlık hükümetlerince yönetilmesini ve partiler arası uzlaşıyı zorunlu kılıyor.
Seçimlerin ilk ön sonuçlarının seçim günü gece yarısından kısa bir süre sonra, kesin sonuçların ise iki gün içinde açıklanması bekleniyor. Kesin sonuçların ardından seçimde en çok oyu alan partilerden biri, ittifaklar yoluyla hükümet kurmak için parlamentoda yeterli sandalyeyi bir araya getirme sürecine girişecek.
Pandemiden bu yana hükümete yönelen eleştiriler, seçimlerin erkene alınmasında belirleyici faktör oldu.
Haziran 2019’da göreve gelen Başbakan Mette Frederiksen liderliğindeki azınlık Sosyal Demokrat hükümeti, salgında toplumu virüsün mutasyonundan korumak için milyonlarca sağlıklı vizonun öldürülmesi emrini verdiği gerekçesiyle eleştirilerin odağındaydı.
Ayrıca hükümetin merkez sol müttefiklerinden Sosyal Liberal Parti’nin, Frederiksen’in erken seçim çağrısı taahhüdü vermemesi halinde güven oylaması tehdidinde bulunması da erken seçim sürecine ivme kazandırdı.
Başbakan Mette Frederiksen, ülkedeki seçimlere 7 ay kala erken seçim çağrısında bulunarak 1 Kasım’da sandıkların kurulmasını istemişti. Frederiksen, 1 Kasım’da yapılacak seçimlerin tamamen güvenlik odaklı bir seçim olacağını açıklamış ve bu seçim, “Birey, aile ve Danimarka, Avrupa ve dünya için güvenlik için büyük önem taşıyor” demişti.
Partilerin üzerinde durduğu konu ise enerji krizinin yarattığı pahalılık, enflasyon, sağlık sektöründeki sorunların giderek büyümesi ve Danimarka’yı, tüm Avrupa gibi bekleyen zor bir kış.
Anketlerde sağlık hizmeti, ekonomi, çevre ve iklim, dış politika ve savunma politikaları toplumun beklentilerindeki öncelikli konular. Buna karşın eğitim, trafik ve ulaşım, sosyal politika, hayvan sağlığı, istihdam ve cinsiyet eşitliği gibi gündemler anketlerde yüzde 10’un altında kalıyor.
Bu seçim, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle güvenlik ve enerji sorunlarının tırmandığı bir dönemde, gelecekle ilgili ciddi kaygıları olan, kışı nasıl geçireceğinden endişe duyan, kendini ekonomik olarak güvende hissetmeyen dar gelirli seçmenin belirleyeceği bir seçim olacak.
Her iki blok da, refah sisteminin tehdit altında olduğu konusunda hemfikir, ancak çözümler konusunda farklı görüşlere sahipler.
Bu seçimlerde 179 sandalyeli Danimarka Parlamentosunda yer edinmek umuduyla 14 parti yarışacak. Grönland ve Faroe Adaları’ndan ikişer temsilci de olmak üzere parlamentoya toplam 179 milletvekili seçiliyor. Ülkede seçim barajı yüzde 2 ve partilerin parlamentoda bir sandalye kazanabilmek için ülke genelinde en az yüzde 2 oy alması gerekiyor.
Sol blokta, Sosyal Demokrat Parti, Sosyalist Halk Partisi, Birlik Listesi, Alternative, Frie Grönne, Sosyal Liberal Parti bulunuyor.
Sağ blokta ise, Liberal Parti Venstre, Muhafazakar Halk Partisi, Moderaterne (Ilımlılar), Yeni İttifak, Hristiyan Halk Partisi ile aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi, Danimarka Demokratları, Yeni Burjuva partileri yeralıyor.
Yabancı karşıtı üç parti
Daha önceki seçimlere oranla bu seçimlerde göçmenlik konularının yeterince ilgi görmemesi de dikkat çekiyor.
Parlamentoda hali hazırda üç yabancı karşıtı aşırı sağcı parti bulunuyor ve bu seçimlerde özellikle ilk kez seçimlere katılacak olan Danimarka Demokratları’nın güçlenerek çıkacağı ve sağ bloktaki partilerin meclis çoğunluğunu elde etmesi durumunda kimin başbakan olacağına karar verecek partilerden biri olabileceği öne sürülüyor.
Ancak diğer iki aşırı sağ göçmen karşıtı partinin ciddi oy kaybı yaşayabileceği tahmin ediliyor. Bunu, 2015 seçimlerinde yüzde 21 oy alarak parlamentoya 37 temsilci gönderen aşırı sağ göçmen karşıtı Danimarka Halk Partisi’nin oy oranlarının yüzde 3’lere düşmesinden de anlaşılıyor.
11 Türkiye kökenli aday da farklı partilerden yarışıyor
Türk Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Danimarka’da yaklaşık 80 bin civarında Türkiye kökenli yurttaşımız yaşıyor. Danimarka vatandaşı olan yurttaşlarımızın sayısı ise tam olarak bilinmiyor, ancak 30 binin üzerinde olduğu sanılıyor.
Seçimlerde, başkent Kopenhag bölgesinde dört farklı partiden 7 Türkiye kökenli milletvekili adayı parlamentoya seçilebilmek için yarışacak.
Başkent Kopenhag ve çevresinde Sosyal Demokrat Parti’den Yıldız Akdoğan, Hristiyan Demokrat Parti’den Elif Demir Gökçe, Sosyal Liberal Parti’den (Radikale Venstre) Hediye Temiz, Birlik Listesi’nden (Enhedslisten) İbrahim Benli ve Necla Baran, Sosyalist Halk Partisi’nden Halime Oğuz ve Serdal Benli milletvekili seçilebilmek için yarışacak.
Kopenhag yakınlarındaki Höje Taastrup Belediyesi’den Sosyal Liberal Partili (Radikale Venstre) Esat Şentürk ve yine Sosyal Liberal Partili Hikmet Altun Zealand (Sjaelland) bölgesinden aday olurken, Bağımsız Yeşiller Partili (Frie Grönne) Ahmet Üzümcü de Holbaek kentinden milletvekilliğine adaylığını koydu. Birlik Listesi Partili Sinem K. Demir Kuzey Zealand bölgesinden aday oldu.
Geçen seçimlerde Sosyal Demokratlar yüzde 25,9 oy almıştı
Danimarka’da 5 Haziran 2019’da yapılan ve katılımın yaklaşık yüzde 85 olduğu son genel seçimde, Sosyal Demokrat Parti yüzde 25,9’luk oy oranıyla birinci parti olmuştu. Ana muhalefetteki Liberal Parti Venstre de yüzde 23,4 ile ikinci sırada yer almıştı.
Bu sonuçlardan sonra Sosyal Demokrat Parti azınlık sol hükümeti kurarak 3 yıl 5 ay bu görevi tek başına yürüttü.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.