Avrupalı kadınlar hamile kalmak için Danimarka sperm bankalarını seçiyor
Danimarka’daki fertilite klinikleri kayıtlarına göre Avrupa’da hamile kalınmak için kullanılan spermlerin yüzde 60’ı ülkedeki kurumlardan geliyor.
Örneğin Belçika’da bu şekilde doğan her 10 çocuktan 6’sının biyolojik babası Danimarkalı. Birleşik Krallık’ta yine fertilite kliniklerinde kullanılan tüm spermin beşte biri Danimarkadan.
The Irish Times gazetesine göre Danimarka’da bağışlanan tüm spermin yüzde 90’ı Avrupa ülkelerine gidiyor.
Euronews´te yeralan habere göre, her ne kadar Danimarka’daki sperm bankaları ne kadar ihraç yaptıklarına dair detaylı rakamlar paylaşmasa da aslan payının Avrupa olduğu biliniyor.
Ülkedeki en büyük iki sperm bankası olan Cryos International ve European Sperm Bank’in merkezleri Aarhus ve Kopenhag şehirlerinde. Cryos 1000, European Sperm Bank da 900 kadar donöre sahip.
Bu iki bankanın popülaritesinin nedeni donörlerinin çok geniş bir yelpazede olması. Bu şekilde anne adaylarına fenotip paletlerinden çok geniş seçenekler sunulmuş oluyor. Bu çeşitliliğin nedeni de bu bankaların Almanya, İngiltere, Hollanda ve Kıbrıs gibi Avrupa’nın diğer bölgelerinde şube açmış ve buralarda da uygun donörler bulmuş olması.
Özellikle biyolojik saati ilerlemiş ve anne olmak için zamanı daralmış veya partneri nedeniyle çocuk sahibi olamayan birçok kadın bu yönteme başvurabiliyor.
Danimarka’dakinin farkını ne?
Euronews’ün haberine göre, 37 yaşındaki Hollandalı Kim onlardan biri. Haziran 2020’de bu yönteme başvurmaya karar verdi. Önce kendi ülkesinde Hollandalı bir sperm bankası gitti ancak donörler hakkında yeterli bilgi verilmediğini görerek Danimarkalı kurumla çalışmayı tercih etti.
Kim’in aktardığına göre burada hem donörlere dair çok daha detaylı bilgiler mevcut hem de donör çeşitliliği çok daha yüksek. Örneğin, Hollandalı banka saç ve göz rengi, etnisite ve beden yapısına ilişkin genel vaziyet gibi sadece dış görünüşe dair birkaç özelliği belirtiyor. Oysa Danimarkalı kurumun donör dosyasında kişinin bebeklik fotoğrafı dahil, el yazısı ve ses örneği gibi son derece kişisel göstergeler mevcut.
Kim, tüm bu donelerin kendisine karakter özellikleri konusunda bir fikir verdiğini söylüyor ve ekliyor: “İleride çocuğum biyolojik babasını merak ederse en azından bazı şeyleri bilebilsin istedim.”
Kendine Portekiz bir donör seçen Kim, daha sonra başarıyla hamile kalmış.
Köklü gelenek
Peki konu sperm bağışı olduğunda bu ülke Avrupa’da tam olarak neden böyle bir yer edindi?
Bu durum Danimarka’nın pek çok ülkeden önce 2006’da bekar ve lezbiyen kadınların donör spermiyle döllenmesine izin veren yasaları hayata geçirmesiyle ilgili. Bugün bile hala her AB ülkesinde buna izin verilmiyor.
Avrupa Sperm Bankası CEO’su Annemette Arndal-Lauritzen’e göre bu değişim yeni doğan Danimarkalı donör çocuklar dalgasını da harekete geçirdi. Lauritzen şunları söylüyor:
“Bugün, Danimarka’da doğan tüm çocukların yüzde birinden fazlası donör spermiyle doğuyor. Bu, herhangi bir Avrupa ülkesinin en yüksek yüzdesi. Danimarka’da bu kadar çok çocuğun bu yolla dünyaya gelmesi, ülkemizdeki tabuları ortadan kaldırdı”.
Danimarka kültüründe sperm bağışı bundan da uzun süredir var olduğu için normalleşmiş durumda. İlk banka 35 yıl önce kuruldu. O zamandan beri Danimarkalılar, sperm bağışı reklamı yapan sperm bankalarına alıştı ve kültürün bir parçası haline geldi.
Geçen yılın Temmuz ayından beri Danimarkalı bir sperm donörü olan 23 yaşındaki Lasse Haldrup, Danimarka toplumunda sperm bağışının hassas bir konu olduğunu düşünmüyor. Haldrup, “Bu konuda oldukça açık konuşuyorum. Çevremdeki herkes biliyor, ailem, arkadaşlarım, hatta şu anda görüştüğüm kız bile” diyor.
Nasıl donör olunuyor? Ne kadar kazanılıyor?
Diğer birçok Avrupa ülkesinin aksine, Danimarka mevzuatı, sperm bankalarının serbestçe reklam yapmasına izin veriyor. Örneğin genç Danimarkalılar, Instagram veya Youtube reklamları aracılığıyla hedefleniyor.
Lassen, “Uygun donörler bulmak için oldukça fazla yatırım yapıyoruz. Bağış yapmanın artılarını ve eksilerini ve bunun başkaları için ne anlama gelebileceğini açıklayarak onları eğitmeye çalışıyoruz.”
Her sperm bağışı karşılığında donörler bir ücret ve fitness aboneliği alıyor. Bağış başına da 40 Euro ödeniyor.
Haldrup haftada iki kez bağış yaparak cep harçlığını çıkardığını şu sözlerle anlatıyor: “Bu bir kazan-kazan durumu. Başkalarının çocuk sahibi olmasına yardımcı olmuş oluyorum.”
Bu durum birçok Danimarkalının sperm donörü olmak için başvurmasına neden oluyor.
Arndal-Lauritzen, “Yüksek başvuru sayısı nedeniyle yüksek kaliteli sperm seçmemiz mümkün oluyor. Çok sayıda sağlık testi yapılıyor ve sonunda başvuranların yalnızca yüzde 5’i sperm donörü olarak onaylanıyor.” diyor.
Kaynak: tr.euronews.com
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.