Danimarkalı şair Niels Hav’ın şiirleri Hüseyin Duygu’nun çevirisiyle Türkçe’de yayımlandı. “Aniden Gelen Mutluluk” adlı seçki, yaşamı, ironiyi ve insan sıcaklığını Kuzey’in serinliğinden Türkçe’nin dokusuna taşıyor.
Cengiz KAHRAMAN
cengiz.kahraman@haber.dk
KOPENHAG – Danimarka’nın yaşayan en önemli şairlerinden Niels Hav’ın şiirleri bir kez daha Türkçe’de. “Aniden Gelen Mutluluk” adlı seçki, yazar ve çevirmen Hüseyin Duygu’nun çevirisiyle Türk okuyucusuyla buluştu.
Hav’ın Türkçe’ye kazandırılan bu yeni kitabı, şairin son dönem şiirlerinden yapılan bir derleme. Kitapta, Hav’ın gündelik yaşamdan süzdüğü gözlemleri, toplumsal eleştiriyle harmanlayan ironik ve yalın dili öne çıkıyor.
75 sayfalık bu kitapta, ozanın şiirlerinden seçkilerin yanısıra şiirsel bir dille yazılmış küçücük öyküler ve ozanla yapılmış bir söyleşi de kitaba farklı bir zenginlik katıyor.
Danimarka edebiyatının yaşayan en etkili şairlerinden biri olarak gösterilen 76 yaşındaki şairin daha önce de şiir seçkileri “Kopenhag Kadınları” adıyla Türkçe’ye çevrilmişti.
Niels Hav, Danimarka şiirinin çağdaş seslerinden biri olarak sadece ülkesinde değil, Avrupa ve Latin Amerika’da da ilgiyle takip ediliyor. “Biz Buradayız” adlı kitabıyla uluslararası alanda tanınan şair, sekiz şiir ve üç öykü kitabına imza attı.
Kuzeyin serinliğini taşıyan dizelerinde insan sıcaklığını, yaşamın ayrıntılarında gizli mutluluğu ve kişisel özgürlüğü işleyen Hav, yıllardır Danimarka ile Türkiye arasında yürütülen iki dilli şiir etkinliklerinin de destekçisi ve katılımcısı oldu. Hav, Türk okuyucularla kurduğu edebi bağları bu yeni çeviriyle daha da derinleştiriyor.
Danimarka’nın kuzeybatısındaki Gudum köyünde 1949 yılında doğan, Asp ve Harboöre’de büyüyen Hav, yaşamını Kopenhag’da sürdürüyor.

Danimarkalı ozan Niels Hav. Foto: Haber.dk
Ataol Behramoğlu’ndan özel değerlendirme
Türk şiirinin usta ismi Ataol Behramoğlu da, kitabın arka kapağında yer alan yazısıyla Hav’ın şiir dünyasına dair çarpıcı bir değerlendirmede bulunuyor. Behramoğlu, Hav’ın yaşamdan şiir çıkaran özgün bakışını şöyle anlatıyor:
“Niels Hav zekâsıyla, duyarlılığıyla, ince ironisiyle, kişisel özgünlüğü ve toplumcu vicdanıyla, gözünün değdiği her şeyde bir şiir kokusu alarak, sadece bu temayı değil, ondaki yaşamsallığı, canlı dokuyu da şiire dönüştürmeyi başarıyor.”
Kitapta yer alan şiirlerden biri olan “Bütün Şemsiyelerim İstanbul’dan”, şairin Türkiye’yle kurduğu özel bağı gösteren anlamlı bir örnek:
”Bütün Şemsiyelerim İstanbul’dan” – Türkçesi: Hüseyin Duygu
Şemsiyelerimin hepsini İstanbul’dan aldım,
Bursa’dan aldığım tek şemsiye dışında
Ne zaman yolum İstanbul’a düşecek olsa
havanın güneşli olacağını düşünürüm,
İstanbul imgesi böyledir bende
Bu güzel şehri affediyorum –
anılarımda İstanbul güneşle yıkanır.
Bu yüzden yağmurlu bir günde ben hep
Kendimi İstiklal Caddesi’nde sağanak altında
ve yeni bir şemsiye pazarlığında bulurum.
Bursa`dan aldığım tek şemsiyeyi de
İstanbul’da unuttum işte.
Bu konuda gizemli bir şey var;
Seviyorum bu şemsiyeleri ben.”
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.