ABD ve İngiliz savaş uçakları, Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırıları nedeniyle Yemen’deki Husi hedeflerini vurdu. Husiler 72 saldırının gerçekleştiğini, 5 kişinin öldürüldüğünü ve 6 kişinin yaralandığını açıkladı ve saldırıların yanıtsız kalmayacağını duyurdu.
HABER.dk
ABD ve İngiliz savaş uçakları gece yarısı Yemen’deki Husilere ait hedefleri vurdu. ABD Savunma Bakanlığı, saldırıların hem havadan hem de denizden düzenlediğini bildirdi.
İngiliz hükümeti saldırılarda dört adet Eurofighter Typhoon savaş uçağının kullanıldığını duyururken, Amerikalı yetkililer Husilere Tomahawk füzeleri ve savaş uçaklarıyla saldırı düzenlendiğini ve en az 12 Husi hedefinin vurulduğunu bildirdi.
Yemen’deki yerel kaynaklar da, ABD ve İngiliz savaş uçaklarının gece saatlerinde Yemen’in Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerinde bazı noktalara hava saldırısı düzenlediğini duyurdu.
Bir çok görgü tanığı, başkent Sanaa yakınlarındaki bir askeri üs, Taiz havaalanı yakınlarındaki bir bölge, Hudeyde’deki donanma üssü ile Hacca’daki askeri bölgelerin vurulduğunu aktardı.
Saldırılara ilişkin detaylı bilgi paylaşılmazken, düzenlenen hava saldırılarına ilişkin sosyal medya hesaplarından görüntülere yer verildi.
Yemenli sosyal medya kullanıcıları, saldırılar sonucu gerçekleşen patlama ve yangınlara ilişkin videolar paylaştı.
Husilerin kalesi olan Saada ve Hadramevt kentlerindeki bazı bölgelerde güçlü patlamalarla birlikte büyük yangınların çıktığını gösteren videolar yayımlandı.
Sana Uluslararası Havalimanı yakınlarındaki Ed-Deylemi Hava Üssü’nde yangın çıktığı ve yoğun dumanların yükseldiği görüldü.
Husilere ait El-Mesira televizyonu, ABD’nin Yemen’in başkenti Sana’ya da saldırı düzenlediğini aktardı.
Biden’dan açıklama
ABD Başkanı Biden, Yemen’de Husilere ait hedefleri vurduklarını açıkladı.
Biden, hava saldırılarına ilişkin yazılı açıklamasında, “Bugün, talimatımla, ABD ordu güçleri İngiltere ile birlikte ve Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda’nın da desteğiyle Yemen’de Husi isyancıları tarafından kullanılan bazı hedeflere hava saldırısı düzenledi.” ifadesini kullandı.
Saldırıların, Husilerin Kızıldeniz’deki eylemlerine doğrudan misilleme olduğunu belirten Biden, sonuncusu 9 Ocak’ta gerçekleşen ve Husilerin doğrudan Amerikan gemilerini hedef aldığı bir dizi saldırıya uluslararası koalisyonla yanıt verdiklerini kaydetti.
Husilere karşı hem bölgede ABD öncülüğünde kurulan deniz gücüne hem de uluslararası kamuoyunda oluşan yaklaşıma dikkati çeken Biden, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde önceki gün alınan ve Husilerin saldırılarına son vermesi çağrısı yapan kararı hatırlattı.
“Yemen’deki bu saldırılar, ABD ve müttefiklerinin dünyanın en kritik ticari rotalarından birindeki seyrüsefer özgürlüğünün tehlikeye atılmasını ve personelimizin hedef alınmasını tolere etmeyeceğimizin açık mesajıdır.” değerlendirmesini paylaşan Biden, gerekmesi halinde bundan sonra da ileri tedbirleri almakta tereddüt etmeyeceğini vurguladı.
Pentagon’dan saldırı detayı
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de yaptığı yazılı açıklamada, saldırılarda “Husiler’in insansız hava araçları, balistik ve, seyir füzeleri, radar ve gözetleme sistemini hedef aldıklarını” belirtti.
Austin, ABD’nin bundan sonra da Yemen’deki Husilere yönelik “gereken hallerde” saldırı hakkını mahfuz tuttuğunu ve Kızıldeniz’deki gemi trafiğinin istikrarlı şekilde sürmesinin öncelikleri olduğunu belirtti.
İngiltere’den açıklama
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise Yemen’deki Husi hedeflerinin vurulmasından sonra yaptığı yazılı açıklamada, ABD ve ülkesinin hava kuvvetlerinin Hollanda, Avustralya, Kanada ve Bayrehn’nin operasyonel olmayan desteği ile milislere yönelik hedefli saldırılar başlattığını belirtti.
Sunak, “Yemen’deki saldırıların sonuçları değerlendiriliyor ancak ilk göstergeler Husilerin ticari deniz taşımacağılına yönelik tehdit kabiliyetinin bir gerileme yaşadığına işaret ediyor” dedi. İngiltere Başbakanı “uluslararası toplumun defalarca uyarıda bulunmasına rağmen Husilerin İngiliz ve Amerikan savaş gemilerine yönelik saldırılar da dahil Kızıldeniz’de saldırılar düzenlemeye devam ettiğini” belirtti ve bu nedenle “sınırlı gerekli ve orantılı meşru müdafaa önlemine başvurulduğunu” ifade etti.
ABD, Yemen’in iddiasını reddetti
Saldırıya ilişkin telefonla brifing düzenleyen ABD’li üst düzey bir savunma yetkilisi ise Yemen’in ABD veya İngiltere’ye ait herhangi bir savaş uçağı ya da savaş gemisini hedef aldığı yönündeki iddiayı reddetti.
Yetkili, “Şu anda Husilerden herhangi bir karşılık görmedik.” ifadesini kullandı.
Husiler: Kızıldeniz’deki ABD-İngiliz savaş gemilerini hedef aldık
Yemen’deki İran destekli Husiler, ABD ve İngiltere’nin Yemen’e yönelik düzenlediği saldırılara yanıt olarak Kızıldeniz’de ABD-İngiliz savaş gemilerinin hedef alındığını duyurdu.
Husilerin siyasi büro üyesi Ali el-Kahhum, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, “Yemen’in yanıtı (ABD ve İngiltere’ye) gecikmedi. Yemen silahlı kuvvetleri, Kızıldeniz’deki ABD-İngiliz savaş gemileri ile askeri bölge ve üslerine güçlü bir şekilde karşılık veriyor.” ifadelerine yer verdi.
Husilerin sözde hükümetindeki Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin el-İzzi de X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, “Ülkemiz, ABD ve İngiliz gemileri, denizaltıları ve savaş uçakları tarafından büyük bir saldırıya maruz kaldı. Hiç şüphesiz ABD ve İngiltere, bu bariz saldırganlığın tüm vahim sonuçlarına ağır bir bedel ödemeye hazırlanmak zorunda kalacak.” ifadelerini kullandı.
Husilere bağlı SABA haber ajansı da haberinde başkent Sana, Hudeyde, Sada ve Zemar kentlerinin “ABD saldırganlığına” maruz kaldığı bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kızıldeniz’i kan gölüne çevirme hevesi içerisindeler
Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İngiltere ve ABD’nin Yemen’e yönelik başlattığı saldırıya” ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
“Bir defa orantılı bir eylem söz konusu değil. Yani bu yapılanların hepsi de orantısız bir güç kullanımıdır. O orantısız güç kullanımını şu anda Amerika, aynı şekilde İsrail Filistin’de de yapmakta. İran bütün bunların karşısında kendini nasıl korur, ona bakmakta. İngiltere zaten Amerika’yla beraber bu süreç içerisinde hep adımını atmıştır, atmaya devam ediyor. Tabii şu anda Kızıldeniz’i malum bunlar adeta kan gölüne çevirme hevesi içerisindeler. Yemen Husilerle şu anda bütün güçlerini kullanmak suretiyle bölgede ister Amerika olsun ister İngiltere olsun, onlara karşı gereken cevabı verdiğini ve vereceğini söylüyor. Şimdi bu konuda en ufak bir rehavete yer olmadığını da ifade ediyorlar. Şu anda çok değişik kanallardan değişik haberler alıyoruz. Husilerin gerek Amerika’ya karşı gerek İngiltere’ye karşı çok başarılı savunmalar yaptığını, başarılı cevaplar verdiğini farklı kanallardan alıyoruz.”
Rusya: ABD ve İngiltere’nin saldırıları “meşru değil”
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, İngiltere ve ABD’nin Yemen’deki Husilere yönelik saldırılarının “meşru olmadığını” söyledi.
Peskov, başkent Moskova’da, gazetecilerin ABD ve İngiltere’nin Yemen’e yönelik saldırılarına ilişkin sorularını yanıtladı.
ABD’nin Yemen’deki Husiler aleyhine sunduğu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kabul ettiği karar tasarısını eleştiren Peskov, “BMGK’nin 11 üyesi bunu kabul ederken Rusya dahil 4 ülke çekimser kaldı. Biz çekimser kaldık çünkü saldıran ülkeler eylemlerine uluslararası hukuki zemin yaratmaya çalıştılar. Kabul edilen kararın saldırı hakkı tanımaması nedeniyle de bu girişim başarısızlıkla sonuçlandı.” diye konuştu.
Peskov, saldırıları kınadıklarını belirterek “Uluslararası hukuka göre bunlar gayrimeşru. Bizim duruşumuz bu şekilde.” ifadelerini kullandı.
Husilerin uluslararası ticari gemilere yönelik saldırılarına ilişkin de Peskov, “Husilere defalarca bu tür uygulamalardan vazgeçmeleri çağrısında bulunduk ve bunların son derece yanlış olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
ABD ve İngiliz savaş uçakları, gece saatlerinde Yemen’in Sana, Hudeyde ve Taiz kentlerinde bazı noktalara hava saldırısı düzenlemişti.
Suudi Arabistan endişeli
Suudi Arabistan “Kızıldeniz’deki askeri operasyonlar ve Yemen Cumhuriyeti’ndeki bazı hedeflere yönelik saldırılar nedeniyle son derece endişeli” olduğunu açıkladı. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada itidal ve tansiyonun yükselmemesi çağrısı yapıldı.
Kızıldeniz’de yaşananlar…
Son dönemlerde Yemen’deki Husilerin, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına karşılık ticari gemilere yönelik eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı almıştı.
Pentagon, 6 Aralık 2023’te Yemen’deki Husi güçlerinin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası “Deniz Görev Gücü” kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık’ta da “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu misyon oluşturulduğunu duyurmuştu.
Husilerin saldırıları, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin yapıldığı Süveyş Kanalı’ndan geçişleri tehlikeye atarken, Kızıldeniz’de ticari gemilerin uğradığı saldırılar ve şirketlerin pes peşe aldığı kararlar, küresel ekonomide yeni bir “tedarik zinciri krizi”nin başlayacağına ilişkin endişeleri artırmıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) çarşamba günü, Yemen’deki İran destekli Husi isyancılarının Kızıldeniz’de yük taşıyan ticari gemilere yönelik saldırılarına son verilmesi çağrısında bulunan bir karar tasarısını kabul etmişti.
Japonya ve ABD tarafından sunulan kararda saldırılar kınanırken, bunlara “derhal son verilmesi” çağrısında bulunulmuştu. Karar metninde, sayıları hızla artan roket ve insansız hava aracı saldırılarının uluslararası ticareti engellediği, deniz hukukunu zedelediği, bölgede barış ve güvenliğe zarar verdiği belirtilmişti.
Kaynak: Anadolu Ajansı, DW Türkçe, BBC Türkçe
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.