Pek çok Avrupa ülkesinde, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobi, göç-düzen ve AB karşıtlığı gibi popülist söylemlerle yola çıkan aşırı sağcı partiler ülke yönetimlerinde desöz sahibi olmaya başladılar.
HABER.DK
KOPENHAG – Avrupa genelinde milliyetçi ve aşırı sağcı siyasi hareketler seçimlerden büyük kazanımlarla çıkıyor. Bazı siyasi hareketler iktidarda kendilerine yer bulurken, kimileri ana muhalefet konumuna yükseliyor. Bunun en son örneği İsveç’te geçtiğimiz Pazar günü yapılan genel seçimlerde görüldü. Göçmen karşıtı İsveç Demokratları yüzde 17.6 oranında oy alarak ülkenin üçüncü büyük partisi konumuna geldi.
Avrupa’da aşırı sağın yükselmesi aslında yeni bir durum değil. II. Dünya Savaşı’ndan beri devam eden bir süreç olan bu yükseliş, 1960’lardan bu yana yapılan ulusal seçimler ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinde daha da hissedilir oldu. Aşırı sağ partiler bu süreçte oylarını iki kat artırmayı başardılar.
Seçilmiş temsilcisi bulunmayan aşırı sağ partiler bile, ana akım partilere ciddi bir tehdit olmaya ve baskı uygulamaya başladılar. Kamusal söylemi, politika gündemini etkileme gücüne sahip oldular. Avrupa’da aşırı sağ partilerin yükselişinin miladı ise 1980 sonrası süreç oldu.
Yeni aşırı sağ, önceki dönemlerle paralellik kuran ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobik söylemlere, göç-düzen ve AB karşıtlığını da ekledi. Avrupa’nın kurucu değerleriyle taban tabana zıt olan, bu çok-kültürlülüğe ters söylemler en büyük zararı yine Avrupa’nın bütünleşmesi ve derinleşmesine veriyor.
BBC Türkçe’nin haberine göre, aşırı sağcı ve milliyetçi hareketlerin bu kazanımları kendilerini merkezde konumlandıran partileri de çizgilerini gözden geçirmeye zorluyor.
Art arda gelen bu seçim sonuçları kısmen 2008 küresel ekonomik krizinin ve Avrupa Birliği’nin (AB) hâlâ kalıcı çözüm aradığı göç krizinin yansımaları olarak değerlendirilebilir.
Ancak yükselen aşırı sağcı akımların uzun yıllardır süregelen küreselleşme ve AB özelinde ülkelerin egemenlik yetkilerinin bir bölümünü Brüksel’e devretmelerinden de beslendiği düşünülüyor.
Avrupa genelinde yükselişte olan partilerin siyasi görüşleri farklılık gösterse de benzer temalar öne çıkıyor: Göçmen karşıtlığı, İslam’a karşı olumsuz bakış açısı ve AB projesine şüpheyle yaklaşmak.
Pek çok ülkede aşırı sağcı partiler Avrupa Parlamentosu seçimlerinde daha yüksek oy alıyor.
Avrupa’da aşırı sağcı partilerin son seçimlerde aldıkları oy oranları:
İsveç, İsveç Demokratları %17.6
Danimarka, Danimarka Halk Partisi %21
Norveç, İlerleme Partis % 15
Finlandiya, Finler %18
Almanya, Alternatif %12.6
Hollanda, Özgürlük Partisi % 13
Fransa, Ulusal Cephe partisi % 13
İsviçre, İsviçre Halk Partisi %29
İtalya, Lig %17.4
Polonya, Kanun ve Adalet %37.6
Belçika, N-VA %20.4
Çekya, Özgürlük ve Doğrudan demokrasi %11
Avusturya, Özgürlük Partisi %26
Slovakya, Bizim Slovakyamız %8
Bulgaristan, Birleşik Vatanseverler %9
Macaristan, Jobbik %19
Yunanistan, Altın Şafak %7
Kıbrıs, Elam %3.7
Haber.dk
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.