Danimarka’da yaşayan vatadaşımız Orhan Kurt Ankara Anlaşmasını uygulatarak oturma ve çalışma izni aldı.
2008 yılında işçi olarak Danimarka’ya gelen ve Kopenhag’daki Mevlana Fırını’nda çalışan Orhan Kurt, birer yıllık sürelerle dört yıl boyunca oturma ve çalışma iznini uzattı. Dördüncü yıl sonunda yeniden uzatma başvurusunda bulunduğunda kendisine, iznin uzatılmadığı geçtiğimiz Temmuz ayının 2’sinde Danimarka’dan ayrılması gerektiğini bildiren bir yazı gönderildi.
Orhan Kurt, oturma izninin uzatılmaması nedeniyle 2,5 yıl süreyle oturma ve çalışma izni olmaksızın belirsizliğe mahkum bir şekilde Danimarka’da yaşadı.
Avukatı Hacı Önal’ın girişimleri ile Orhan Kurt, kendisinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu ve Ankara Anlaşmasından doğan hakları olduğunu yabancılar müdürlüğüne hatırlatarak, Danimarka yabancılar yasasına göre değil, Ankara Anlaşmasına göre uzatma başvurusunun ele alınması ve kendisinin oturma ve çalışma izninin uzatılması gerektiğini dile getirdi.
Bu girişim üzerine Orhan Kurt’un oturma ve çalışma izni 3 yıl süreyle uzatıldı.
Gazeteniz HABER Ankara Anlaşması konusunu düzenli aralıklarla gündeme getirmiş, oturma ve çalışma izni reddedilen vatandaşlarımızın başvurularının Danimarka yabancılar yasasına göre değil, Ankara Anlaşmasına göre veya Danimarka yabancılar yasasının 1 ocak 1972 tarihindeki haliyle değerlendirilmesi gerektiği yönünde vatandaşlarımızı ve avukatları aydınlatmaya çalışmıştı.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 1963 yılında birliğin o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında anlaşmanan ve 1980 yılında katılım ortaklığı belgesi (associeringsaftale) desteklenen Ankara Anlaşması; vize, çalışma izni, sosyal güvenlik hakları gibi konularda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını Avrupa Birliği vatandaşları ile neredeyse eşit seviyeye getiriyor.
Ankara Anlaşmasına göre; Danimarka yabancılar yasası, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Danimarka’nın Avrupa Birliğine giriş tarihi olan 1 Ocak 1972 tarihindeki haliyle uygulanması şartını getiriyor.
Orhan Kurt’un Avukatı Hacı Önal’a gönderilen belgelerde, Orhan Kurt’un Ankara Anlaşması kapsamında olduğu, çalışıyor olması, sosyal yardım almamış olması ve geçerli bir pasaporta sahip olması nedeniyle oturma iznine hakkı bulunduğu belirtiliyor. Bu ise pratikte; yukarıdaki şartları yerine getiren kişilerin oturma ve çalışma izni alabilecekleri, izinlerini uzatabilecekleri anlamına geliyor.
İŞTE O BELGELER: