Cumhurbaşkanı Erdoğan, “DEAŞ’la mücadele bahanesi altında terör örgütüne destek verenler de dökülen her damla kana ortaktır. Soruşturma, araştırma neticesinde de ne gerekiyorsa onu yapmakta kararlıyız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’nın Bali adasında düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nin son gününde Bali Uluslararası Konferans Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
“DEAŞ’la mücadele bahanesi altında terör örgütüne destek verenler de dökülen her damla kana ortaktır. Bölücü terör örgütü, Suriye ve Irak’ta köşeye sıkıştıkça çaresizliğini bu tür kalleş eylemlerle gizlemeye çalışmaktadır. Tüm dost ve müttefiklerimizin de Türkiye’nin bu haklı mücadelesine samimi desteğini bekliyoruz.”
“İslam ve yabancı düşmanlığıyla mücadelede daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz”
Alışılageldik usullerle, ezberlenmiş yöntemlerle enflasyonu düşürme formülünün ise henüz istenilen sonuçları vermediğini gördüklerini kaydeden Erdoğan, “Bu yöntemlere başvuranlar daha da yükselen enflasyon sorunuyla birlikte istihdam kayıplarıyla da yüzleşmeye başlamışlardır.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Küresel ekonomiyle ilgili giderek artan resesyon tartışmaları yakın gelecekte bizleri bekleyen tehlikeye işaret ediyor. Uluslararası kuruluşların raporları ve ekonomik göstergeler, şayet bir çıkış yolu bulunamazsa mevcut durumun kötüleşeceğini gösteriyor. Elbette bu kriz belli bölgelerin değil, batıdan doğuya, kuzeyden güneye tüm ülkelerin krizidir. Ancak küresel ekonomideki kötüleşmenin en şiddetli vurduğu yerler Afrika ve Asya’daki kırılgan devletlerdir. Salgın döneminde sağlık alanında ortaya çıkan gayriinsani manzaralar, bugün de gıda ve enerji alanında tekerrür etmektedir. Somali’den Yemen’e, Sudan’dan Afganistan’a uzanan geniş bir bölgede milyonlarca insan, açlık ve kıtlık tehdidiyle karşı karşıyadır.”
Aynı şekilde ekonomik krizin, özellikle Batı ülkelerinde Müslümanların yanı sıra Afrika ve Asya kökenli göçmenlere karşı nefret söylemlerini de artırdığına işaret eden Erdoğan, “7 milyon vatandaşı yurt dışında yaşayan bir ülke olarak nefret söylemlerinin varabileceği ürkütücü boyutları gayet iyi biliyoruz. İslam ve yabancı düşmanlığıyla mücadelede daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye tüm insanlığın huzurunu, barışını ve refahını etkileyen bu sınamalar karşısında üzerine düşeni bihakkın yerine getirmenin çabasındadır.” görüşünü paylaştı.
Tahıl koridoru anlaşması
Ukrayna’da, ihtilafın ilk gününden bu yana savaşın kazananının, adil bir barışın ise kaybedeninin olmayacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini aktaran Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:
“Taraflar nezdinde bu anlayışla pek çok kolaylaştırıcı ve arabulucu nitelikte girişimde bulunduk. Tarafları pek çok defa aynı masa etrafında bir araya getirme başarısını sergiledik. Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler’le birlikte Karadeniz’de tahıl koridorunu inşa ettik. Bu şekilde gıda krizinin çözümüne büyük katkı sağladık. Şimdiye kadar yaklaşık 11 milyon ton tahılın dünya pazarına girmesini temin ettik. Mutabakatın kesintisiz işlemesi ve ayrıca tahılın Afrika başta olmak üzere en fazla ihtiyacı olan ülkelere ulaşımı için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.”
Erdoğan, “Görüşmelerimiz sürekli devam ediyor ve şu an itibarıyla devam edeceği kanaatindeyim. Herhangi bir sıkıntı burada yok. Döner dönmez yine başta Sayın Putin olmak üzere görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Çünkü barışın yolu diyalogdan geçer ve biz bu konuda bir defa özellikle kararlı olduğumuzu hep söyledik, söylemeye devam ediyoruz ve bu sürecin devam etmesi zaten tüm dünya için geçerli olan bir şeydir ve daha önce de Sayın Putin ile yaptığım görüşmelerde bunun ışıklarını gördüm.”
“Rusya’nın yaptığı açıklamaya doğrusu saygı duymak durumundayım”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Polonya-Ukrayna sınırında bir olay geldi. Türkiye’nin bu konudaki pozisyonu, görüşü nedir?” sorusuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ben, Rusya’nın yaptığı açıklamaya doğrusu saygı duymak durumundayım. Rusya’nın ‘Bizimle bu işin alakası yok’ demesi bizim için önemli. Bütün bunların yanında sabah yine (Almanya Başbakanı) Olaf Scholz ile yaptığımız görüşmede, bunun detay araştırmalarının yapılması gerekiyor, böyle bir kararı vermenin doğru olmayacağını o da söyledi. Rusya’nın ‘Bizimle alakası yok’ ve Biden’ın da ‘bu füzelerin Rus yapımı olmadığını’ açıklamış olması, herhalde bunun Rusya ile alakası olmadığını göstermektedir. Bu, bir teknik arıza olabilir veya farklı olabilir, onun için inceleme araştırma şart.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bir an önce Rusya ile Ukrayna’yı aynı masa etrafında toparlamanın gayreti içerisinde olduğunun altını çizerek, “Bu gayretin içerisindeyken, burada tahrik metodunu kullanmak doğru olmasa gerek. Bunun için de barışın yolu diyalogdan geçer. Biz, diyaloğu oluşturmak suretiyle dünyada barışı tesis edelim istiyoruz ve bunun da gayretiyle de döner dönmez Sayın Putin ile de yine telefon diplomasimizi geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
“Gübre, amonyak önemli. Bunlarla ilgili çalışmalar da sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada özellikle tahılın gönderilmesiyle ilgili rakamı söyledim. Bu artık 10 milyon tonun üzerine çıktı. Burada gübre, amonyak önemli. Bunlarla ilgili çalışmalar da sürüyor. Döner dönmez yine Sayın Putin ile bu görüşmeleri yaparak, gübre ve amonyak nakliyatını da ele alacağız, görüşeceğiz ve süreyi de en azından 1 yıla çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız. İstanbul Sözleşmesi’nin de gereği zaten bu, bunu sağlayacağız. Buna inanıyorum.”
“Rusya’yı dünyadan izole etmenin maliyeti sınırsız olur”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin “Rusya’yı dünyadan izole etmenin maliyeti hakkında düşünceniz ne olur?” sorusuna, “Maliyeti sınırsız olur” yanıtını verdi.
Anadolu Ajansı
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.