🔊 Sesli dinle

Savaş KARAKAPLAN
savas@haber.dk

Bilimde susuz bir hafta, aç karına 3 hafta dayanabiliyoruz deniyor. Sonrası bildiğimiz ölüm. Ot gibi yaşamak varsa da, her durumda ölüm kaçınılmaz. Siyah ve Beyaz gibi zıtlıkların dünyasında yaradılış ve yıkılışımızın kaçınılmazlığı gerçek olduğu kadar, dramatik boyutlu.

Atomun keşfi yarattığımız en korkunç canavar ki günlük hayatımızın ötesinde bir tehlike.

Euro 24 futbol turnuvası, futbolseverlerin dışında, çevremizdekileri de sarmış durumda. Yan gözle izleyenler ve kulak misafirleri de biliyor ki enteresan bir turnuva yaşanıyor.

Önceki yazımızda Türk milli takımı ile Danimarka milli takımlarının gruplarından ikinci sıradan çıkacaklarını yazmıştık. Öyle de oldu. Danimarka dün akşam ev sahibi Almanya’ya karşı Dortmund stadyumunda fırtınalı ve gök gürültülü bir mağlubiyet yaşadı.

Stadyumda VAR kararını beklerken çektiklerimizi şimşekler arasında çekmedik. VAR canavarı, Danimarkalı futbolcunun tırnağını off-side sayıp fıstık gibi golü iptal etti. Almanya’yı yenebilir miydi meselesi değil, işin tadı kaçıyor.

10 yaşlarımda dünya kupasını izlediğim günleri ne kadar da özledim. Eminim çoğumuz aynı özlemi yaşıyordur. Tatlı sert bir hakem vardı ve sorgusuz sualsiz güvenirdik. futbolun keyfini yaşıyorduk. VAR‘ı, yani teknolojik canavarlardan birini daha yarattık.

15 yıllık futbol antrenörlüğüm ve on yıllık spor yazarlığım, bu turnuva sırasında yaşadıklarımızı anlamama yetmiyor. Profesyonel futbol otoriteleri de anlam vermekte zorlanıyor.

Tek açıklaması yarattığımız canavarlar. Hiç bir başarısı bulunmayan, sırf İtalyan/yabancı olduğu için – “batıda referanslıdır” zihniyeti, oynatmamakta ısrar ettiği futbolcular nedeniyle santraforsuz futbol oynatan zihniyetin birbirleri ile uyumunun dışında anlaşılması imkansız.

Türk milli takımı Salı günü turnuvanın sürprizi güçlü Avusturya karşısında gol arayacak. Başından beri tepeden tırnağa dram ve kaos ile geldiğimiz son 16 turunda kazanırsak tarihi bir fırsatı değerlendirmiş olacağız.

Kadromuz genç, Avrupa takımlarını ve Batı futbolunu tanıyan deneyimli bu kadroyla, hatasız organizasyon ile çeyrek final hayali gerçek olabilecek. Futbolcular taraftar baskısıyla motive olur. Diğer baskılar ihtiyaç duydukları özgür ruhu törpüler, adını disiplin koymak futbolda teknik kadro baskısı yanlıştır. Disiplin bu değildir.

Gerçek şu ki, o canavarı da kendimiz yarattık. Mesut Özil milli takımda oynamayı reddetmişti. Nuri Şahin, U15, yani 13-14 yaşındayken Alman milli takımı kampından kaçıp Türk milli takımı kampına katıldı.

Bir çok yetenek Almanya başta olmak üzere, Avrupa klüplerinde yetişip milli forma giymeyi hayal ediyor. Antrenman maçında Alman milli takımına gol atan ve 18 yaş kadrosuna çağırıldığı Alman milli takımını tekrar reddeden Nuri Şahin etkisiyle , dünya futbol otoritesi, Alman teknik adam Franz Anton Beckenbauer Canavar Yaratıyoruz dercesine “Biz yetiştiriyoruz , bize karşı oynuyorlar ” açıklamasını yapar.

Gavur icadı Mercedes’e binmeyin demiyor. Biliyoruz ki milli takımların katıldığı turnuvalar, ülkeler için futbolun ötesinde kutsal değerler içerir. Cenk Tosun gruptan çıkmamızı sağlayan gol ile canavara kafa tutmuştur.

Avusturya maçını kazanmak da devamı olacaktır.