Başkent Kopenhag’daki Türk filmleri gösterileri ile Türk ve Danimarkalı sinemaseverlere ulaşan film yönetmeni Kerem Soyyılmaz, sadece Türk filmleri göstermekle yetinmeyip, ‘Her şey var da İstanbul yok’ misali İstanbul kültürüne, meyhanelerine ve müziğine özlem duyan kitleye de yaptığı farklı etkinliklerle ulaşmaya çalışıyor.
Tülay Çetinkaya Saraçoğlu
tulay@haber.dk
KOPENHAG – Tanıştığı Danimarkalı gazeteci bir kıza aşık olarak Kopenhag’a gelen reklam filmi yönetmeni Kerem Soyyılmaz ile pedagog bir meslektaşımın aracılığıyla ilk geldigi yıllarda tanıştık, sonra onun yaptığı etkinliklerde yolumuz kesişti.
Bugün biz Kerem ile Danimarka’daki hikayesini, nereden geldiğini, nereye gittiğini konuşacağız.
Güzel şeylere imza atan Kerem en son çektiği belgesel film ile Türkiye’de ödül aldı.
Kerem, İstanbul Beşiktaş doğma büyüme. Baba tarafından Niksarlı. Niksar deyince çocukluğumdan kalan hatıralarım canlandı bir an onu dinlerken.
Benim çocukluğumda kısa bir dönem yaşadığım yerlerden biri olan Niksar deyince, çocuk hatıramda kalan iplere dizilmiş evin çatı katında kurumaya bırakılmış tütün kokan tahta, çatıları kremit yerine teneke kaplı evler geldi.
Sabah güneşi doğduğunda o çatıların parlaması ile güneşin ışıklarının yansımasını seyreden ben, hayatımın da ilk depremini orada yaşamıştım, sonradan Türkiye’nin de tanıdığı Ayvaz suyunu musluktan içip tütün kokan havayı soluyup ‘Niksar’ın fidanları’ türküsünü hamamda def ve tanbur ile eğlence yapan teyzelerden dinlemiştim.
İki kız çocuk babası olan Kerem, Danimarka’daki ilk etkinliğini başkent Kopenhag’daki Danimarka Film Enstitüsü’ne bağlı sinema salonları Cinemateket’e getirdiği Türk filmleri ile başlattı.
Film sonrası izleyicilere sunduğu rakı ikramı ona özlediği ‘Her şey var da İstanbul yok’ misali İstanbul kültürüne, meyhanelerine ve müziğine özlem duyan kitle ile paylaşma hayalini kurmuş.
Kerem sadece düşüncede kalmayıp bu hayalini pratiğe dönüştürmüş, ilgi görmesi üzerine de konsepti meze, rakı ve Türk müziği ile Pop-up meyhane etkinlikleri sevenleri ile buluşturmaya başlamış.
Kerem, ilk geldiği yıllarda akıcı İngilizcesi ve İstanbul’da kurduğu reklam filmleri şirketinin bir ayağını da burada devam ettirmek girişimlerinden sonuç alamayınca Kopenhag-İstanbul arası mekik dokuyarak İstanbul’da sevdiği işi, film dünyasındaki çalışmalarına devam etti.
Türk filmleri gösterileri ile Türk ve Danimarkalı sinemaseverlere ulaşan Kerem, hayatın akışı içersinde gelişen etkinliklerine konser düzenlemeyi de kattı. En son Miklagård eventi ile Kopenhag izleyicisine güzel bi gece yaşattı.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.