Mustafa AYDINLI
İbrahim Gösterir 1965 Çorum doğumlu. İlk, orta, lise eğitimini doğduğu ilde bitirdi. 1986 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nden mezun oldu. Yurdun değişik yerlerinde tarih öğretmeni olarak görev yaptı. 2020 yılında Çorum Eti Anadolu Lisesi’nden emekli oldu. Eğitimci, araştırmacı yazar ve ozan Gösterir; evli, bir çocuk babası. Çorum’da yaşıyor. Yazın çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
İbrahim Gösterir, halk şiiri türünde şiirler de yazıyor. Şiirlerinde Ozani mahlasını kullanıyor. Şiirlerinin bir bölümünü gazete ve dergilerde yayımlıyor. Ayrıca Güncel Sanat, Kültür Çağlayanı, Yazılıkaya gibi dergilerde, yerel basında Çorum halk kültürüyle ilgili yazılar yazıyor. Ozanlık yönüyle ilgili olarak halk bilimci Can Yoksul, 2011 yılında Ozani ve Şiirleri Üzerine adlı kapsamlı bir inceleme kitabı yayımlamıştır.
Yazarın yayımlanmış başlıca eserleri; Çorum Yöresi Ağızları Sözlüğü (6. Baskı), Ölüm Var Ayrılık Var – Çorum Manileri, Bahar Türküleri, Çorum Halk Kültüründe Gülmece, Âşık Haydar Kılıç (Ozan Garip), Alıcıklı Âşık Hicabî, Âşık Borani – Söz İnsanın Aynasıdır (2 Cilt), Çorum Yöresi Deyimler Sözlüğü, Âşık Rıfat Kurtoğlu – Yaşamı, Sanatı, Şiirleri (Yıldırım Kaya ile). Bunların dışında yayıma hazır onu aşkın eseri bulunmaktadır.
Toplumsal kültürümüze önemli katkıları olan Sayın İbrahim Gösterir’in sayısız eserinin yanın da biz bugün son eseri olan Çorum Yöresi Deyimler Sözlüğü* üzerinde duracağız. Eser yazılı ve sözlü kaynaklara dayanılarak hazırlanmıştır.
Yazılı Kaynaklar; Çorum kültürel oluşumu içinde yayımlanmış gazete, dergi, kitap, gezi, anı gibi yayınlar ile doktora tezleridir.
Sözlü kaynaklar; Kitabın sonunda listesi verilen 54 kişi ile yüz yüze yapılan görüşmelerden elde edilen bilgileri içermektedir.
Ben bir dil bilimci değilim. Doğal olarak kitabı bu yönüyle inceleyemem. Kitabı toplumsal kültürümüze katkıları açısından tanıtırken, İbrahim Gösterir’in sanat ve yazın alanındaki yetkinliği üzerinde duracağım. Dilin kullanımı ile varsıllığına değineceğim.
Dil, konuşulduğu sözcük ve deyim sayısı çok olduğu sürece varsıldır. Türk dili en köklü ve zengin dillerden birisidir. Ne var ki cumhuriyet dönemine kadar gerekli önem verilmemiştir. Osmanlı düzeni yaşıyor olsaydı biz bugün konuştuğumuz dili konuşmayacaktık. Dilimiz Arapça, Farsça ve Osmanlıca gibi melez kültürün etkisinde olacaktı. Dilimiz cumhuriyetle birlikte “Yabancı dillerin boyunduruğundan” kurtarıldı. Biz şimdi dilimizi tarihin derinliklerinden sazıyla sözüyle bugünlere getiren Yunus Emre’den, Pir Sultan Abdal’a, Karacaoğlan’a… kadar daha pek çok ozanımızı cumhuriyet sayesinde tanıdık.
Cumhuriyetin kurucusu M. Kemal Atatürk’ün dile verdiği önemi ve vefatından sonra da mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu’na bağışlamasından daha iyi anlıyoruz. Daha sonra da ”Türk milleti dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır… Dil devriminin maksadı; Türk dilinin kısırlaştırılması değil, genişletilmesidir.” demiştir.
Bunların dışında dil bilimcilerin ve ozanların da dil üzerine önemli söylemleri olmuştur. Fazıl H. Dağlarca “Türkçem benim ses bayrağım”, Ömer Asım Aksoy “Dil bayrak gibi devletin simgelerinden biridir.” derken Kaşgarlı Mahmut “Dil ile düğümlenen, diş ile çözülmez.” demiştir.
Dil iletişim kurmada, anlaşmada kültürel zenginliklerimizi gelecek kuşaklara aktarmada kullandığımız en önemli unsurdur. O hâlde dilimizdeki yabancı sözcükleri ayıklayarak onların öz Türkçe karşılıklarını bulmak, günlük hayatta uygulamak kültürel sorumluluklarımızın başında geliyor. ”Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” sözü dilin anlatım ve ikna gücünü ortaya koymuyor mu?
İnsanlık tarihi boyunca “dil mi ilk sırada gelir, yoksa din mi?” tartışılagelmiştir. Oysa çoğunluğun birleştiği nokta dildir. Çünkü ”Dinini de anlayıp, anlatabilmek için önce dile gereksinim vardır.” Her şeyi anlayıp anlatabilmenin faktörü güçlü bir dil bilgisinden geçiyor.
Şimdi daha iyi anlaşılıyor sanırım Sayın İbrahim Gösterir ’in Çorum Yöresi Deyimler Sözlüğü hazırlamasının önemi ve toplumsal kültüre katkısı. Sayın Gösterir’i yakından tanıma şansına sahibim, onun eserleri üzerine heyecanla titrediğine ve bir kuyumcu titizliği ile çalıştığına tanık oluyorum. O hep yaşamın hemen her alanında, halk arasında ve toplum içinde konuştuğu kişilerle yöresel bir sözcük, bir deyim yakaladığında üşenmeden kaydeder. Bahsettiğimiz eser de sonuçta 15 yıllık sabırlı, titiz bir çalışmanın ürünüdür. Sanatsal bir niteliği olmasa bile, içinden belki bir iki sözcük, bir iki deyim bulurum diye 500 sayfalık yöresel bir kitabı okuduğuna tanık olmuştum.
İşte kitaptan örnek bazı deyimler;
Ağzının Kaşığı olmak: Bir kimseyi ya da kişiyi diline dolamak (s. 20).
Çöp üstüne çöp koymamak: Hiçbir iş yapmamak (s. 74).
Eşeği gölgeye bağlamak: İşi sağlama almak (s. 100).
Her ıslığın peşine gitmek: Herkese, her söylenene inanmak (s. 122).
Kör beygire hamut geçirmek: Bir işi yaparken zorlanmak (s. 160).
Bunun gibi yüzlerce deyimi derlediğine ve dilimizin varsıllaşmasına katkı sağladığına inanıyorum. Gerek bahsettiğim eseri, gerekse daha önce hazırladığı sözlük çalışmaları, benim de başucu kitabım niteliğindedir. Bilmediğimiz pek çok sözcük ve deyim olduğunu görüyoruz. Yazın çalışmalarımda çoğu zaman bu sözcük ve deyimlerden yararlanıyorum.
İbrahim Gösterir adeta sözcüklerin ve deyimlerin avcısıdır. Siz onunla konuşurken hiç farkında bile olmadan aslınızdan, atanızdan yüz yıllardan süzülüp gelen bir sözcüğü ya da deyimi aktarırsınız, “Altının kıymetini sarraf bilirmiş” sözcüklerin, deyimlerin kıymetini de Gösterir bilir. O sizin yörenize, çevrenize sıkışmış kalmış öz kültürümüzü alır gün yüzüne çıkarır, tüm topluma kazandırır. Zaten toplumun olan o kültürel hazine sahipsiz kaldığı için dar bir çevrede sıkışıp kalmıştır.
Gösterir’in dikkatli ve sabırlı çalışması sonucu sözcükler, deyimler öksüz olmaktan kurtulur. Ülkemizin, yaşayan dilimizin malı olur. Ticari varsıllığın da mayasının varsıl bir dil kültürü olduğunu unutmayalım.
Anadolu’nun kültür çağlayanı olan Sayın İbrahim Gösterir şimdi kim bilir, hangi köylü amcamızı konuşturarak, ondan bir sözcük avlamanın ya da sayfalarca yerel kitabın arasından çekip bir sözcük, bir deyim çıkarmanın peşindedir.
Kitap, Çorum Belediyesi’nin kültür yayını olarak çıkmıştır. Çoğu belediyeler bu tür kültürel etkinliklere sırtını dönerken Çorum Belediyesi’nin katkılarını takdirle karşılamak gerekir. Toplumsal kültüre katkıları yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır.
Çorum Belediye Başkanı Sayın Dr. Halil İbrahim Aşgın kitaba bir sunum yazısı yazarken, yazar kendisi de bir önsöz yazmıştır. Bu tür eserlerin ülkemizin her yöresinde gelişerek sürmesini diliyorum. Yazarını ve katkı sağlayanları, toplumsal kültürümüze katkılarını kutluyorum.
*Çorum Yöresi Deyimler Sözlüğü, İbrahim Gösterir, Çorum Belediyesi Yayınları, 1. Baskı, 2022, 239 s.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.