İnsanlar genelde hangi konuda olursa olasun tartışmalarda kendi görüşlerini savunur ve karşısındakine kendi görüşünü kabul ettirmek ister. Bu durum insanların genetik yapısında olan bir olgudur herhalde. İnsan insana karşılıklı sohbetlerde ya da dijital yazışmalarda yapıcı konuşma ve tartışma her zaman mümkün olmayabilmekte.
Özlem Çekiç bu kitabında bu noktadan hareket ettiğini belirtiyor ve günlük yaşamda ilişkide bulunulan insanlarla ya da bir şekilde bağlarının olduğu kimselerle konuşurken “kahve diyalogunun” nasıl kullanılabileceğini deneyimlerine dayanarak açıklamaya çalışıyor. Bu açıdan bu kitap, bu satırların yazarına göre, iyi ve yapıcı bir diyalog kurabilmenin bir çeşit rehberi, kendinden farklı görüşte olanlarla nasıl konuşulabileceğinin somut önerilerini gösteriyor.
Özlem Çekiç, kitabının bitiş bilümünde; “Her ne kadar ben bu kitapta iyi bir diyalog kurabilmenin yollarını, metodlarını kendi görüşlerim açısından sizlere anlatmaya çalışmışsam da, iş, eninde sonunda sizin kendinizden başlar ve biter. İyi bir diyalog kurabilmek her zaman kolay değildir, ama mümkündür” diyor.
Özlem Çekiç, çeşitli nedenlerle bozulmuş ilişkilerin yeniden düzeltilmesi isteğiyle bir diyalog kurabilmek için kişinin sorumluluk üstlenmesinin, zor olabilecek bir konuşma için cesaret göstermesinin önemini vurguluyor.
Özlem Çekiç, kahve diyalogun gerekli olduğu ortamları, pek çoğumuzun da kendimizi içinde bulabileceğimiz beş ayrı ortama ayırarak sunuyor:
- Aile içindeki uzlaşmazlıklar.
- İş yerindeki uzlaşmazlıklar.
- Sosyal medyadaki (twitter, facebook, instagram gibi) ürkütücü nefret mesajları, tehditler v.b.gibi.
- Panellerde, konferanslarda, mecliste (Özlem Çekiç’in mesleği gereği katıldığı toplantılar) yaşanan zıt görüşler sonucu ortaya çıkabilen yanlış anlaşılmalar ve tahammülsüzlükler.
- Okullarda öğretmen-öğrenci ilişkilerinde, öğrencilerin kendi aralarında, veli toplantılarında yaşanan sorunlar.
Bu beş ortama bakıldığında, hiç kuşkusuz herkesin kendi durumunu ilgilendiren bu durumlardan biriyle karşılaşmış
olduğunu ya da halen içinde bulunmakta olduğunu iddia etmek pek yanlış olmaz.
Bir kısım okuyucunun, “Özlem Çekiç çok bilgiçlik taslıyor” diyebileceği kuşkusuz. Ama herşeye rağmen bu
açıklamalarda üzerinde düşünülmesi gereken bir dizi yapıcı öneriler de var. Kısacası, Özlem Çekiç’in kendi deyimiyle, iş
kişinin kendisinde başlar ve biter.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.