Thomas Piketty, son 250 yıllık süre içinde varlıkların, özellikle de gelişmiş ülkelerde kapitalin belli çevrelerde nasıl toplanıp yoğunlaştığını, toplum bireylerinde gelir dağılımını, gelir dağılımındaki ve eğitim alanındaki eşitsizliklerin, nedenlerini, sonuçlarını çok sayıda örnekleriyle izah ediyor.
Dünya ekonomi çevrelerinde büyük yankılar uyandıran Thomas Piketty : École des hautes études en sciences sociales adlı Fransız üniversitesinde ekonomi profesörü. Çalışmalarını özellikle kamu ekonomisi üzerinde yoğunlaştıran prof. Thomas Piketty ağırlıklı olarak toplumlardaki gelir ve varlık konularını çok ayrıntılı bir şekilde irdeliyor. Thomas Piketty, son 250 yıllık süre içinde varlıkların, özellikle de gelişmiş ülkelerde kapitalin belli çevrelerde nasıl toplanıp yoğunlaştığını, toplum bireylerinde gelir dağılımını, gelir dağılımındaki ve eğitim alanındaki eşitsizliklerin, nedenlerini, sonuçlarını çok sayıda örnekleriyle izah ediyor.
Thomas Piketty, her toplumun kendi içindeki eşitsizlikleri izah etmek zorunda olduğunun altını çiziyor. Thomas Piketty, aksi taktirde toplumun siyasi ve sosyal yapısının çatırdayacağını ve yıkılmaya mahkum olacağını savunuyor. Yüzyıllar öncesinin toplumlarıyla karşılatırıldığında, bugünün toplumlarında özellikle mülkiyet hakkı, bir iş başlatma ve kendi iş yerini açma hakkı ve en yüksek mevkileri en yetenekli kişilere vermeyi öngüren liyakat düzeni anlatımları söz konusu. Yani, bugünün modern toplumlarında eşitsizlik adilane bir olgu, çünkü bugünkü toplumlarda herkesin piyasaya giriş ve mal mülk sahibi olma hakkı konularında özgürce seçme olanakları vardır. Ve yine toplumun bireylerinin, toplumlardaki en zengin kesiminin yaratmış olduklarını, üretttiklerini kullanmaları mümkün. Yani, modern toplumlarda, yaratıcı, üretici olanlar toplumun en zengin, en çok kazananları ve sonuçta topluma yararlı olanlarıdır. Ancak, insanların özgürce seçme hakkını kapital sahipleri, en zengin sınıfı belirliyor. Kapital sahipleri ve en zengin sınıf daha da zenginleşiyor, tüketici alt sınıf ise daha da fakirleşiyor. Sonuçta zengin-fakir uçurumu daha da derinleşiyor.
Halbuki eskiden böyle değildi. Eskiden zenginlik-fakirlik uçurumunu yaratanlar bugünkünün tam aksine, keyfi davranışlara dayalı sistemler, katı despotik rejimler, asil sınıf, büyük toprak sahipleri, ağalar idi.
Piketty, modern toplumlarda eşitsizliklerin, toplum içinde insanların alt-üst tabaka statüleri, etnik-dini eşitsizlikler, liyakat düzenindeki (yüksek mevkilerin yetenekli kişilere verilmesi) ayırımcılıklar (nepotizim) gibi konulardaki ayırımcılıkların sonucu olduğunun altını çiziyor. Bu durumun en belirgin şekilde 1. Dünya Dünya Savaşından sonra görüldüğünü anlatıyor.
Prof. Thomas Piketty, dünya siyasi, ekonomi ve sosyal çevrelerinde büyük yankılar uyandıran bu yapıtını 4 bölüm ve 17 başlık altında sunuyor:
- Bölüm: Tarih boyunca eşitsizlikler rejimleri,
- Bölüm: Köle ve sömürge toplumlar,
- Bölüm: 20. Yüzyıldaki büyük değişimler,
- Bölüm: Siyasi eşitsizlik boyutlarının yeniden düşünülmesi.
Kısacası, prof. Thomas Piketty, toplumlardaki zengin-fakir olgusu ve eğitim hakkı olanakları konularını tarihi süreç içinde oldukça ayrıntılı bir şekilde irdeliyor. Bu bağlamda, bu yapıtın toplam 170 kadar istatistiki tablolarla ve şemalarla donatıldığını belirtelim. Altını önemle çizmek gerekir ki, Thomas Piketty’nin bu eseri, dünyaca önemli eleştirmenlerin, entellektüel kişiliklerin, bu arada ekonomi konusunda geniş bilgi sahibi Mogens Lykketoft’un büyük beğenisini kazanmış bir yapıt.
Öncelikli olarak ekonomi eğitimi görenlerin ve görmekte olanların, ekonomi konularıyla ilgilenenlerin, toplumsal konularda çalışanlar ile toplumsal konulara ilgi gösterenlerin, politikacıların, politikaya ilgi gösterenlerin, toplumsal konulardaki tartışmacıların okumaları gereken bir yapıt. Belkide bu yüzyılın kendi alanındaki en önemli yapıtı.
Kapitalist çevrelerin belki de çok hoşlanmayacakları, buna rağmen bir çok noktada kendi çıkarları için esinlenebilecekleri bir eser söz konusu.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.