İran’da 22 yaşındaki Jinas Mahsa Amini adlı genç kadının ölümü ile başlayan rejim karşıtı gösteriler giderek büyüyor. İran’daki gösterilere yurtdışından da destek gelmeye başladı. Danimarka’nın başkenti Kopenhag ve Aarhus kentlerinde gösteriler düzenlendi.
İran’da Ahlak polisleri tarafından 13 Eylül’de gözaltına alınan ve 16 Eylül’de gözaltındayken öldürülen 22 yaşındaki Jinas Mahsa Amini adlı genç kadının ölümü ile başlayan İran rejim karşıtı gösteriler tüm dünyada hızla yayılmaya başladı.
1 Ekim Cumartesi günü aralarında Danimarka’nın başkenti Kopenhag ve Aarhus kenti olmak üzere 80 ülkede 150’nin üzerinde şehirde İran rejim karşıtı gösteriler düzenlendi.
Kopenhag’da Belediye Meydanı önünde akşam saat 17 sularında başlayan gösteride bin dolayında İranlı gösterici, İran’daki rejim karşıtı aleyhine sloganlar atarak şarkılar söyledi.
Kopenhag’daki gösteride, Danimarka Kadın Konseyi başkanı, Sosyal Demokrat Parti’den Kopenhag milletvekili adayı ve Kopenhag Belediye Meclisi üyesi Yıldız Akdoğan da bir konuşma yaptı.
Kadın Konseyi başkanı olarak yaptığı konuşmada Kadın Konseyi’nin İranlı kadınlara desteklemek amacıyla yayınladığı bildiriyi okudu. Akdoğan konuşmasında, Kadın Konseyi’nin, özgürlük ve temel insan hakları için sokaklara çıkan İran’daki cesur kadınlarla dayanışma içinde olduğunu ifade etti.
Akdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tahran’da tutuklanan ve ahlak polisinin uygun görmediği elbisesi nedeniyle ahlak polisi nezaretinde ölen İranlı Kürt kadın Jina Mahsa Amini’yi bugün burada anıyoruz. Soruşturulması ve cezalandırılması gereken bir suçtur. İran’da kadınların ve kıyafetlerinin ahlak polisi tarafından denetlendiğini görüyoruz. Bunu da rejimden aldıkları destekle yapıyorlar. Bunun toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, baskı ve kadınların insan hakları ihlali olarak görüyoruz”.
İsveç’te yaşayan Mahsa Amini’nin kuzeni de Kopenhag’daki gösteriye katılanlar arasındaydı. Gösteride duygulu bir konuşma yapan Amini’nin kuzeni, Jinas Mahsa’nın ölümünün boşuna olmadığını belirtti. Kuzeni konuşmasında şunları dedi: “Haklı, çünkü Jina birçok İranlı genç kadın ve erkeğin ateşini yakan kıvılcım oldu. Bu cesur insanların çığlıkları bugün hem duyuldu hem de görüldü. Sosyal medyada ayrıca yüzlerce kadının İranlı kadınları desteklemek için saçlarını kestiğini, bazılarının bir şarkı, bazılarının da bir dans veya şiir adadığını görüyoruz. 1979’da Mollaların iktidara gelmesinden bu yana pek çok İranlının özlem duyduğu özgürlüğün sembolü haline geldi”.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.