Ahmet Telli’nin şiiri, geleceğe kalabilecek şiirdir. Yaklaşık 40 tane şiiri günümüzde tanınmış sanatçıların sesiyle türkü olarak dile getiriliyor. Grup Yorum, Selda ve öteki sanatçılar çalıp söylüyor Ahmet Telli’nin şiirlerini.
Ahmet Telli’nin şiiri, sevdanın, kavganın ve umudun şiiridir. İnsanlığın çeşitli biçimlerde gündeminde olan konular, Ahmet Telli’nin şiirinde özgün bir anlayış ve ustalıkla işlenmiştir. Onun ele alıp işlediği güncel konular, evrensel temaların belli bir dönemdeki görünümüdür. Güncelliği işlerken geçmiş ve gelecekle kurduğu ilişki onun şiirini kalıcı kılabilecek özellikleridir.
Bana göre bir şairin/yazarın ne ölçüde tarihe mal olacağı, bir ölçüde, tarihin ne yönde ilerleyeceğine bağlıdır. İnsanlığın binlerce yıllık birikiminin, kültürün, bilimin ve uygarlığın ebedi olarak kapitalizmin sınırlarına hapsedilemeyeceğini düşünüyorsak, iyi şiir için de iyimser olabiliriz. İnsanlık eşit, özgür ve adil bir dünya için sesini yükselttikçe şiir ve sanat da yaşayacaktır.
Ahmet Telli’nin şiirlerine gereksinimiz var. Onun sözcükleri, sevinçli ya da üzüntülü bir anımızda, bir sevdada, bir kavgada bizim elimizden tutabilir. Haksızlığa karşı öfkemize, sömürüye karşı mücadelemize, geleceğe olan umudumuza ortak olabilir.
12 Eylül rejimi tarafından 1980 yılında idam edilen Erdal Eren ve Necdet Adalı için yazdığı Nidâ adlı şiirinin son dizeleri şöyle:
…Hayatın bir hikâyesi varsa bizimki biraz da bu idi işte
Ölüm en gencimizden yakaladı, on yedisindeydi
Şimdi uzun uzun susuyor belleğini yitiren kim varsa
Çağ nedir, unutuş ne; ne zaman bir iğne deliğinden geçip
Darası oluyor birikmiş anıların ve ölümlerin
Kekeme bir tarih yazıcısının bize ayırdığı sayfada
Kanlı bir nidâ işaretiyiz, tarihin imlâsını bozan!
Yaralı bir nidâyız yaşadığımız bu dünyada.
2013 yılı Ocak ayında Kopenhag’a Ahmet Telli’yi Danimarka Kültür Bakanlığı katkısıyla davet ettik. Bu davet Danca ve Türkçe şiir etkinliklerinin 20. yılını kutlamak ve iki ülke edebiyatının yakınlaştığını daha da görünür kılmak için yapılmıştı. Ahmet Telli’nin Kopenhag’a gelmesi bizlere unutulmaz güzel bir anı bıraktı. Danimarkalı şairler ile aynı etkinliğe katılan Ahmet Telli’nin şiirleri Danimarka dilinde okunduğunda da Danimarkalı şiirseverlerin coşkulu beğenisini kazandı. Ahmet Telli´nin Kopenhag’da okuduğu şiirleri, yalnız Türk şiirinde değil, ama evrensel şiirde de, insan eşitliğinin, insan kardeşliğinin önemini vurgulayan güçlü örneklerdi.
Kopenhag’da, İsveç’te Ahmet Telli’nin rehberi olma şansını ben yakaladım. Burada kaldığı dört günde onu biraz da insan olarak tanıma olanağı buldum. Davranışıyla, söyledikleriyle beni olumlu şekilde etkiledi. Akıl vermek yerine paylaşmayı, az söyleyip çok dinlemeyi kişiliğinde pekiştirdiğini kavradım. Ne zaman sohbet etsek, elinden dolmakalemeni hiç eksik etmedi! Yukarıda sözünü etiğim Nidâ şiirinde dolmakalemini de dile getirmiş:
..Mürekkep dedim de başıma belalar açan mektuplar
Yazardım yeşil mürekkepli pelikan dolmakalemimle
Hasarlı bir hayat gibi duruyor hâlâ o pelikan bende
Babamdan yalvara yalvara almıştım orta ikide….
Ahmet Telli’nin şiirleri şiir sanatını anlatan yıldızları konu eden gerçekçi şiir sanatıdır. İnsanlığın birlikte yaşama mücadelesini konu eder onun şiirleri. Bu mücadelede Ahmet Telli’nin silahı onun ustaca seçtiği sözcüklerdir. İşte böyledir Ahmet Telli’nin şiiri. Onun şiiri sanat duvarında çok eski ve çok yeni olarak duruyor.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.