10 FALDGRUBER-Oversættelse for ikke-oversættere -10 TUZAK-Tercüman Olmayanlar İçin Tercüme
İki dil bilmek sağlıklı tercüme/çeviri yapabilmek için her zaman yeterli olmuyor. Bir elektrik sistemini bir eve monte edebilmek için nasıl ustalık gerektiriyorsa, tercüme/çeviri için de bunun tekniğini iyi bilmelidir. Aksi takdirde istenmeyen bir çok yanlışlıklar yapılabilir. Bu yanlışlıklar bazı durumlarda vahim sonuçlar da doğurabilir.
10 TUZAK kitabının yazarı Kirsten Marie Øveraas bu nedenle de, ”Tercüme/çeviri hiç kuşkusuz çok ciddi bir iştir. Tercüme/çeviri sadece kelime kelime bir dilden bir başka dile çevirmekle olmuyor.
Çevrilecek sözcüğün gerçek anlamını bir şekilde vermek gerekir.” görüşünden yola çıkarak bu kitabı hazırlamış. Kirsten Marie Øveraas, Kopenhag Üniversitesi’ned tercüme/çeviri teorileri dersleri vermiş, şu anda İsveççe, Norveççe ve İngilizce’den Danca’ya çeviriler yapan bir filolog.
Kirsten Marie Øveraas, ”Bir çevirmenin/tercümanın en önemli görevi iyi bir çeviri yapmaktır.” diyor ve tercümanlar/çevirmenler için çok önem taşıyan bu kitabında çeviri/tercüme yaparken ”tuzak” olarak nitelediği 10 önemli noktaya özellikle dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. Kitabın ikinci bölümünde genelde düşülen bu tuzakları örneklerle gösteriyor. Yazar, ister istemez yanlışlıklara yol açan bu tuzakları; kültürel farklılıklardan, sabit deyimlerden, her iki dilde ortak olabileceği sanılan, ancak farklı anlamları olan benzerliklerden, mesleki terimlerden, yapısal ve kurumsal farklılıklardan, doğrudan doğruya kelime kelime yapılan ve bir anlam vermeyen çevirmelerden ve daha bir kaç nedenden olmak üzere 10 başlık altında topluyor.
Bu tuzakların neler olabileceğini, nasıl meydana gelebildiğini, örnekler vererek açıklıyor. Her ne kadar verilen örnekler çoğunlukla İngilizce ise de, bu tuzaklar diğer dillerde de genellikle görülen tuzaklar.
Kitabın Yayınevince yapılan tanıtımında, bu kitabın, tercümanlar, çevirmenler, gazeteciler, yazarlar ve yabancı haber ajanslarını kullanan iletişim branşında çalışanlar için önemli bir yol gösterici olduğu vurgulanıyor. Aslında bu kitabı, kelimesi kelimesine tercüme/çeviri yapılmasını isteyen hakimlerin, polislerin, belediyelerin sosyal bölümlerinde ve yabancılarla ilgili bölümlerde çalışan elemanlarının da tercümelerin/çevirilerin kelimesi kelimesine her zaman yapılamayacağını anlayabilmeleri ve görebilmeleri açısından bir okumaları gerekir.