Her kitabı tartışmalar yaratan Fransız yazar Michel Houellebecq, bu kez daha da büyük tartışmalara konu olacak yeni bir kitap yazdı ve “Teslimiyet” adlı bu kitabı 1 Ekim Perşembe günü Danca olarak Danimarka’da da yayımlandı. Eleştirmenlerce “tahrik edici” olarak değerlendirilen roman türündeki bu kitabında Michel Houellebecq yakın bir gelecekte Fransa’da devlet başkanının bir Müslüman olacağını öne sürüyor.
Roman aslında oldukça ürkütücü. Michel Houellebecq, yakın bir gelecekte İslamcı bir Fransa devleti tablosu çiziyor. Eleştirmenlere göre bu roman sadece okumaya değer bir kitap değil. Kitap aynı anda hem iğrenç hem çok çekici özelliklerde olduğu için okuyucu kitabı elinden bırakamıyor.
58 yaşındaki Fransız yazar Michel Houellebecq, bir çok çevrede provokatör bir yazar olarak biliniyor. Fransa’dan çok dış ülkelerde daha çok okunan Michel Houellebecq, romanlarında sadece İslamcılığa karşı değil, Amerikalı Afrika kökenli siyahlara hakaret edici, radikal konuları da işliyor.
Michel Houellebecq”in son romanı “Teslimiyet (Fransızca adı: Soumission)” kitabının konusu kısaca: Yıl 2022. Edebiyat Profesörü François (Fransua) aslında ciddi olmayan, hayat kadınlarıyla para karşılığı cinsi ihtiyaçlarını gideren, çevresine karşı aldırışsız, sabah-akşam yemeğini dışarıdan yiyen, dağınık bir yaşamı olan pejmürde kişilikte biri. François’in ciddi olarak ilgilendiği tek konu, üzerine doktorasını yazdığı yine ahlak düzeyi düşük, sefil bir hayat yaşayan yazar Huysman. Bu tip bir yaşamı olan François’in, 2022’de yapılacak Başkanlık seçimleri öncesinde yaşam biçimi yavaş yavaş bir değişim sürecine giriyor.
Aşırı sağcı, yabancı düşmanı, özellikle de anti İslamcı parti olan Milliyetçi Cephe’nin (Front National) iktidara gelmesini engellemek, önlemek amacıyla diğer partiler Müslüman Kardeşlik (Det Muslımske Broderskab) ile bir koalisyon hükümeti kuruyorlar ve devlet başkanlığı’na da daha birinci turda, şimdiki devlet başkanı François Hollande’ı ve diğer aday Nicolas Sarkozi’yi eleyerek karizmatik bir lider olan Mohammed Ben Abbas’ı getiriyorlar. Mohammed Ben Abbas Devlet Başkanı olduktan sonra yavaş yavaş ılımlı Şeriat’i getiriyor ve zaman içinde Fransa toplumu değişiyor; kadınlar çalışma piyasasından çekiliyor ve artık çalışmıyor. İşsizlerin sayısı belirgin bir şekilde azalıyor. Üniversitede çalışanlar din değiştirerek Müslümanlığa geçiyor. Bu değim sürecinde François da düşük yaşam biçimini değiştiriyor.
Ancak buna rağmen romanın baş kahramanı Mohammed Ben Abbas değildir. François’dır. François, yukarıda kısaca tarif edildiği gibi, pejmürde ve düşük bir yaşamı olan, kasvetli, hüzünlü, depresyon içinde, çok sigara içen, aşırı alkol alan, kendinden çok daha genç kadınlara düşkün, dünyaca ünlü Sorbon Üniversitesinde bir profesördür. Ama, Fransa’daki son değişim süreci içinde François da artık kendini değiştiriyor. Aşık olduğu bir Yahudi öğrencisiyle evlenerek İsrail’e göç ediyor.
Michel Houellebecq, bu romanında Fransa’da gücün gelecekte büyük ölçüde Müslümanların eline geçtiği temasını işlemesine rağmen, amacının Müslümanları tahrik etmek olmadığını ifade eden açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalara rağmen, dört Müslüman organizasyonu yazara karşı “büyük bir gurubun dini inancına hakaret ve ırkçılığı kuvvetlendirdiği” iddiasıyla dava açtı.
Michel Houellebecq duruşmadaki ifadesinde, Müslümanları aşağı görmediğini, sadece inançlarını aşağıladığını, bu inancın da Hristiyanlık’ta ve Yahudi’likte olduğu gibi nefret dolu olduğunu savundu. Mahkeme Michel Houellebecq’i suçsuz buldu.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.