Yazar Orhan Pamuk’un 35 yıl önce yayınlanan ilk kitabı Cevdet Bey ve Oğulları, geçtiğimiz günlerde Danimarka’da yayımlandı. Osmanlı İmparatorluğunun son döneminden başlayarak, yani 1905 yılı ile 1970’li yıllar arasındaki bir dönemi, bir aileyi ve çevresini temel alarak İstanbul’u anlatan kitap Danca’ya Almanca’dan çevrildi.
Yazar Orhan Pamuk’un Danimarka’da en son yayımlanan (20 Ekim 2017) Cevdet Bey ve Oğulları bu romanı aslında yazarın 1982’de yazmış olduğu ilk eseri . Her ne kadar bu bir roman ise de, bir bakıma tarih niteliği taşıyan bir kitap olarak da okunabilir. Bu roman Osmanlı İmparatorluğunun son döneminden başlayarak, yani 1905 yılı ile 1970’li yıllar arasındaki bir dönemi, bir aileyi ve çevresini temel alarak İstanbul’u anlatıyor.
Roman’ın akışı içinde, romanın kahramanı geleneksel bir Osmanlı ailesinin başı olan Cevdet Bey’in ve ailesi ile çevresinin Osmanlılık’tan modern Türk ailesine dönüşmesi anlatılıyor.
Cevdet Bey 1905’te Sultan Abdül Hamit’e suikast girişiminden 2 gün sonra, bir paşanın kızıyla (Nigân) zamanın geleneklerine uygun bir şekilde evlenerek ailesini kuruyor ve zenginlerin yaşadığı Nişantaşı’na yerleşiyor.
Roman zengin bir aileyi temsil eden Nintaşı’lı Cevdet Bey ailesinin, 1905’ten başlayarak 1970’li yıllara kadar geçen zaman dilimi içinde üç neslin yaşamını, Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemine geçişini, Cumhuriyet’ten sonra 1970’li yıllara kadar gelişen toplumsal, siyasal, sosyal, kültürel v.s. olayları, kuşaktan kuşağa gelişen değişimleri ustaca ve akıcı bir üslupla anlatıyor. Her ne kadar, bu yazının girişinde “bir tarih kitabı niteliğnde” demiş isek de, bu kitabın bir “roman” olduğunu vurgulumak ve değerlendirmeyi de bu açıdan yapmak gerekir. Bu roman, Orhan Pamuk’un ilk eseri olmasına rağmen, yazarın ustalığını ve kalitesini göstermesi açısından önemli bir yapıt.
Üç bölüme ayırabileceğimiz bu romanın ilk bölümünde, Cevdet Bey son Osmanlı döneminin ve Cumhuriyet Türkiyesi’nin yeni zengin tipini temsil ediyor. Cevdet Bey’in hedefi zengin ve batılı iyi bir aileye sahip olmak. Nitekim Cevdet Bey bu hedefine hem iş alanında hem aile olarak ulaşıyor.
İkinci bölümde ise artık çocuklar ve çocukların arkadaşları var. Çocuklar baba Cevdet Bey’den farklı düşünüyorlar ve daha başka idealleri var. Artık geleneksel O smanlı aile yerini yeni ve modern bir toluma uygun bir aile tipine bırakacak şekilde değişime uğruyor. Cevdet Bey’in küçük oğlu “Refik” üniversitelidir ve arkadaşlarıyla birlikte kişisel sorunlarla değil toplumsal sorunlarla ilgileniyor.
Üçüncü bölümde artık torunlar vardır. Baba Refik (Cevdet Bey’in oğlu) öldükten sonra Refik’in oğlu Ahmet ise sol gürüşlü bir ressamdır. Babası ile ilişkileri çok zayıftır. Babaanne Nigân, aileyi bir arada tutma, gelenekleri koruma çabası içinde olan bir tiptir. 170’lerde yaşanan son bölümde, Nışantaşı’ndaki konak yıkılmış yerşne bir apartman dikilmiştir.
“Cevdet Bey ve Oğulları”,Türkiye’nin yakın tarihini, toplum yapısını ve bunu yapının insanlar üzerindeki etkisini anlamak açısından 600 sayfayı aşkın olmasına rağmen rahatlıkla okunabilecek bir kitap.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.