8 tarihçinin katkılarıyla hazırlanmış olan bu kitap, 1050’den bugüne (Ocak 2021’e – içinde bulunduğumuz Corona pandemisi dönemine kadar-) Danimarka tarihini gözden geçiriyor. Kitap ilk başlarda (2002 yıllarından itibaren) tarih eğitimi yapan üniversite öğrencileri için hazırlanmış, ama daha sonra geliştirilerek bugünkü içeriğini almış. Tarih kesin bölümlere ayrılarak sunulmuş bulunuyor şimdi.
Her bölümde söz konusu bölümü ilgilendiren dönemin coğrafi bölgeler, uluslararası ilişkiler, siyasal ilişkiler ve kültür tarihi boyutlarıyla irdeleniyor. Her bölümde, bölümü kapsayan dönemdeki toplumsal yapı, günlük yaşam anlatılıyor.
Bu tarih kitabı, herbiri kendi alanında uzman bilimciler, bundan önceki tanıtımlarını yaptığımız tarih kitaplarında Orta Çağ’dan sonraki tarihi, yeni yeni bilgilerin, araştırma ve incelemelerin, arkeolojik kazıların ortaya çıkardığı yeni bilgilerin ışığında yeniden gözden geçiriyor. Yeni yeni yorumlar yer alıyor. Düşünceleri harekete geçirecek nitelikte analizler yapılıyor.
Çok farklı bir durum olarak Aarhus Üniversitesinin internet sitesinde de bu kitabı ücretsiz kullanım olanağı sunuluyor. Bu siteden tarih kitabındaki konular sunulmasının yanı sıra her bölümle ilgili soru-cevap şeklinde testler var. Tarihin daha ayrıntılı bilgilerini veren özel yazılar ve kaynakları gösteren ”linkler” veriliyor. Filmlerle kombine ediliyor. Bu anlamda çağdaş teknikten , yani internetten yararlanılıyor.
Danimarka Tarihi anlatımına 1050’den itibaren başlanmasının nedeni, 1050’li yılları öncesinden farklı olarak, Danimarka’nın 1050’li yıllardan itibaren derli toplu bir devlet haline gelmeye başlamış olması ile açıklanıyor.
Dr. Anne Sørensen’in kaleme aldığı kitabın 7. bölümü de bugünkü Danimarka’yı daha iyi anlamak, tanımak açısından çok önemli. Bu bölümde, bugünün Danimarkası’nın uluslararası ilişkileri, dış politikalari, Birleşmiş Milletler’deki yeri, NATO üyeliği, o zamanki adıyla Ortak Pazar’a, yani bugünkü Avrupa Birliği’ne girişi, refah devletinin gelişimi çeşitli boyutlarıyla irdeleniyor.
Danimarka’nın bir hukuk devletine bir çok ülkeden çok daha erken başlamış olduğunu, hukuk devletine dönüşmesini hatta öncülük etmiş olduğunu da 39. – 40. sayfalardaki kısa açıklamadan anlıyoruz. Yani 1241’de konulmuş ”Jyske Lov” (Jutland Yasası) ile. Çok ilginç.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.