Bugün, gezegenimizi ve insanlığın varlığını tehdit eden korkunç bir çevre felaketiyle karşı karşıyayız.
Savaş KARAKAPLAN
savas@haber.dk
Denizlerdeki kirlilik ve plastik atıklardan, toprak zehirlenmesine ve boğucu hava kirliliğine kadar, doğamızın ve yaşam kaynaklarımızın yıkımı ile yüz yüze kalıyoruz.
Kirlilik, insanoğlunun yarattığı en büyük felaketlerden biridir. Denizlerimizi zehirleyen plastik kirliliği, deniz yaşamını yok etmekte ve ekosistemleri harabeye çevirmekte.
Bu yıkıcı durumu durdurmak için plastik tüketimini azaltmak ve geri dönüşümü teşvik etmek zorundayız. Toprak zehirlenmesi, doğal kaynaklarımızı kirletmekte ve yeraltı sularımızı zehirlemektedir. Toprağımızın zehirlenmesine ve yok olmasına izin vermemeliyiz, aksi takdirde gelecek nesiller için korkunç bir miras bırakacağız.
Boğucu hava kirliliği ise solunum yollarımızı tıkamakta ve sağlığımızı tehdit etmektedir. Bu ölümcül tehlikeye karşı acil önlemler almalı ve temiz hava kaynaklarını korumalıyız. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, adeta kıyamet gibi yaklaşmaktadır. Artan sıcaklık ve yıkıcı doğa olayları, insanlığın gezegeni nasıl tahrip ettiğinin bir göstergesidir.
Sera gazı salımlarını azaltmalı ve doğayla barış içinde yaşamayı öğrenmeliyiz, aksi takdirde kıyametin eşiğinde durmaktan başka seçeneğimiz kalmayacak. Bu korkunç tabloyla yüzleşmek zorundayız ve derhal harekete geçmeliyiz.
Sürdürülebilir bir gelecek için mücadele etmeli ve doğamızı korumalıyız, aksi takdirde sonu gelmeyen bir felakete doğru yol alacağız.
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.